Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: Alimler ve Evliyalar
Hatıralardaki Enver Abi
Sefa Koyuncu’nun, Enver Ören’in vefatının ardından Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan "Hoş Sada - ENVER ABİ’Lİ HATIRALAR" köşesindeki yazısı...
"...Enver Abi’nin, Anadolu insanını teknolojiyle tanıştıran, Türkiye’ye çağ atlatan kişi olduğunu söylemek yanlış olmaz."
MEVLÂNÂ
ŞİİR I MEVLÂNÂ
"Seçilmişlerdensin sen Mevlânâ,
Kalbi sensin mahlûkatın Mevlânâ...
Ufkumuza doğdun doğan gün gibi,
Zâtınızla bulduk günü dün gibi.
Gönül iklimini açan sabahsın,
Nûru ilâhiyi saçan hayatsın. "
Yıkılan Temel Direkler
Sefa Koyuncu’nun ’Türkiye’ gazetesindeki 11 Mart 2012 Tarihli Yorum Yazısı
KÜSTAH İNGİLİZ
“…İki İngiliz firması Avusturalya’da ürettikleri tuvalet fırçasına Türk kafası adını verdi…”
“…Osmanlı devletini yıkan ve İslâm dünyasını başsız bırakan İngilizlerdir. Türk’ü Arab’a, Arab’ı Türk’e düşman eden ve elan düşmanlığı canlı tutan İngiliz’dir.”
“Büyük İslâm Alimi Seyyid Abdülhakim Arvasî hazretleri “İslamın en büyük düşmanı İngiliz’dir. İslâmı bir ağaca benzetirsek, başka düşmanlar bunun dalını keser, dal yeniden güçlenerek yeşerir. Ancak İngiliz, bu ağacın köküne zehir sıkar, kökünden kurutur. Sonra da seninle birlikte ‘Vah yazık oldu!’ diye riyakârlık yapar” buyurmuştur.”
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I EŞREFOĞLU AĞLADI
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
EŞREFOĞLU AĞLADI
Hârûn Velî buyurdu: “Ey! Eşrefoğlu dinle,
Beylik de sultanlık da olsun yine seninle.
Kal’asıyla burcuyla senin olsun bu şehir,
Zira şehir dediğin beyler için gerektir.
Allah için terk ettik, biz dünya beyliğini,
Tercih ettik dünya âhiret erliğini.
Dünyada tek arzumuz rızâ-i ilâhidir,
Zira dünya beyliği, gelici geçicidir.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I AHİRET SEVGİSİ
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
AHİRET SEVGİSİ
Eşrefoğlu, Hârûn’un huzurunda nihayet,
Muradına ermekten sevinçli idi gayet.
Hizmet etmek şereftir Allah dostuna zira,
Bunu idrak edenler kavuşmuştur huzura.
Eşrefoğlu Mehmed Bey, beyliğini unuttu,
Hârûn’un duasını saltana yeğ tuttu.
Askerinin önünde taşları omuzladı,
Görenler Mehmed Bey’in halinden ibret aldı.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (12) ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (12) EŞREFOĞLU TAŞ TAŞIYOR
Eşrefoğlu, Hârûn’a ulaşmak istiyordu,
Hârûn’un himmetine kavuşmaak istiyordu.
İyi anladı zira Hârûn Allah dostudur,
Yaydığı, Ehl-i Sünnet vel Cemaat Yolu’dur.
Soyundandır üstelik yüce Resûlullah’ın,
Mübarek ecdadı ki, sevgilisi Allah’ın.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (12) ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (12) İRİ BİR TAŞ OMUZLA
Eşrefoğlu Mehmed Bey, dinine bağlı idi,
Hârûn’un kıymetini bilmekte gecikmedi.
Başlangıçta saltanat kaygısıyla davrandı,
Sonradan yanlış yolda olduğunu anladı.
Seydişehir’e geldi Hârûn’u görmek için,
Mübarek dergâhına yüzünü sürmek için.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (11) ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (11) REHBERİMİZ OL
Vezir, Eşrefoğlu’na anlatıyor Hârûn’u,
Ehl-i beyt-i Resûlden bir velî olduğunu.
Diyor ki: “Ey padişah! Dikkat et adımına,
Hürmette kusur etme bu Allah adamına.
Seyyid Hârûn Horasan ilinin emiriydi,
İlâhi bir sebeple Anadolu’ya geldi.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (10) ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (10) EŞREFOĞLU SEYDİŞEHİR’DE
Yolda Eşrefoğluna âniden bir hâl oldu,
Kalbi Hârun Velî’nin muhabbetiyle doldu.
Kavuşmak istiyordu Seyyid Hârûn Velî’ye,
Can atıyor mübarek cemâlini görmeye.
Ziyaret maksadıyla Seydişehir’e geldi,
Eski Vezir’e birkaç adamını gönderdi.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (9) M...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (9) MAKSADIMIZ ZİYARET
Seyyid Hârûn Veli’yle savaşmak maksadıyla,
Yola çıktı Mehmed Bey muazzam ordusuyla.
Hârûn Velî şehrini târümâr edecekti,
Vezirine en ağır cezayı veerecekti.
Hârûn’u yakalamak için giden adamlar,
Nasıl olur da O’nun hizmetinde kalırlar?
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (8) S...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (8) SEYDİŞEHİR’E HÜCUM
Mehmed Bey’i kızdırdı gidenin gelmemesi,
Güvendiği vezirin geriye dönmemesi.
Bu hâl Eşrefoğlu’nu düşürmüştü hayrete,
Saltanat kaygısıyla getirmişti gayrete.
Dedi “Bu gâileyi halletmeliyim.
Seyyid Hârûn’a karşı hücuma geçmeliyim.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (7) E...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (7) EŞREFOĞLU’NUN ÖFKESİ
Eşrefoğlu veziri Seydişehir’de kaldı,
Kendisi ile gelen adamları yolladı.
Yüklediler katıra hediye tulumları,
Dediler “Mehmed Bey’e takdim edin bunları.”
Adamlar revân oldu Beyşehir’in yoluna,
Durumu anlattılar varıp Eşreoğlu’na
Eşrefoğlu sevindi adamları dönünce,
Birden kızdı vezirin hâlini öğrenince.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ IŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (6) VE...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (6) VEZİR GERİ DÖNMEDİ
Hârûn Velî, istedi Vezir’den hediyeyi,
Eşrefoğlu’ndan gelen katran ile piseyi.
Vezir hemen getirdi huzura iki tulum,
Tulum içindekiler Hârûn’a oldu mâlûm.
Tulumları açarak, içlerine tükürdü,
Birinin yağ, birinin bal olduğu görüldü.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (5) A...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (5) AKILLI VEZİR UYANIYOR
Gönderdiği adamlar dönmeyince geriye,
Kapıldı Eşreoğlu şiddetli bir öfkeye.
Dedi: “Asker toplayıp VelVelîd’e gideyim,
Hârûn’un yaptığını yer ile bir edeyim!”
Akıllı bir zat idi Mehmed Bey’in veziri,
“Hata ederiz” dedi “göndermekle askeri.”
“İzin ver de Hârûn’a bu defa ben gideyim,
Ne olup bittiğini iyice öğreneyim.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (4) A...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (4) AKILLI VEZİR
Gönderdiği adamlar, Beyşehir’e dönmedi,
Eşrefoğlu bu hâle daha da içerledi.
Nasıl olur da dönmez en sadık adamları,
Büyüyle mi tutuyor Horasanlı bunları/
Vezirine dedi ki: “Ordumuzla gidelim,
Hârûn’un kal’asını yıkıp harâb edelim.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (3) E...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (3) EŞREFOĞLU MEHMED BEY
Harûn Velî’nin şehri hızla imâr oluyor,
Eşrefoğlu Mehmed Bey, bu haberi alıyor.
Haberi alır almaz öfkesi kabarıyor,
Bu girift meseleye hâl çaresi arıyor.
Haberciler derler ki, Eşreoğlu Mehmed’e:
“Horasanlı bir zat var, şehir kurar Küpe’de.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞASI (2) Ş...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞASI (2) ŞEHİR TATLI OLSUN
İmar ediliyordu şehir huzur içinde,
Hudutsuz neş’e vardı çalışanın hepsinde.
Yiyecekler gelirdi etraftan kağnılarla,
Herkes bol bol yer içer, doyunurdu bunlarla.
Kimse bilmek bunların nereden geldiğini,
Anlamazdı Allah’ın, Hârûn’a verdiğini.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞASI (1) B...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞASI (1) BİR ŞEHİR YÜKSELİYOR
Seydişehir’in aslı üç kapılı bir kale,
Atıldı temelleri Seyyid’in emri ile.
Bâb-ı Muhammedî’yde bu kapılardan biri,
Hızırkapısı ile Kiçikapı diğeri.
Bâb-ı Muhammedî’ye Ulukapı dediler,
Evliyâkapısı’na “kiçi” adı verdiler.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ ŞEHRİN KURULUŞU (5) - VAZİFE ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (5) - VAZİFE TAKSİMİ
Seyyid’in çevresinde gönüllüler ordusu,
Tarfisiz bir heyecan içindeydi doğrusu.
Hârûn Velî, übarek şehrini kuruyordu,
Issız dağbaşı, güzel bir mekân oluyordu.
Başlanıyordu nurlu tepenin imarına,
En güzel müjdeydi bu, çevre insanlarına.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN KURULUŞU (4) MÜBÂREK...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (4) MÜBÂREK ŞEHİR
Seyyid Hârûn Velî’yi gören hayran olurdu,
Sohbetine kavuşan hemen huzur bulurdu.
Ayrılmak istemezdi bir daha o meclisten,
Bu gönül sultanına bağlanırdı gönülden.
Evliyânın sözünde Rabbanî tesir vardır,
Zira onlar Allah’ın çok sevdiği kullardır.
Şehrin kuruluşunu duyanlar geliyordu,
Seyyid Hârûn Velî’yi gören imreniyordu.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN KURULUŞU (3) - HAYIR...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (3) - HAYIRLI BİR İŞ
Seyyid Hârun Velî’nin şöhreti yayılmıştı,
Nâmını duyanları bir meraktır almıştı.
Diyorlardı “Horasan’dan gelen bir evliya var,
Seslenince yerinden kalkıp uçuyor taşlar.
Konuyor taş Seyyid’in murâd ettiği yere,
Malzeme olmak için kuracağı şehire.
...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN KURULUŞU (2) ALLAH’I...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (2) ALLAH’IN İZNİYLE KALK!
Seyyid Hârun şehrini kurmaya başlıyordu,
İnşaata gerekli malzeme arıyordu.
Geziyordu çevreyi sadık dostları ile,
Yayıldı bu arada şöhreti dilden dile.
Kâfirler de merakla gelmişlerdi peşinden,
Görmek için Seyyid’in hârika işlerinden
Zirâ Seyyid Hârûn’un kerâmeti açıktı.
....
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR PLÂNI (3) SEYDİ...
Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR PLÂNI (3) SEYDİŞEHİR KALESİ
“Küpe Dağı şarkına bir şehir kur ya Hârûn!”
Nidasıyla yolcusu oldu Anadolunun.
Tâcı, tahtı bıraktı, büyük hükümdar iken,
Zirâ Allah aşkıydı O’nu buraya çeken.
Allah rızası için saltanatı bıraktı,
Tek gayesi Allah’ın zırasını almaktı.
...
1
2
3
4
5
6