Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (5) AKILLI VEZİR UYANIYOR

Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN İMÂR VE İNŞÂSI (5) AKILLI VEZİR UYANIYOR

 

Gönderdiği adamlar dönmeyince geriye,

Kapıldı Eşreoğlu şiddetli bir öfkeye.

Dedi: “Asker toplayıp VelVelîd’e gideyim,

Hârûn’un yaptığını yer ile bir edeyim!”

Akıllı bir zat idi Mehmed Bey’in veziri,

“Hata ederiz” dedi “göndermekle askeri.”

“İzin ver de Hârûn’a bu defa ben gideyim,

Ne olup bittiğini iyice öğreneyim.

Yerinde bir göreyim Hârûn’un yaptığını,

Görüp de öğreneyim işin hakikatını.

Sizi fazla bekletmez hemencecik dönrim,

Ne yapmak gerekirse gelip size söyleri.”

Eşrefoğlu vezirin sözlerini dinledi,

Vezerin teklifini emen kabul eyledi.

Vezirle birlikte bir katır yükü hediye,

Gönderdi Eşreoğlu, Seyyid Hârûn Velî’ye.

Gönderdiği armağan, katranla pise idi,

“Alıp gidin bunları Hârûn’a verin” dedi.

Vezir, birkaç adamla hemen yola koyuldu,

Gidip dönmeyen hemşehrileri buldu.

Hârûn’u dostlarına sordu Akıllı vezir,

“Anlatın” dedi bana “Hârûn Velî nicedir?”

“Peygamber neslinden bir evliyâdır2 dediler,

Hârûn’un hallerini vezire söylediler.

Dediler ki: “Katranla piseyi vermeyelim,

Bu yersiz hareketle, velÎ’yi üzmeyelim.

Böyle bir armağan asla lâyık değildir,

Zira bu Allah dostu Seyyid Hârûn Velî’dir.

Allah rızası için sultanlığı bıraktı,

İlâhi bir emirle buraya şehir yaptı.

Sultanlıkta, beylikte gözü yok zerre kadar,

Her hareketinde Allah rızası arar.”

Seyyid’in huzuruna çıkardılar veziri,

Heybeti karşısında titriyordu elleri.

Hârûn Velî dedi ki. “Nerede hediyeler?

Bana getirdiğiniz katran ile piseler?

Eşrefoğlu veziri hayret içinde kaldı,

Zira hediye işini Hârûn’a anlatmadı.

Açık bir kerameti görülmüştü Velî’nin,

Uyanmasına sebep oldu bu hâl vezirin.

 

DEVAM EDECEK ……../……

07.12.1993

 

 

Dosyalar