Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I ŞEHRİN KURULUŞU (4) MÜBÂREK ŞEHİR

Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ

ŞEHRİN KURULUŞU (4) MÜBÂREK ŞEHİR

 

Seyyid Hârûn Velî’yi gören hayran olurdu,

Sohbetine kavuşan hemen huzur bulurdu.

Ayrılmak istemezdi bir daha o meclisten,

Bu gönül sultanına bağlanırdı gönülden.

Evliyânın sözünde Rabbanî tesir vardır,

Zira onlar Allah’ın çok sevdiği kullardır.

Şehrin kuruluşunu duyanlar geliyordu,

Seyyid Hârûn Velî’yi gören imreniyordu.

Herkes çırpınıyordu yardımcı olmak için,

Seyyid Hârûn Velî'nin şehrini kurmak için. 

 

Hârûn Velî’nin şehri mübarek bir şehirdir,

Kurucusu Peygamber soyundan bir Seyid’dir.

Allah-ü Teâlâ’dan şehrin imâr plânı,

İlâhî emirledir kuruluşun her anı.

Mancınıksız gelmiştir iri taşlar yerine,

Değmeden konulmuştur hiç kimsenin eline.

Bilmeli kıymetini bu mübarek beldenin,

Beldeyi Horasan’dan gelip emir edenin.

Hayırla yâd etmeli Horasan Erleri’ni,

Her Müslüman evlâdı bilmeli yerlerini.

Zira Hakk’ın rızası “Hubbu fillah” iledir,

Allah’ın sevdikleri felâha vesiledir.

“Buğdu fillah” tamamlar kişinin imânını,

Sâlih olanlar taşır İslâm’ın vakarını.

Sevmek büyük nimettir, İslam büyüklerini,

Tanımak saadettir büyüklerden birini.

Seyyid Hârûn Velî’yle şereflendi bu diyâr,

Birer pervâne oldu çevresinde insanlar.

Emrini bekliyordu her işin san7atkârı,

Demirciler, dülgerler, inşaat ustaları.

Diğer yanda işçiler, arabacılar vardı,

İşe başlaak için emir bekliyorlardı.

İnsanlar huzuruna akın akın geldiler,

“Sen emreyle yeter ki, biz hazırız” dediler.

Seyyid Hârûn Allah’a hâmdü senâ eyledi,

“Somsuz şükürler sana, ey yüce Rabbim” dedi.

Tâlimatını verdi, sonra halka dönerek,

“Üç kapısı bulunan bir kal’a yükselecek.”

 

DEVAM EDECEK ………./……..

26.10.1993

 

Dosyalar