Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (2) ALLAH’IN İZNİYLE KALK!
Seyyid Hârun şehrini kurmaya başlıyordu,
İnşaata gerekli malzeme arıyordu.
Geziyordu çevreyi sadık dostları ile,
Yayıldı bu arada şöhreti dilden dile.
Kâfirler de merakla gelmişlerdi peşinden,
Görmek için Seyyid’in hârika işlerinden
Zirâ Seyyid Hârûn’un kerâmeti açıktı.
,,,Âsasını vurduğu yerden nefis su çıktı.
Seyyid Hârun Velî’ye kurdulan hâin pusu,
Heybeti karşısında kaçtı kâfir ordusu.
ORtakaraören’de cenâze var dediler,
Seyyid Hârûn Velî’yi kandırmak istediler.
Biiznillâh büyük zât “diri” dedi bu yatan,
Zirâ ki evliyanın kerâmeti Allah’tan.
Horasan’dan bir bulut reber oldu yollarda,
Seyyid’in kerâmeti bu bulut olayı da.
Allah istediğini verir sevdikleri,
Kavuşturur Velîyi murâd ettiklerine.
Keraâmettir taşların Hârun’u dinlemesi,
VelVelîd’den uçarak inşaata gelmesi.
Hârûn Velî gezerken dostlarıyla beraber,
VelVelîd denilen bir harâbeye geldiler.
Burası kâfirlerden kalan taşla doluydu,
Seyyid Hârûn burada aradığını buldu.
Başladı hamd-ü senâ ile hemen duaya
Yalvardı oracaktı Allâh-ü Teâlâ’ya.
Dedi ki: “Yüce Rabbim sonsuz kudretin ile,
Bu taşların bir kısmı bu âciz ile gele.”
Dua ettikten sonra aşasını savurdu,
“Kalk Allah’ın izniyle” deyip bir taşa vurdu.
O taş ve daha nice taşlar kalkıp uçuştu,
Hârûn’un istediği yere gelip konmuştu.
Bu manzarı gören kâfirler iman etti,
Müslümanların ise şevki ziyadeleşti.
Bu harika olayı görenler şaşırdılar,
Ağızlarını açıp hayret ile kaldılar.
Şaşacak ne var ki; Allah herşeye kâdir,
Sevdiği kullarına ne hârikalar verir.
Allah murâd ederse ki neler neler olmaz,
Eğer murâd etmezse asla hiçbir şey olmaz.
İstemesini bilen kullarına verir,
Herşey yüce Allah’ın dilemesi iledir.
DEVAM EDECEK ……../………