Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: muhafazakar
Yıkılan Temel Direkler
Sefa Koyuncu’nun ’Türkiye’ gazetesindeki 11 Mart 2012 Tarihli Yorum Yazısı
Milli Kültür Bakanlığı
Merhum Turgut Özal, bu garâbetin farkına varmış ve 1987’de yeniden müstâkil Kültür Bakanlığı kurmuş ancak ne hikmetse, 2005’te tekrar kültür-turizme dönülmüş.
Mesele bakanlık sayısından tasarrufsa, Kültür Bakanlığının, Millî Eğitim Bakanlığıyla birleşmesini anlarım ama turizmle asla.
- İsmin ne önemi var, deyip geçmeyin!
Sarkozy Fıkraları
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçiminde en güçlü rakibi François Hollande; ‘Fransa hazinesini zenginlere dağıtmak ve giderayak yoksullara borç bırakmakla’ suçladığı Sarkozy’nin iflâsını çoktan ilân etti. Kamuoyu yoklamaları da bu yönde. Fransız basınında ise Sarkozy’nin siyasi mevta olduğuna dâir fıkralar yayınlanıyor.
Küresel Krizin Kültürel Boyutu
"Daha çok kazanmak hırsıyla toplum ve aile yapısını dejenere, çevreyi tahrip etmekten çekinmediler.
- Netice ne oldu?
- .....
- Dahası; Batı’nın,“en büyük medeniyet projesi”diye sunduğu sosyal ve ekonomik sistem, bataklığa döndü."
Atsız, ‘serbest’e karşıydı
"...Atsız, serbest vezni kabul etmez. Yeniliğin vezinsiz şiir yazarak değil, hece ve aruza
dayanan bazı yeni denemelerle meydana getirilebileceği görüşündedir.
Onun şiirlerinin çoğu hece vezniyle, sekiz on kadarı da aruzla yazılmıştır."
Türkoloji’yi Kim Kurdu
Sefa Koyuncu’nun ’Türkiye’ gazetesindeki 31 Temmuz 2011 Tarihli Yorum Yazısı
"...Sonunda, doçent dayanamayıp, baklayı ağzından çıkardı:
- Türkoloji’yi Batılılar kurdu. Bana verilen programda, evliyaların kerâmetlerine efsane
deniliyor. Halk Edebiyatı derslerini Batı metodolojisine göre anlatıyorum…
Başka türlü anlatamam."
Banarlı Manifestosu
"Biz, sanatın, bütün insanlığa, yeniden çekidüzen verecek kudreti kendinde bulabilir hâle gelmesi lüzûmuna inanıyoruz. Bugünün genç insanlarına tekliflerimiz olacaktır."
"...Size, “Bu vasıflarda bir edebiyat, dünyâmızın bugün içinde kavrulmakta olduğu problemlere cevap verebilir mi” şeklinde bir îtirazda bulunanlar olursa, kendilerinden, bu beyanları bir daha ve dikkatle okumalarını ricâ ediniz."
KILIÇDAROĞLU ASKER KAÇAĞI MI?
"Herhangi bir kaynakta bulamadık... Kemal Kılıçdaroğlu’nun askerlik durumuyla ilgili en küçük bir bilgi yok!
Er miydi, yedek subay mı, bedelli mi yaptı, çürüğe mi çıktı,
boyu mu tutmadı, kaçak mı; vatandaştan gizlenen ne?"
Batı Sanatının Hikayesi
"...Önce şu tarihî tesbiti yapalım:
Hıristiyan âleminin orijinal bir san’atı yoktur. Batı (Hıristiyan) san’atı diye lanse edilen, İsa "aleyhisselâm"dan çok önce yaygın olan Yunan-Roma Natüralist resim ve heykel geleneğini geliştirerek devam ettirip, kiliseye sokmaktan ibarettir."
Minyatür ve Çağdaş Resim
"...Çağdaş dünya resim san’atı bir tür minyatürdür (perspektif aranmaz) ve kaynağı da Osmanlı’dır."
"...Çağdaş dünya san’atı, İslâm ülkelerinin tarihî ve kültürel mirasını örnek alarak gelişmektedir."
Sanatta Dünya Lideri Olmalıyız
"....Türkiye, çağdaş san’atta mevcut güç ve potansiyelinin farkında değil.
Farkına varır ve toparlanırsak çağdaş san’atta söz sahibi hatta dünya lideri olabiliriz.
Ülkemizde bu birikim ve potansiyel var. Bu kadar da değil; Türkiye, dünya san’atına yön verebilecek birikim, güç ve potansiyele sâhip tek ülkedir. Bu tespitimiz bâzılarına abartılı hatta ütopik gelebilir ancak gerçek hiç de öyle değil. Zira, çağdaş san’atın ana vatanı Türkiye’dir."
Önce Temel Sonra Duvar - Türkiye Gazetesi I 2013
"...Peygamber Efendimiz, her canlı resmi yapan (musavvir) cehennemdedir ve Allahü teâlâ, yaptığı resme ruh verinceye kadar bu kişiye azap eder. Ruh vermesi de zâten mümkün değildir" buyurdu.
Bu sözleri işitince dehşete kapılan adamın rengi sapsarı oldu.
Bunun üzerine İbni Abbas, adama, "Eğer sen san’atına devam etmek mecburiyetinde isen, ağaçların ve cansız eşyaların resmini yap" dedi."
SİNEMA DEĞİŞİYOR
Teknolojinin gelişimini takip etmek elbette güç. Peki bu değişim, 2010’lu yıllarda sinemayı nasıl etkiledi? Sefa Koyuncu, Dijital medya ve dijital dönüşüme dair derin bilgiler barındıran bir röportaj haberi gelecek nesillere bırakmış.
Ahlaksız Anayasa Teklifi
9 Eylül 2012 Tarihli, yeni anayasa hazırlıklarına dair düşündürücü bir yazı.
"...Latife yollu da olsa, Batum’un milleti sapıklıkla itham eden bu sözleri, bu ülke insanına yapılmış ağır bir hakarettir."
İskender Pala’ya Teşekkür
“Muhafazakâr Sanatçının Manifestosu”, sanat ve edebiatta yeni bir dönemin müjdecisidir. Üçüncü Yeni nesil hareketiyle ’Sanat’da Muhâfazakar Yapılanma’nın öncüsü olmaya gayret eden Sefa Koyuncu, İskender Pala’nın da yüksek sesle "Muhafazakâr Sanat" söylemleriyle duyduğu mutluluğu satırlara aktarmış.
"...Büyük bir vukûf, liyâkat ve dirâyetle kaleme aldığınız yirmi maddeden her birinin ayrı ayrı ve topyekûn manifestonun, aziz milletimizin derin ıstırâbına tercüman olduğunu bir kere daha gördüm."
İskender Pala Manifestosu
"...Müstehcen sahne olmadan, millî ve manevî değerlerimize hakâret etmeden de pekâlâ şiir, roman, oyun ve senaryo yazılabilir."
"...İskender Pala söz konusu yazıda, Prof. Mustafa İsen’in, "Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa muhafazakâr estetik ve muhafazakâr sanat normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz" sözlerine dikkat çekiyor."
Ermeni İddalarının İflası
"- Sarkozy ile birlikte Ermeni iddiaları da iflas etti.
Sebebi gâyet açık:
- Yalan üzerine bina edilen yasayı, hukuk, bünyesinden atar.
- Tekrar çıkarsanız da netice değişmez.
1915-20 olaylarını soykırım olarak dikte ettirmeniz mümkün değil.
- Havanda su döversiniz."
Dikkat Ejderha Çıkabilir
"Aradan on yıl geçti ve Ermeni meselesi yeni bir merhale ile tekrar karşımıza geldi. Bugünlerde Fransa Senatosu’na gelip gelmeyeceği konuşulan, ’Ermeni soy kırımını inkâr eden para ve hapis cezasına çarptırılır’ yasası; on yıl önce çıkarılan, ’Fransa Ermeni soy kırımını tanır’ yasasının devamıdır. Ve önüne geçilmezse, bu devamların ardı arkası kesilmeyecektir.
- Peki, meselenin çözümü nedir?
- Kesinlikle hukuk mücadelesi başlatmak!
- Ermeniler, siyasetçileri etkilese de hukukî alanda sıfırdır."
Batı’dan Kriz Manzaraları
"AB’nin Orta Çağ kafalı Sarkozy ve Merkel gibi liderleri, kör inadı bırakıp Türkiye’yi üyeliğe alsalardı, bu kriz olmazdı" diyenlere katılıyorum. Hatta, AB, Rusya’yı da alsa, bölge güvenlik dâhil her açıdan müthiş güçlenir. Belki de, Türkiye ve Rusya’yı AB’ye almanın tam zamanı ama Avrupa’da sadece kriz değil, kaht-ı ricâl (kaliteli yönetici kıtlığı) yaşandığı da kesin.
Sanata İlgi Büyük - Türkiye Gazetesi I 2011
Gazetelerin Kültür Sanat sayfalarını hazırlayanlar ilk defa bir araya gelerek meselelerini 2011’de konuştular. Bugün meseleleri çözülebilmiş mi? Belki kıyaslama açısından faydası olur...
Sömürge Sistematiği mi ?
"Türk Millî Eğitim müfredatındaki edebiyat eğitimi; Osmanlı, Selçuklu, Karahanlı eserlerini unutturmamak ve yerine Fransız anlayışını hâkim kılmak üzere programlanmış bir sömürge sistematiği mi? Üstelik bu; Fransız asimilasyonu da değil, gönüllü bir köleliktir."
"...Şu hâlde artık aşağılık sömürge kompleksinden sıyrılarak, Türk edebiyatını üç değil; milletimizin şân ve büyüklüğüne yakışır şekilde iki ana kategoride (Müslümanlıktan önce, Müslümanlıktan sonra) değerlendirmek, realitenin bir gereğidir."
DİL ÖĞRENMEK
İşinizde başarıyı yakalamak ve idealinizi gerçekleştirmek bir ölçüde yabancı literatürü izleyebilmenize bağlıdır. “Bir lisan bir insan” sözü boşuna söylenmemiştir. Ancak ana dilimizi ve öz kültürümüzü çok sıkı korumak kaydıyla.
BREMEN MIZIKACILARI DURUŞMADA
Gazetelerin, bir atçılık ve binicilik kulübünün ahırlarında düzenlenen defileyi yazdıkları günlerdeydi. Emekli Ağır Ceza Reisi Müfit Bey, Katip Hüsnü’nün arzualci dükkanında, o gece gördüğü bir rüyadan söz etti:
- Tesirinde kaldığım davaların rüyama girdiği çok olur. Ancak böylesine taaccüp ettiğimi hiç hatırlamıyorum.
Seydişehir’i Seviyorum - Seydişehir Postası I 1996
Sefa Koyuncu’nun 6 Ağustos 1996 Tarihli Seydişehir Postası okurlarına veda yazısı...
ilk
16-30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40