YAŞADIKÇA I Batı'dan Kriz Manzaraları
Kimi ağlıyor. Kimi gülüyor. Kimi yangından mal kaçırıyor. Kimi de kara kara düşünüyor.
- Trajikomik kriz manzaraları sergileyen AB ve ABD'den söz ediyorum.
En trajiği de, İtalyan teknokratlar hükümetinin bayan bakanı Elsa Fornero'nun, tasarruf tedbirlerini gözyaşları içinde açıklamasıydı. 1948 doğumlu Prof. Fornero; parlak akademik kariyerinin zirvesinde, İtalyan halkına acı reçete sunmanın burukluğu içinde ağlıyordu.
- Komik olanlar ise Sarkozy ile Merkel. İddialara göre bu ikili, krizi fırsat bilerek alacak tahsiline girişti. Yani bir tür yangından mal kaçırma peşindeler. Papandreu'nun istifasına yol açan bir trilyon euroluk Yunanistan'ı kurtarma paketinin, aslında Almanya ve Fransa'nın "alacak tahsili paketi" olduğu söyleniyor.
İddiaya göre, Sarkozy ile Merkel'in yaptığı ikili anlaşma da, kendi ülkelerinin alacaklarını tahsile yönelik. Yardım (kredi) paketleri ile krizde olan ülke borçlandırılıyor fakat para Almanya ve Fransa'nın kasasına gidiyor.
- Bu durumda, başını iki elleri arasına alıp kara kara düşünen kim?
- Herhâlde, AB'nin para işlerinden sorumlu Olli Rehn'den başkası değil!
AB'Yİ TÜRKİYE KURTARIR
"AB'nin Orta Çağ kafalı Sarkozy ve Merkel gibi liderleri, kör inadı bırakıp Türkiye'yi üyeliğe alsalardı, bu kriz olmazdı" diyenlere katılıyorum. Hatta, AB, Rusya'yı da alsa, bölge güvenlik dâhil her açıdan müthiş güçlenir. Belki de, Türkiye ve Rusya'yı AB'ye almanın tam zamanı ama Avrupa'da sadece kriz değil, kaht-ı ricâl (kaliteli yönetici kıtlığı) yaşandığı da kesin.
Söz açılmışken, Rusya'dan, AB ve ABD'ye kriz imâlı mesajlar var: Rusya devlet başkanlığına yeniden aday olan Başbakan Vladimir Putin, "Seçimleri etkilemek için muhaliflere para yağdıran ülkeler, paralarını boş yere harcayacaklarına, kendi ülkelerinin borçlarını kapatsın" dedi. Bu mesaj, AB'yeydi. ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın, "Rusya seçimlerinde hile var" sözüne cevap da Devlet Başkanı Medvedev'den geldi:
- Kendi işinize bakın! Bu arada, seçim tartışmalarına katılan, glasnost (açıklık) ve 'perestroika (yeniden yapılanma) politikasıyla ünlü eski Rusya Devlet Başkanı Mihail Grobaçov'u ekranda görünce aklıma takıldı:
- Gorbaçov iktidarda olsaydı, Rusya çoktan AB'de olur muydu?
AĞZINIZ SULANSIN DİYE...
ABD basını, AB'deki ekonomik krizi alaya alarak moral bulmaya çalışıyor olmalı. Çünkü, uzmanlara göre ABD'nin krizdeki pozisyonu AB'den çok daha beter. Bâzı sosyologlar, AB ve ABD'den "bitik medeniyet" diye söz ediyor.
Araştırmalar, ABD ve AB'nin kendini yenileyerek, bu krizden çıkma kabiliyetini yitirdiğini gösteriyor. Hâl böyleyken, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, krizden şaşkına dönen Yunanistan'a, muzip Anadolu köylüsünün yaptığı cinsten bir şaka yapmış. Biden, yardım isteyen Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolas Papulyas'a, önce yanındaki Amerikalı'yı göstererek, "Bu, hazine sorumlusu, size milyonlarca dolar getirdi" deyip, sonra da kahkahayı basmış. Aslında, Biden'ın bu tavrı şakadan çok, gerçeğin Amerikan usulü ifadesi. Açıkçası, "ABD hazinesinde, bu saatten sonra Yunanistan'a yedirecek para yok" diyor.
Muzip Anadolu köylüsüne gelince...
Eşek üstünde uğradığı bir köyde, başına toplananlara, "Heybem limon dolu, ister misiniz?" diye sorar. "Evet, isteriz" cevabını alınca da, eşeğini dehleyip yoluna giderken, gülerek köylülere seslenir:
- Bu dağ başında limon ne gezer efendiler! Ağzınız sulansın diye öyle söyledim!..
SEFA KOYUNCU I TÜRKİYE GAZETESİ – 11 ARALIK 2011