KÜLTÜREL BOYUT I Dil Öğrenmek
Herkesin öncelikle ana dili olan Türkçe’yi layıkıyle öğrendikten sonra en az bir yabancı dil bilmesinde sayısız faydalar olduğu şüphesizdir. Yani, yabancı dil bilmekle, dilimizin tahrip edilmesi meselesini birbirinden ayırmak gerekir.
Dil ve tarih şuuru güçlü olan kişilerin bir veya birkaç yabancı dili, iyi derecede bilmeleri, konuşmaları ve yazmaları ancak iftihar vesilesidir. Bizi burada rahatsız eden, Türkçe kelimeler yerine İngilizce kelimelerin ikame edilmeye çalışılması ve cümle yapısının İngilizceleştirilmesidir.
Dr. Enver Ören, 1990’da kaleme aldığı bir yazısında yabancı dil öğrenme konusundaki düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
“Türkiyemiz dışa açılıyor. Bu dışa açılma faaliyeti 2000’li yıllarda daha yoğunlaşacak. Zira ümit ediyoruz ki, gelecek asrın başında Türkiyemiz birinci cihan harbindeki mağlubiyetin tesirlerinden tamamen kurtularak bölgesindeki lider ve dünyada söz sahibi bir devlet olacaktır.”
Bu demektir ki, yarınki Türkiye’de yabancı lisan daha da ehemmiyet kazanacaktır.
19. Asrın yabancı dili Fransızcaydı, daha sonra Almanca da kendini kabul ettirdi. Fakat bugün İngilizce rakipsiz. ABD’nin süper bir devlet olması devam ettikçe İngilizce kuvvetini koruyacaktır.
Şimdi bizde iki muteber yabancı dil var: İngilizce ve Arapça. Buna rağmen ‘yabancı dil’ denilince akla İngilizce geliyor.
Bugün bile yüksekokul diploması tek başına işe yaramıyor. Tercih iyi İngilizcesi olandan yana.
Bu sebeple İngilizcenin zamanında öğrenilmesi lazım. Fakat ne yazık ki, mekteplerimiz senelerce yabancı dil okutur ama, mezunlarımızın çoğu yine kifayetsizdir.
Burada gözen kaçan mühim bir noktayı hatırlatmak istiyorum. Kendi ana dilini mükemmel bilmeyen yabancı lisanı öğrenmekte zorluk çeker.
Öyleyse önce Türkçe en güzel şekilde öğretilmelidir.Türkçe bilgimiz sağlam temellere dayanmalı, telaffuzumuz doğru, kelime haznemiz alabildiğine geniş olmalıdır.. Türk nesrinde devrik cümle yoktur. Devrik cümle şiirde kullanılmıştır. Ancak İngilizcenin tesiri ile nesir cümlesinin bozularak, karışık bir hal aldığını esefle görüyoruz.. Günlük gazetelerdeki köşe yazılarında bile ögelerin yerleri değiştirilmiş cümlelere sıkça rastlanmaktadır. Bu; Türkçemize suikastten başka nedir?
İnsanların devamlı seyahat ettiği, ülkeler arasındaki sınırların sembolik birer çizgi haline geldiği dönemde, mesleği ne olursa olsun herkesin bir yabancı dil (Bugün özellikle İngilizce) öğrenmesi mecburiyet halini almıştır.
İşinizde başarıyı yakalamak ve idealinizi gerçekleştirmek bir ölçüde yabancı literatürü izleyebilmenize bağlıdır. “Bir lisan bir insan” sözü boşuna söylenmemiştir. Ancak ana dilimizi ve öz kültürümüzü çok sıkı korumak kaydıyla.
SEFA KOYUNCU I YENİ MERAM GAZETESİ – 3 MAYIS 2000