Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: muhafazakar
Gün Görmemiş Bilgiler
"...- Şimdiye kadar 1 milyon TL’lik soruyu görenin olmadığı yarışmanın en ilginç yönü ise gün görmemiş bilgileri ortaya çıkarması. İşte o ilginç bilgilerden biri:
19 Nisan 2012’de, Yetkin Taşkın’a sorulan soru; "1980’de kendisine ABD’nin Detroit şehrinin anahtarı verilen kişi kimdir?"
Başkanlık Sistemi
"- İki başlılık tehlikesi de işte tam bu noktada ortaya çıkıyor.
- Tıpkı; Demirel-Özal ve Ecevit-Sezer dönemlerinde olduğu gibi. "
"İktidar, meseleyi TBMM’de çözmenin yollarını aramalı, siyasi partiler de, vaktiyle merhum Özal’a yaptıkları gibi sırf Başbakan Erdoğan’a muhalefet olsun diye halkın başkanlık isteğini göz ardı etmemelidir.
- Konu şahsî değil, ülkenin geleceğiyle ilgilidir. "
Karakoç’un Üçgen Şiir Piramidi
Sefa Koyuncu’nun ’Türkiye’ gazetesindeki 21 Ekim 2011 Tarihli Yorum Yazısı
Sözün özü: Abdurrahim Karakoç, zannedildiği gibi bir halk şairi değil; ağabeyi Bahaettin Karakoç’un ifadesiyle, "Hak Yol İslam Yazacağız (dava)-Mihriban (sevda)-Hasana Mektuplar (sosyal) Üçgen Piramidinin Zirvesindeki Cihan Şairi"dir!..
Üçüncü Yeni Sanal Kütüphanede
"...Milletimizin iman gücü; dinî ve tarihî değerlerimize bağlılığı, Sovyet işgalini engelledi ise de o dönemde şiir, dil, kültür ve edebiyatta başlatılan dejenerasyon önlenemedi; günümüze kadar devam etti. El’an da bütün hızıyla devam ediyor... "
"- Peki, Batı etkisinden utanıyorsunuz da neden Arap-Fars etkisinden utanmıyorsunuz?
Soru tam benlikti. Verdiğim cevap ise bütün meseleyi enikonu özetliyordu.
Dedim ki:
- Bahadır Bey; bu soruya göğsümü gere gere cevap vereceğim. Çünkü Müslümanız; Batılılar ise Hristiyan. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Kardeşlerimizin kültürünü almaktan niye utanalım ki? Ancak gurur duyarız..."
Eliot, Üçüncü Yeni Öncüsü
"Serbest şiir diye bir şey yoktur ve bu varsayımın ortadan kalkma zamanı çoktan gelmiştir. Serbest şiirin polemik gibi bir bahanesi bile yoktur; bir özgürlüğün savaş narasıdır bu ama sanatta özgürlük olamaz."
Biz demiyoruz, Nobel edebiyat ödüllü İngiliz şâir ve yazar Thomas Stearns Eliot diyor.
Bestekarlarda Şikayetçi
"Türk müziği, yüzyıllar boyunca şiirle kol kola yürüdü.
Unutulmayan nağmelere arkadaşlık eden unutulmaz mısralar hâlen çoğumuzun dilinde. Fakat bu yürüyüş, günümüzde kesintiye uğradı. Artık şiirler eskisi kadar bestelenmiyor."
Tezhibde Modern Dokunuşlar
"...Günümüze gelince, Türkiye’de yeni yeni ilgi görmeye başlayan gelenekli san’atlarımıza, yabancılar uzun süredir hayranlık duyuyor."
20 Modern Türk Sanatçı
"...Batı san’atının yüzünü Doğu’ya çevirmesinin başlangıç noktası olan Paris Okulu Soyut Türk Sanatçılarının üzerine çekmesi ve Türk soyut san’atını dünyaya tanıtması açısından, hem çağdaş dünya san’atı hem de san’at tarihi için önemi, zannedilenin çok ötesinde büyük olan sıra dışı bir koleksiyondur."
Enver Ören’in Öncü Rolü
“Türkiye’deki en büyük değişim, Müslümanların mazlumluktan aktörlüğe geçişidir. Sâdece Türkiye’de değil, bölgede ve dünyada kendilerini yeniden konumlandırmaya çalışmalarıdır. Müslümanlar artık mazlum değil küresel aktördür” diyor.
- İşte, bu büyük değişimdeki en büyük pay sâhibi Enver Ören’dir!..
Erdoğan’ın Gökdelen Vizyonu
"...Türkiye’nin önünde mutlaka aşması gereken iki büyük engel kaldı: AB ve Amerika’daki lobiler... Düşünelim ki biz, ABD ile en azından 1940’lardan bu yana müttefikiz. NATO’da aynı ittifak içindeyiz. Olanca gayrete rağmen dünyanın bir numaralı tüccar devleti olan ABD ile ticaretimizi bir türlü istenilen seviyeye çıkartamadık. Bunun sebebi nedir?
- Lobiler! "
Birinci Türk Zirvesi
"...Türk Birliği! En azından beş bin yıllık büyük hayâl!
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler... Selçuklu Türk Birliği için çalışmış, Osmanlı büyük oranda başarmış... Bugün ise bu büyük hayâl tarihte ilk defa gerçek oluyor."
Erdoğan’ın Tarihi Konuşması
"..."910 km sınırımız var. Akrabalık bağlarımız var... Ülkede dökülen her damla kan, Suriye liderliğiyle halkının arasındaki bağı koparmaktadır. Türkiye olarak biz, gerek Suriye’de gerek diğer ülkelerde, halkların demokratik taleplerini desteklemeye ve rejimleri bu yönde adımlar atmaya teşvik etmeye devam edeceğiz."
Büyük Selçuklu Mirası
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül’ün "Büyük Selçuklu Mirası" külliyatı tanıtımındaki ’Takdim’ yazısındaki "Büyük Selçuklu Mirası" üzerine söylemlerinin yer aldığı yazı.
"...Günümüzde bu büyük medeniyete sahip çıkmak ve ona vefa göstermek en çok bizim vazifemizdir."
Sanatta Yeni Yapılanma - Türkiye Gazetesi I 2013
"...İlk yıllarda tiyatronun yanı sıra, opera ve baleyi de bünyesinde bulunduran Devlet Tiyatrolarının kuruluş maksadı neydi?
- Yerli ve yabancı eserlerle halkın genel eğitimini, dil ve kültürünü yükseltmek.
- Türk Sahne Sanatlarının yurt içinde ve yurt dışında gelişmesini, yayılmasını ve tanıtılmasını sağlamak.
- Türk dilini yerleştirmek ve şive birliğini meydana getirmek.
- Temel değerler üzerinde doğru yargılara varılmasını sağlamak.
Peki, aradan geçen 64 yılda, kuruluş gâyesinde sıralanan bu dört maddenin bırakın tamamını, herhangi birini gerçekleştirebilmiş mi?"
Sezer Tansuğ’u Tanıyalım
"Bizde san’at gelenekten bütünüyle ayrılmış gibi görünür. Ancak bu dıştan bir görüntüdür. Tarihî açıdan mensup olduğu İslâm medeniyeti çerçevesinde ayrıcalıklı bir ülke olan Türkiye, çağdaş san’atın oluşumunda etkili olmuştur. Çağdaş san’atın gelişmesinde asıl etkenler gelenek ve tarihî tecrübedir. Çünkü biçim oluşturmanın duyarlılık ve ruh kaynakları tarihî veriler ve gelenekler dışında hiçbir yerde bulunamaz. Ancak bu konudaki ön yargılar ve gözün gördüğüyle yetinen aydın inatçılığını yenmek kolay değildir" diyor."
Kendi Penceremizden Bakınca
"...Batılılaşma ile birlikte Osmanlı’ya ait her şey terk edilmeye başlandı. Mimarîde de aynı yol takip edildi. Osmanlı’yı hatırlatan her türlü esere karşı çıkmak ilericilik sayıldı. Batı san’atına yöneldikçe gelenekli san’atlarımız yavaş yavaş ortalıktan çekilmeye başladı. "
Doğu San’atının Zaferi
"...Picasso’dan bunun için izin istedim.
Kendisi bana sordu: ’Hangi millettensin?’
Ben, Türk’üm deyince; ’Sen git kendi memleketindeki yazıları (hat) incele, biz onlara erişmeye çalışıyoruz’ dedi."
- Picasso’nun bu itirafı, İslâm san’atının kesin zaferidir!.."
Çivisi Çıkan Özgür San’at
"San’at yapıyorum diye çırılçıplak ortaya çıkılabilir mi, çıkılamaz! Şimdi tiyatroda o iddiada olanlar var. Nasıl “özgür sanat” diye bir kavram varsa, karşılığında “muhâfazakâr san’at” da olması lâzım.
- Ya’ni, muhâfazakâr san’atı, özgür san’atın karşısına mı koyuyorsunuz ?
- Evet, aynen öyle!.."
Sanatta Türk-İslam Baharı - Türkiye Gazetesi - 14 Ekim 2012
Sefa Koyuncu’nun ’Türkiye’ gazetesindeki 14 Ekim 2012 Tarihli Yorum Yazısı
Kürtçe Devlet Okullarında
Hayal edebiliyor musunuz?
- Kürtçe artık resmen devlet okullarında. Bu ülkede bir vakitler, konuşulan her Kürtçe kelime başına beş kuruş para cezası kesiliyordu.
Beş kuruş deyip geçmeyin; paranın para olduğu, bir koyunun 50 kuruşa satın alınabildiği 1930-40’lı yıllar.
Aydos’ta Bir Gönül Macerası
Bulgar Tarihçi Paul Wittek (ve bizdeki bâzı tarihçiler) bu hakîkate efsane diyor. -Umurumda mı? Paul Wittek ve diğer Batılı tarihçilerden; Resûlullah Efendimiz’in bir rüya müjdesiyle, İstanbul’un fethinde kilit konumundaki Aydos Kalesi’nin kapılarını Âl-i Osman’a açtığını idrâk ve tasdik edecek firâseti bekleyen kim? Ben, Âşık Paşazâde ve bu hadiseyi Tarih’inde aynen nakleden Yılmaz Öztuna’ya inanırım. - Wittek’e değil!..
Karaman’da Yunus Aşkı
"Her dem yeni doğarız, Bizden kim usanası!.. "
"Yunus Emre; Divan’ındaki şiirleri hece-aruz, Risalet’ün Nushiyye’deki şiirlerini ise tamamen aruz ölçüsüyle yazdığına göre, adına açılacak bir yarışma da bu nitelikleri taşımalıdır. "
Abdürrahim Karakoç
Mısralarıyla ve çarpıcı bir üslupla dile getiriyordu. Şiirlerinde, diğer sosyal problemleri olduğu gibi bürokrasiyi de en ağır dille hicveden yine Abdürrahim Karakoç’tu:
"Gitmişti makama arz-ı hâl için, ’Bey’ dedi, yutkundu, eğdi başını. Bir azar yedi ki oldu o biçim... ’Şey’ dedi, yutkundu, eğdi başını."
Biri Obama’ya Anlatsın
Sözün özü:
- Ermeniler yüzünden koskoca bir imparatorluk kaybettik.
- Asıl konuşulması ve hesabı sorulması gereken de budur!..
ilk
16-30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40