YAŞADIKÇA I Enver Ören'in öncü rolü
Enver Ören’in, 15 Kasım 1981’de yayın hayatına başlayan Türkiye Çocuk dergisinin ilk nüshasına yazdığı başyazı, âdeta bir “Muhafazakâr san’at manifestosu” niteliğindedir. İşte o başyazı:
“Başlarken:
Bugün yazısıyla, çizgisiyle, yerli ve bizden olan bir dergiyle karşınıza çıkmış bulunuyoruz.
Hikâye ve kıssalarımızda, doğruluğu, dürüstlüğü, resimli romanlarımızda kahramanlığı, mertliği, Yunus Emre’mizde Allah aşkını gönül sevgisini bulacak, Mimar Sinan’ımızla Türkiye’mizi yeniden imâra kalkacak,geçmiş ve geleceğimizle dergimizde kucaklaşacaksınız.
Bu ma’nevî kültür yanında günümüzün teknik gelişmelerini, buluşlarını, ilmî çalışmalarını merakla takip edecek istikbâl için kendinizi hazırlayacak ve bu arada hem gülecek, hem eğlenecek, hem öğreneceksiniz.
Tarzanlar, şövalyeler, kovboylar ile değil, kendi kahramanlarımız ile heyecanlanacak, kendi duygularınızı yaşayacaksınız.
Zira Türkiye Gazetesi Çocuk dergisi, Türk çocuğunun dergisidir.
Hepinizi sevgi ile selamlar,
Yüce Allah’tan başarılar dilerim….
Enver Ören”
MUHAFAZAKÂRLARIN SESİ
Vefatı dolayısıyla yayınlanan taziye mesajlarında, Enver Ören’in, kurduğu gazete, dergi ve televizyon kanallarıyla inançlı ve muhafazakâr insanların sesinin duyurulmasında öncü olduğu vurgulanmaktadır.
İşte o mesajlardan birkaçı:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ifadesiyle, “Enver Ören, Türkiye’de inançlı ve muhafazakâr insanların sesinin duyurulmasında; kurduğu gazeteler, televizyon kanallarıyla öncü rol oynadı.”
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan da benzer bir tespitle, “Türkiye’nin, bu topraklara bağlı entelektüel bakımdan son derece fakir olduğu bir dönemde medya hayatına atılan merhum Enver Ören, ülkemizin ve milletimizin en büyük eksikliklerinden birisi olan ‘muhafazakâr medya’ tespitini isâbetle yapmış ve bu yolda önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada, millî-ma’nevî değerlerimizin sesi daha gür bir şekilde çıkıyorsa, bunda kuşkusuz, Enver Bey’in de emeği ve katkısı vardır” diyor.
Manşet gazetesinden Halil Halat; “Enver Ören; yıllarca basını olmayan muhafazakâr kesimin sesi ve soluğu oldu gazetesi ve televizyonu ile… Özellikle gazetesi ile… Muhafazakâr gazeteci ve yazar yetişmesini o sağladı. Muhafazakâr kesimin entelektüel yetiştiren fabrikası oldu. Bu kesim Türkiye gazetesi ile ruh buldu kendinde…” diyor.
Şaban Petek de mesajında, “Bence kendisini, ‘Enver Ören, Müslüman kitleyi içine düştüğü aşağılık psikolojisinden kurtarmıştır’ sözleriyle, en iyi merhum Ayhan Songar anla(t)mıştır” demektedir.
SAĞLIĞINI HİÇE SAYDI
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin ifadesiyle, “Gençlik yıllarımızda bizlerin kitap okumasına vesile olan,
gelişen Türkiye’ye müteşebbis ruhuyla kimya, elektronik, medya ve kurduğu diğer şirketlerinde binlerce, on binlerce insanımızı istihdam eden Enver Ören; Türk ve İslâm dünyasının meselelerine kıyasıya ilgi duydu, ilgilendi, çözüm yolları için sağlığını hiçe sayarak bu uğurda önemli gayretler gösterdi.”
Sözün özü:
Prof. Dr. Nilüfer Göle, “Türkiye’deki en büyük değişim, Müslümanların mazlumluktan aktörlüğe geçişidir.
Sâdece Türkiye’de değil, bölgede ve dünyada kendilerini yeniden konumlandırmaya çalışmalarıdır.
Müslümanlar artık mazlum değil küresel aktördür” diyor.
- İşte, bu büyük değişimdeki en büyük pay sâhibi Enver Ören’dir!..
http://tg.com.tr/makaledetay.aspx?ID=566632
Sefa KOYUNCU - 3 Mart 2013