Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: Eğitim
TEMİZ KALP
Allaha ibâdete yüzün yok ise senin,
Bir mânâsı var mıdır ’’kalbim temiz’’ demenin?
LİSÂN-I HÂL
Söylemekten güzeldir, bir hasleti yaşamak,
Yaşayış tarzı ile gönülleri okşamak
BARAJ
Zaman denen sermâye,
Geliyor milim milim…
Söylemeden nereye,
Gidiyor dilim dilim…
RÜZGAR GÜLÜ
Esen rüzgâra göre döner isen her yöne
Gün gelir de dönersin,şaşkın rüzgâr gülüne!
TÜRKÇEMİZ ERİYOR
"Bugün farkında olsak da olmasak da, pek çok İngilizce terim ve kelime dilimize girmiş durumdadır. Hatta deyim yerinde ise günlük hayatta İngilizce dinler ve konuşur hale geldik de olayın vehametinin farkında bile değiliz."
"Ne yazık ki, dilimizin göz göre göre eriyişine dur diyecek bir merci de ortalarda görünmüyor."
AGANİGİ MAGANİGİ
“Aganigi maganigi” argo narası ile “agani” ve “nagam” kelimeleri tahrif edilmiş “para-mara” gibi, kuşdili tabir edilen anlamsız ses tekrarları sıralanmış “igi” gibi , “abidik-gubudik” bir ses ilave edilmiş (uydurulmuş) yani tahrifat ve tahribat yapılmıştır. (RTÜK, “Aganigi maganigi” argo, hem de fuhuş alan argosu bir narayı radyo ve televizyonlardan günlerce, aylarca dinlemiş ve dinlettirmiştir.)"
KENDİ İŞİNE BAK
Her işe karışanın işe faydası olmaz,
Sen kendi işine bak, her iş senden sorulmaz!
EDEBİYATIMIZDA RUMLAR VE ERMENİLER (4)
"Milli Mücadele yıllarında pek çok yazıda Yunanlıların zulümleri dile getirilir. Halide Edip ve Yakup Kadri bunlara şahit olan ve o devrin belgelerini bize ulaştıran yazarlardır. Yazarların uslubundan bu zulümleri işleyenlere karşı duydukları nefret hisleri solunur. Bu eserler o devri aksettiren sanat eserleri olduğu gibi, daha sonraki sanatkarları besleyecek malzemeye de sahiptir."
HEPSİ İYİ GÜZEL DE
Hayret verir insana geldiğimiz şu nokta,
Bilgisayardan sonra robotlar var ufukta,
"Uydu"lu artık hayat,hepsi iyi güzel de,
Sallanıyor insanlık ma’nevî bir boşlukta.
EDEBİYATIMIZDA RUMLAR VE ERMENİLER (1)
"Bugün çıkıp üniveriteli gençlerimiz de dahil olmak üzere bir anket yapsak ve gündemde olan bu iki mesele hakkında ne bildiklerini sorsak, 1915 olayının bir soykırım olmadığını bize etraflıca anlatabilirler mi? Rumlar’ın S-300 füzeleri ile Türkiye’yi hatta Türk dünyâsını tehdit altına alma niyetlerinden söz edebilirler mi? Elbette birşeyler söyleyebilirler ancak yeterli derecede bilgi ve şuur sahibi olduklarını söyleyebilmemiz sordur. Sebebi ise ilköğretimden üniversite sonuna kadar bu konularda yeterli bilgi sahibi olmamalarıdır. Kitle İletişim araçlarında bu hususlarda uyarıcı ve eğitici faaliyetlerindeki eksikliktir. Daha da önemlisi şâir, hikayeci, romancı, tiyatrocu ve senaristlerimizin ortaya koydukları sanat eserlerinde millî dâvâlarımızı kâfi miktarda ele almamalarıdır."
AVRUPA GENÇLİĞİ
İnceliyor İslâmı, Yeni Avrupalı nesli,
Gençlik gerçekleri öğrenmeye hevesli!
Sefa Koyuncu’dan "Edebiyatta Üçüncü Yeni Dönem!"
"Üçüncü Yeni Edebiyat Hareketiyle, Orhan Veli ve arkadaşlarının (Birinci Yeni – Garip) şiirimizden söküp attığı ölçü, kafiye, şekil ve şâiraneliği geri getiriyor; Cemal Süreyya ve arkadaşlarının daha da ileriye giderek (İkinci Yeni) şiirimize soktuğu anlamsızlık, saçmalık ve dağınıklığı reddediyoruz. Batı taklitçisi bu iki akımla binlerce yıllık Türk edebî zevkinin önü kesilmek, verimli kaynakların kökü kurutulmak istenmiştir. ‘Üçüncü Yeni’yle bu bölücü ve yıkıcı hareketlere set çekiyor, herkesi ölçülü, kafiyeli, şekilli ve anlamlı hâlis Türk şiirine sâhip çıkmaya çağırıyoruz!"
YAVRUCUĞUM
"Kitapları açarız,
Bilgi anbarlarını,
Okudukça anlarız,
Dünü, günü, yarını."
GÂFİL OLMA!
Sakın ha, çıktın sanma selâmet sâhiline !
Felâket âni gelir,insanın gâfiline !
GERÇEKLER
"Darılma ey dost ama,
Gerçekleri söyledik,
Olduk Batı’ya yama,
Kendimize eyledik."
YAZMAZSAM
Şiir hayat pencerem,
Kalbimin tercümanı.
Yazmaz isem edemem,
Mısra mısra her anı.
TOLSTOY SENDROMU
"İdealist ve mistik Tolstoy, gerçeği ele alışıyla çağının en büyük yazarlarından biridir. Usluba önem vermemiş ve romanı sanat eseri haline getirmekten kaçınmıştır. “Sanat için sanat” tezinin ısrarlı savunucularındandır. Rus toplumunu ve ruhunu büyük bir güçle yaşatmayı, tahlil etmeyi başarmıştır."
YAZAR
Yazdığımı yaşarım,
Hayatımdır mısralar.
Ya ben şiir yazarım,
Ya şiir beni yazar.
KAPTAN SENSİN
Kaptan senin işin zor,
Fırtınalı denizde.
Belli ki yüreğin kor,
Yangın var geminizde.
BU YAŞTAN SONRA
“Bu yaştan sonra, sözü
Ağrıma gidiyor,
Yaştır hayatın özü,
Çok yaşayan biliyor.
HÜZÜN ŞARKISI
"Tefrika denen canavar,
Girerse milleti yakar!
Düşersek birbirimize,
Yazık olur hepimize.
Ne vatan kalır ne millet,
Ne de şu biricik devlet!"
KÜLTÜR VE EDEBİYAT HAZİNEMİZ
"Esasen mesele tesir altında kalmakta değil; aynı bir kültür dairesi içinde, milli özellikleriyle benzerlerinden ayrılan bir edebiyatın meydana getirilebilmesindedir. Bu bakımdan Türk Divanı’nın genel görünüşlü Müslüman-Türk mimarisine benzetilebilir. Müslüman milletler içerisinde, Türk mimarisinin nasıl bir milli özelliği varsa, Divan Edebiyatımızın da birçok milli özellikleriyle Arap ve Acem Edebiyatlarından ayrılan bariz bir şahsiyeti vardır. "
YAP İYİLİĞİ
"Hıristiyanlığı nefislerinin keyfine göre evirip çevirip onda zerre kadar kudsiyet bırakmayan garblılar da birbirlerine iyilik yaparlar mı? Yaparlar, fakat mutlaka menfaat karşılığı. İşte şu söz onların el üstünde tuttuğu prensibi açıklar:
“İnsanlara iyi davran, ihtiyaçlarını gör, zira birgün ona işin düşebilir.”
TASARRUF DEVRİ
Asrın en büyük derdi,
Gittikçe artan masraf.
Harâb eden her ferdi,
Hergün çoğalan israf.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16-18