Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: koyuncu
ŞİİR ARANIYOR
"Dünyadaki her şey gibi şiirin de bir düzeni intizamı, ölçüsü kaidesi vardı. Şiir dünyasında anarşik olaylara pek rastlanmazdı. Ahenk, anlam ve lirizm şiirin önemli unsurlarıydı. Şiirde ölçüsüzlüğe yer yoktu. Şekilsizliğe ise hiç ama hiç yer yoktu.
Sonra ne olduysa oldu. Şiir dünyasında fırtınalar, tayfunlar, kasırgalar esmeye başladı. Ölçüler tarumar, şekiller harap oldu. Şairler bu kargaşada kayıplara karıştı. Enkaz arasından çıkan yeni şairler artık eskileri beğenmiyor, ölçüye, şekile, kafiyeye hatta anlama bile isyan bayrağı açıyordu. Seslerini de gittikçe yükseltiyorlardı. Gün onların günüydü.."
GERÇEKLER
"Darılma ey dost ama,
Gerçekleri söyledik,
Olduk Batı’ya yama,
Kendimize eyledik."
ŞİİR ÜZERİNE
"Kafiyesiz, vezinsiz, şekilsiz şiir olmaz; şiir “Manzum ve mukaffa sözdür” diyenler ve bu dediklerinde direnenler olduğu gibi, “Şiirin vezin, kafiye ve şekille alakası yok” diyenler ortaya çıktı. Bu görüşü benimseyenlere göre, nesir de şiir olabilirdi. Kuvvetli heyecanlarla, yoğun duygularla örülü düz yazılara da şiir denildi. "
YAZMAZSAM
Şiir hayat pencerem,
Kalbimin tercümanı.
Yazmaz isem edemem,
Mısra mısra her anı.
TOLSTOY SENDROMU
"İdealist ve mistik Tolstoy, gerçeği ele alışıyla çağının en büyük yazarlarından biridir. Usluba önem vermemiş ve romanı sanat eseri haline getirmekten kaçınmıştır. “Sanat için sanat” tezinin ısrarlı savunucularındandır. Rus toplumunu ve ruhunu büyük bir güçle yaşatmayı, tahlil etmeyi başarmıştır."
YAZAR
Yazdığımı yaşarım,
Hayatımdır mısralar.
Ya ben şiir yazarım,
Ya şiir beni yazar.
KAPTAN SENSİN
Kaptan senin işin zor,
Fırtınalı denizde.
Belli ki yüreğin kor,
Yangın var geminizde.
BU YAŞTAN SONRA
“Bu yaştan sonra, sözü
Ağrıma gidiyor,
Yaştır hayatın özü,
Çok yaşayan biliyor.
HÜZÜN ŞARKISI
"Tefrika denen canavar,
Girerse milleti yakar!
Düşersek birbirimize,
Yazık olur hepimize.
Ne vatan kalır ne millet,
Ne de şu biricik devlet!"
YUNAN MI ? YUNMAYAN MI?
"Fatih Sultan Mehmet han bir gün hocası Molla Gürânî hazretleri ile sohbet ederken söz Yunanlılar’a gelince, şanlı padişah Yunanlılar akkındaki kanaatini şöyle açıklamış:
- Bunlar hiç yunmamışlardır! Yunan demektense Yunmayan demelidir!"
TÜRKİYE ÇOCUK DERGİSİ
Tanıyorum bir yerlerden,
Tanıyorum bu sesi.
Bir parçadır içimizden,
Türkiye Çocuk Dergisi.
KÜLTÜR VE EDEBİYAT HAZİNEMİZ
"Esasen mesele tesir altında kalmakta değil; aynı bir kültür dairesi içinde, milli özellikleriyle benzerlerinden ayrılan bir edebiyatın meydana getirilebilmesindedir. Bu bakımdan Türk Divanı’nın genel görünüşlü Müslüman-Türk mimarisine benzetilebilir. Müslüman milletler içerisinde, Türk mimarisinin nasıl bir milli özelliği varsa, Divan Edebiyatımızın da birçok milli özellikleriyle Arap ve Acem Edebiyatlarından ayrılan bariz bir şahsiyeti vardır. "
BİR KİTAP: “ÖRGÜT YÖNETİMİ”
Hacim olarak kitap toplam 200 sayfadır. Kitabın son 48 sayfası eğitimle ilgili kanun ve yönetmelikler ile kaynakçaya ayrılmıştır. İlk üç sahifesi de kapak ve iç kapakla ilgilidir. Geriye kalan 149 sayfada toplam 512 adet “örgüt” kelimesi geçmektedir.
Geçebilir mi?
Geçemez mi?
Normal mi?
Değil mi? "
YAP İYİLİĞİ
"Hıristiyanlığı nefislerinin keyfine göre evirip çevirip onda zerre kadar kudsiyet bırakmayan garblılar da birbirlerine iyilik yaparlar mı? Yaparlar, fakat mutlaka menfaat karşılığı. İşte şu söz onların el üstünde tuttuğu prensibi açıklar:
“İnsanlara iyi davran, ihtiyaçlarını gör, zira birgün ona işin düşebilir.”
TASARRUF DEVRİ
Asrın en büyük derdi,
Gittikçe artan masraf.
Harâb eden her ferdi,
Hergün çoğalan israf.
SON NEFESTE
Dünyaya güvenilmez,
Aklı olan görüyor.
Eceli gelir gelmez,
Genç ihtiyar ölüyor.
YAKARIŞ
Yarab, gönlü viraneye,
Naçar gezen avareye,
Meden eyle bîçâreye,
Sadâkatte daim eyle.
İŞLER DÜZELİR
İyi kullar olursak,
Zor işler kolay gelir.
Hakîkâti bulursak,
Her işimiz düzelir.
GÜLÜMSE
Gülümse güller açsın,
Senin güzel yüzünde.
Ağzın müjdeler saçsın,
Bal damlasın sözünde.
SENİ ANLAMIYORUM
Seni anlamıyorum;
Farksızsın canavardan.
Hayrete düşüyorum;
Süt kuzususun, bazan.
MODERN HAYAT
Şehrin ana caddesi boydanboya gördüğüm,
Kuş sesleri içinde kaldırım yürüdüğüm.
Eğriliyor yerlere ağaçların dalları,
Yüreklere sevgiyle uzanıyor kolları.
DİN ADAMI KÖTÜ İŞLERİ NASIL VE NEDEN YAPAR?
"Çok Müslümanın zihnini kurcalayan bir mesele. Bazı din adamlarının gayr-ı islâi ve gayri ahlâki işler yapması. Zamanımızda böylesi din adamları pek çoğalmış ve halkı din adamlarından ve belki dinden soğutmağa sebep olmuşlardır. "
VAHHABİLİK
"Vahhabilik günümüzde Suudi Arabistan’ın resmi dinidir. Petrol paraları ile dünyadaki Müslüman ülkelere Vahhabi rejimini yaymaya çalışmaktadır. Vahhabi rejiminin dünyadaki terör odaklarını beslediği konusunda da önümüzdeki aylarda dünya gündemine gelmesi muhtemeldir. Usame bin Laden, Suud uyruklu Vehhabidir." 2002
BİR KERESTE TÜCCARININ ANILARI I BEYİN FIRTINASI
Atalarımız “Uslûbu beyan, ayniyle insan” buyurmuşlar. Bu da bize takdim ve ifade tarzının ne derece mühim olduğunu gösteriyor.
Yunus’un dediği gibi:
“Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı.”
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16-30
son