Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: 1992
ÜÇÜNCÜ YENİ MANİFESTO
ŞİİR I ÜÇÜNCÜ YENİ MANİFESTO
"Gözümüz yok kolayda, ölçü işi azimdir.
Şiir denen sarayda, aruz-hece bizimdir!
Har vurup savursa da, hayırsız evlatları,
Bilmeliyiz bir sevda, edebî sanatları.
Ölçülü yazmak için, aldırmadan yaşına,
Şâirler hemen geçin, klavyenin başına!""
DENİZ BİTTİ
"...Serbest vezin dediler, şiiri koymadılar.
Ma’nâyı da yediler, yine de doymadılar."
"Üçüncü Yeni bizim, hece ve aruzlu şiir.
Sen de katıl azizim, hesap devri bu devir!"
ÖVERİM
"Hakiki şâirleri,
Elbette ki överim.
Serbestçi sâirleri,
Hicviyemle döverim!"
ÖLÜM VAR!
ÖLÜM VAR!
"Diyalogcu takımı,
Hıristiyan akımı,
Başlattı da yıkımı,
Gider yolun solunca."
TÜRKÇE
TÜRKÇE
"Bin yıllık târihe bak,
Var mı devrik nesr yazan?
Devrik cümle bir tuzak,
Hâindir dili bozan!"
YÜCEDİRİP STRÜKTÜRÜ
"Ülkemizde siyaseten yeni bölünmelere değil, yeni oluşumlarla küçük partilerin kapatılıp birleşmelerine ihtiyaç vardır. Sadece isim
yapmak ya da küçük hesaplar amacıyla kurulan partilerin hiçbir işe yaramadığını daha anlayamadınız mı?"
Devrik Cümlenin Dilimizi Bozduğunu Bilmiyordum
"Ama şu bir gerçek; o toprağa şekil veren, sadece bilek gücü değil…
Pekiyi nedir onu ayrıcalıklı kılan? "Toprak kap" dediğimiz aslında nedir?
Emeğin, şekle girmiş halidir toprak kap. "Güveç" olur, "testi" olur,
"çömlek" olur aynı mayadan. Zerafetini saklamayan küçük bir vazo olur. Tabak olur, gelir önümüze…
Saksı olur, kucaklar minik yeşilleri… Asildir toprak kaplar, hüzünlüdür biraz da… "
Bu Kafa ve Monna Rosa
"...Asaf Halet Çelebi’nin Türkçe bir kitabına niye, "Om Mani Padme Hum (1953)" adını verdiğini merak ettiğim gibi Sezai Karakoç’un da Monna Rosa’sını hep merak etmişimdir. Öğreniyorum ki, "Om Mani Padme Hum" kelimeleri, Asaf Halet Çelebi’nin, Budizm’e ait bir duayı anlattığı "Sidharta" adlı (saçmalık denilebilecek) denemesinde (bu tür vezinsiz kafiyesiz yazılara şiir demiyorum) geçiyor."
Üçüncü Yeni’ye Erkul da Katıldı
"...Herkes yazsın, elbette.
Ama şiir yazamayanlar, her yazdıklarını; yeni isimler uydurup şiir gemisine yüklemeye
kalkarsa, odun gemileri boş kalır!
*
"Üçüncü Yeni" demek, aslında "Yeniden Şiir" demek...
Akımların sahibi olmaz! Yeniden şiir, diyen herkes; şiir gibi yazmaya karar verirse,
belki bizi de saygı ile anarlar gelecek zamanlarda..."
İSPANYA’DA BARBAROS HAYRANLIĞI
"...Barboros Hayrettin Paşa, Akdeniz’e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. O sırada İspanya’da yiğitliği ile ünlü Galicia bölgesinin delikanlıları, Barboros’a büyük destek vermişler. Bu iş birliğini içlerine sindiremeyen komşu kent Vigo’nun halkı ise La Coruna’ya
Türklerle ortaklığa girmelerinden dolayı, onlara "Türkler" adını takmışlar. "
"...Dünyanın hiçbir yerinde kendi ulusunun bayrağının dışında, başka ülke bayrağına bu kadar çok sahip çıkan bir taraftar grubu bulamazsınız."
KENAN IŞIK VE TÜRKÇE
"...Ancak, ekonomiyi yakından ilgilendiren bir alanda uzmanlık tahsili yapan
kızımızın darphâneden haberi olmadığı ortaya çıktı.
- Darphâneden haberi olmayan işletme uzmanı, ekonomist olur mu?
- Olur.
- Hattâ, Türkiye’de böyleleri daha makbûldür."
YENİ YIL HAYIRLI OLSUN!
"Kâfirler, kendi yılbaşları olan ocak ayının birinci gecesinde, noel baba yapıyorlar. Güyâ Hıristiyan dîninin emir ettiği küfrleri işliyorlar. Bu gecede tapınıyorlar. Müslümânlar da, kendi sene başı gecelerinde ve günlerinde müsâfeha ederek, mektûblaşarak tebrikleşir. Birbirlerini ziyâret eder, hediye verirler. Senebaşını mecmû’a ve gazetelerle kutlarlar. Yeni senenin, birbirlerine ve bütün Müslümânlara hayırlı ve bereketli olması için düâ ederler. "
NÜKLEER ORTAKLIK - BHD Haber - 11 Temmuz 2006
"İki ülke anlaşma çerçevesindeki uygulamalar için malzeme, teçhizat ve bileşenlerini transfer edebilirken, Türkiye’ye transfer edilen herhangi bir özel nükleer malzeme; küçük miktarları örnek olmak, standart belirlemek, detektör olarak, hedef olarak ve tarafların anlaştıkları başka amaçlar doğrultusunda kullanılmanın dışında,"düşük zenginleştirilmiş uranyum" olacak.
İSRAİL İNTİHAR EDİYOR! 2006
"Kurulduğundan bu yana geçen 58 yıl içinde ne İsrail Devleti, ne Filistin, ne Orta Doğu ve ne de dünya rahat yüzü gördü. Şimdi ise Filistin, Lübnan, Suriye, İran, Mısır derken, cepheyi yavaş yavaş çoğaltıyor ve genişletiyor.
- Yani İsrail intihar ediyor!
- Zira Orta Doğu’da bugün çıkacak bir savaş, öncekilere asla benzemez ve Ahmedinecad’ın deyimiyle "İsrail haritadan silinmeden" de kolay kolay sona ermez!"
ROMA SADİZMİ HORTLADI - BHD Haber - 03 Ağustos 2006
"Dünyanın gidişâtı iyi değil. Adeta ortaçağın karanlık günlerine dönüldü. Birileri kan akıtıyor, birileri de çılgıncasına alkış tutuyor.
Roma sadizmi hortladı; güç gösterisi için insanlar katlediliyor; birileri de büyük bir keyifle "Çok yaşa! Vur! Öldür!" diye alkış tutuyor.
Dünya ekranlarda kan, ölüm, barut ve bomba dumanı seyrede seyrede dehşet ve vahşete kanıksadı. İnsanlığın ruh dengesi bozuldu."
İNSANLIK AYAKLAR ALTINDA
"Vahşet, Batı kültürünün özünde vardır. Medeni ve kibar olmaları sadece görünüştedir; makyaj ve imajdır. Merhamet duyguları gelişmemiştir.Hayvanlara –özellikle köpeklere- olan ilgileri de bir tür aşağılık kompleksi ve vicdanlarını rahatlatma terapisidir.
Batı ve Amerikan kültürü vahşette yamyam kabilelerine taş çıkartır."
"- Aynı duruma bizim veya başka bir ülkenin düşmeyeceğinin garantisi var mı?
- Maalesef yok!
- İsrail-İngiltere-ABD üçlüsü yakıp yıkacak, dünyanın geri kalanı seyredecek; öyle mi?
- Gençler, bu dehşet verici tabloyu iyi kavramalı ve kalbinde Allah korkusu taşımayandan her türlü kötülüğün gelebileceğini anlamalısınız. "
BARIŞ İSRAİL İÇİN Mİ?
"İsrail’i rahatlatmak, geliştirmek ve Büyük İsrail’i oluşturup, bölgeye hâkim kılmak istiyorlar. Bunun için de "Nil’den Fırat’a kadar –Türkiye topraklarının bir kısmı da dâhil- Büyük İsrail"in önünde engel gördüklerini (devlet adamı, iş adamı, gazeteci, yazar, bürokrat, örgüt, devlet vb.) ya etkisizleştiriyor, ya da bir bir ortadan kaldırıyorlar."
1992 I Seydişehir Gündemi
"İşsizlik her dönemin problemi. Bir de siyasiler umut verici açıklamalar yaparsa.. Bir de il, ilçe, kasaba, belediyelik olmak. 1992 yılından ülke ve Seydişehir gündemine ışık tutan iki haber kupürü."
DEVLET BABA ÇİFTLİĞİ
Özelleştirmeli mi, özelleştirmemeli mi? Devlet baba 1990’lı yıllarda neler yapmıyordu ki? Şimdi...
KÖPEKLERİN GELECEĞİ KARANLIK
Batı’nın köpek katliamlarına önerisi ve nüfus politikaları üzerine farklı bir bakış açısı.
"ÜÇ ÜRET, BİR YE, İKİ SAT!”
Üretmeden tüketmek... Üretmek ama nasıl? 1992 yılından Türkiye ekonomisine, siyasetine ilginç bir bakış açısı.
LÜTFEN PARALAR BOZUK OLSUN
Pazar Muhabbeti’nde bu kez konu dövizden para kazanma düşkünlüğümüz. Hayatın içinden notlarla, 1992 yılından Türkiye...
"Çalıştığım yer ile evimin arasındaki otuz kilometrelik mesafeye servis otobüsü ile gidip geliyorum. Bir gün işten çıktığımda evime gitmek üzere servis otobüsünü beklerken ceplerimi yokladım hiç Türk parası kalmamıştı. İç cebimde ise marklarım vardı."
BREMEN MIZIKACILARI DURUŞMADA
Gazetelerin, bir atçılık ve binicilik kulübünün ahırlarında düzenlenen defileyi yazdıkları günlerdeydi. Emekli Ağır Ceza Reisi Müfit Bey, Katip Hüsnü’nün arzualci dükkanında, o gece gördüğü bir rüyadan söz etti:
- Tesirinde kaldığım davaların rüyama girdiği çok olur. Ancak böylesine taaccüp ettiğimi hiç hatırlamıyorum.
93’E GİRERKEN
“… Kronikleşen enflasyon sebebiyle Türk parasından kaçış artarken, dövize olan yöneliş artmıştır.”
“… Ekonomik meseleler devirdaim makinası gibi problemleri yeni yıllara devrederken sosyal meselelerimizde de ciddi gelişmeler olduğunu söylemek oldukça zordur. Yeşil Kart verilenlere bütçeden ayrılan tahsisatın dört bin lira gibi bir rakamla ifade edilmesi, Yeşil Kart politikasının iflas ettiğini göstermektedir.”
1
2
3