Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: 1994
NÜKLEER SANTRAL NE OLDU? - BHD Haber
"...-Türkiye, enerjide yüzde 70 dışa bağımlı olduğu hâlde, köklü ve kalıcı tedbirler almak yerine, "komşu gazıyla kalkınma havası atarsa" belini doğrultamaz, işte böyle şamar oğlanına döner!
-Eğer aklımızı başımıza almazsak Rusya’yla da, İran’la da daha çok krizler çıkar.
Ve Enerji Bakanı’nın yaptığı gibi soluğu hemen Türkmenistan’da alırız!
- Bu da çâre olmaz!"
CNBC-e DİNİMİZE SÖVDÜ MÜ?
"- Açıklamanızdan da, adı geçen şarkının South Park adlı çizgi filmde var olduğu anlaşılıyor.
- Ancak, o bölümü yayınlamadık diyorsunuz.
- South Park’ı izleyenler de "yayınladınız, dinimize sövdünüz" diyor.
- Sözü edilen küfürlü şarkının yayınlanıp, yayınlamadığını anlamak o kadar zor mu?
- Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ne güne duruyor?"
YENİ YIL HAYIRLI OLSUN!
"Kâfirler, kendi yılbaşları olan ocak ayının birinci gecesinde, noel baba yapıyorlar. Güyâ Hıristiyan dîninin emir ettiği küfrleri işliyorlar. Bu gecede tapınıyorlar. Müslümânlar da, kendi sene başı gecelerinde ve günlerinde müsâfeha ederek, mektûblaşarak tebrikleşir. Birbirlerini ziyâret eder, hediye verirler. Senebaşını mecmû’a ve gazetelerle kutlarlar. Yeni senenin, birbirlerine ve bütün Müslümânlara hayırlı ve bereketli olması için düâ ederler. "
KADEHLER NE İÇİN KALKIYOR?
" Bütün bu dehşet tabloları ortada iken koca koca insanlar, devlet büyükleri,bürokratlar ve patronlar, kadehini neyin şerefine kaldırıyor?
- Kadehler, alkol yüzünden sönen ocakların, dağılan âilelerin, trafik kazâlarında ölenlerin,işlenen cinâyetlerin, uyuşturucu batağına düşen gençlerin, sokağa sürüklenen çocukların…
şerefine mi kalkıyor?"
RAHŞAN HATUN KOMEDİSİ - BHD Haber - 29 Haziran 2006
"...-"Köy-kent" dediler, kentleri köye çevirdiler. Milleti açlığa, karanlığa, kuyruğa, karneye mahkûm ettiler; şahsen karne alanlardanım; Ecevit döneminde karanlıkta kalanlardanım. Bir kilo yemeklik yağ alabilmek için torpil arayanlardanım. Arabama benzin, evime ekmek alabilmek için kuyrukta hasta olanlardanım… "
"- Son söz: Allahü teâlâ aziz milletimizi kötülerin şerrinden korusun!"
KIBRIS DURUŞU YERİNDE
"- Avrupa Birliği, KKTC’yi Türkiye’den koparıp Rumlara vermeyi başarırsa, sıra Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusuna gelir. Çünkü sırada –Türkiye’yi bölmeye çalışan- Ermeniler, PKK hatta başkaları da vardır… "
"Türkiye, KKTC’nin mevcut konumuna en küçük bir zarar verecek AB dayatmalarına karşı durması, meselenin çözümünü hızlandıracaktır. Türkiye’den vazgeçemeyen AB, kendi içinde bir hesaplaşmaya gidecek ve Rumların bu tutumlarıyla birliğe zarar verdiği anlaşılacaktır.
Türkiye gücünü ortaya koydukça AB ile BM, el ele vererek, problemi çözmek zorunda kalacaktır."
ABD’YLE STRATEJİK ORTAKLIK
"Bütün bu sebeplerle başta biz Türkler olmak üzere her milletin, ABD’nin iki asırda geldiği noktayı iyi düşünmesi, derin bir muhasebe yapması ve bu ülkenin, sistemini incelemesi gerekiyor. Nasıl onlar Osmanlı’yı örnek alıp yükseldilerse, bizim de bu ülkeyi süper güç yapan unsurları –bâtıl dini, dinsizlik, vahşet ve ahlâksızlıkları hâriç- alıp faydalanmamız gerekiyor. Sadece bizim değil bütün ülkelerin, ABD’nin teknolojik başarılarından ibret alacağı ve öğreneceği çok şey var… "
NÜKLEER ORTAKLIK - BHD Haber - 11 Temmuz 2006
"İki ülke anlaşma çerçevesindeki uygulamalar için malzeme, teçhizat ve bileşenlerini transfer edebilirken, Türkiye’ye transfer edilen herhangi bir özel nükleer malzeme; küçük miktarları örnek olmak, standart belirlemek, detektör olarak, hedef olarak ve tarafların anlaştıkları başka amaçlar doğrultusunda kullanılmanın dışında,"düşük zenginleştirilmiş uranyum" olacak.
İSRAİL İNTİHAR EDİYOR! 2006
"Kurulduğundan bu yana geçen 58 yıl içinde ne İsrail Devleti, ne Filistin, ne Orta Doğu ve ne de dünya rahat yüzü gördü. Şimdi ise Filistin, Lübnan, Suriye, İran, Mısır derken, cepheyi yavaş yavaş çoğaltıyor ve genişletiyor.
- Yani İsrail intihar ediyor!
- Zira Orta Doğu’da bugün çıkacak bir savaş, öncekilere asla benzemez ve Ahmedinecad’ın deyimiyle "İsrail haritadan silinmeden" de kolay kolay sona ermez!"
ROMA SADİZMİ HORTLADI - BHD Haber - 03 Ağustos 2006
"Dünyanın gidişâtı iyi değil. Adeta ortaçağın karanlık günlerine dönüldü. Birileri kan akıtıyor, birileri de çılgıncasına alkış tutuyor.
Roma sadizmi hortladı; güç gösterisi için insanlar katlediliyor; birileri de büyük bir keyifle "Çok yaşa! Vur! Öldür!" diye alkış tutuyor.
Dünya ekranlarda kan, ölüm, barut ve bomba dumanı seyrede seyrede dehşet ve vahşete kanıksadı. İnsanlığın ruh dengesi bozuldu."
İNSANLIK AYAKLAR ALTINDA
"Vahşet, Batı kültürünün özünde vardır. Medeni ve kibar olmaları sadece görünüştedir; makyaj ve imajdır. Merhamet duyguları gelişmemiştir.Hayvanlara –özellikle köpeklere- olan ilgileri de bir tür aşağılık kompleksi ve vicdanlarını rahatlatma terapisidir.
Batı ve Amerikan kültürü vahşette yamyam kabilelerine taş çıkartır."
"- Aynı duruma bizim veya başka bir ülkenin düşmeyeceğinin garantisi var mı?
- Maalesef yok!
- İsrail-İngiltere-ABD üçlüsü yakıp yıkacak, dünyanın geri kalanı seyredecek; öyle mi?
- Gençler, bu dehşet verici tabloyu iyi kavramalı ve kalbinde Allah korkusu taşımayandan her türlü kötülüğün gelebileceğini anlamalısınız. "
BARIŞ İSRAİL İÇİN Mİ?
"İsrail’i rahatlatmak, geliştirmek ve Büyük İsrail’i oluşturup, bölgeye hâkim kılmak istiyorlar. Bunun için de "Nil’den Fırat’a kadar –Türkiye topraklarının bir kısmı da dâhil- Büyük İsrail"in önünde engel gördüklerini (devlet adamı, iş adamı, gazeteci, yazar, bürokrat, örgüt, devlet vb.) ya etkisizleştiriyor, ya da bir bir ortadan kaldırıyorlar."
HESAP SORAN YOK MU?
"Madem ki Lübnan’a barış gücü gönderiliyor, Filistin’e de gönderilsin. Filistinliler de İsrail saldırılarına karşı korunsun. Filistin’in güçlenmesi ve bir devlet olması sağlansın. BM buna niye hiç yanaşmıyor? İsrailliler can da, Filistinliler patlıcan mı? "
"Yapılacak iş, asker göndermeden önce, suçluların yargı önüne çıkarılması için teşebbüse geçmektir. Aksi hâlde İsrail saldırıları önlenemez. Suçlular cezasını çekmedikçe bölgede huzur ve barış tesis edilemez.
"Adâlet mülkün temelidir" sözünün ma’nâsı da budur."
TÜRK İŞÇİSİ PEK ÇOK HAKLARA LAYIKTIR!!!
1980 öncesi... 1980 darbesine giden yolda işçi hareketleri, CHP hükümetinin işçiye tavrı, Türkiye’nin geçirdiği zor süreçler... Hem gazeteci-yazar, hem de muhafazakar bir işçi-çalışan gözüyle 1978 yılındaki işçi hareketlerini ve ülkenin durumunu özetleyen bir yazı. "Geçmişini iyi bilen, geleceğini"doğru inşa eder sözüne katkıda bulunur ümidiyle.
Bütün Eller Havaya - NOTLAR - 1994
1994’de yerel bir seçim atmosferi...
“ALTIN BEYİNLİ ADAM”
Eskiyi özleriz genelde. Ama ya özlemediklerimiz? Ülkede nelerin değiştiğine bakmak için, bugün kolayca nelere ulaşabildiğimizi anlamak gerek belki de... Bir de değişim için önce halkın hazır olması gerektiğini de unutmamak gerek sanki.
Yeni Yoldan Konya’ya - Seydişehir Postası I 1994
1994 yılı’nda henüz Seydişehir-Antalya yeni yolu yapılmadan önce yazılan yazıda bölge halkından yola sahip çıkmaları isteniyor.
"...Zira bu yolun önemi zannedildiğinden daha büyüktür ve biran önce tamamlanması, Seydişehir için olduğu kadar, ülke ekonomisi için de ehemmiyet arzetmektedir. Çünkü, Karadeniz ve İç Anadolu bu yoldan Akdeniz’e inecek. Akdeniz, bu yoldan Anadolu’ya açılacaktır. Kısalık açısından bu yolun alternatifi yoktur."
GÜMRÜK BİRLİĞİ
“…Türkiye, son yüzyılı bu hastalığa müptela olarak geçirmiştir. Daha doğrusu Avrupa, Türkiye’yi ‘gecikme hastalığına’ düçar etmiştir. Kısaca Avrupa, kendisi süratle kalkınırken, Doğu’nun kalkınmasını önleyici tedbirleri de elden bırakmamıştır.”
“Bu satırları okuyan değerli okuyucularım, Avrupa Topluluğu’na girmeyi hararetle savunan biri olduğumuz zehabına kapılabilirler. Ancak durum hiç de öyle değil. Haçlının Türk ve İslâm âlemine en büyük düşmanlığı yaptığını ve yapmakta olduğunu biliyorum. Ancak, bugün için Türk ekonomisinin güçlenmesi Avrupa Topluluğu ile gümrük birliği yapmasına bağlıdır.”
Sanayi Hamlesi - Seydişehir Postası I 1994
“… Bu noktada önemli olan, bu insanların sermayelerini akılcı bir biçimde, fizibil yatırımlara bağlamalarıdır.”
“…Ayrıca Seydişehir’in teşvikli bölge kapsamına alınması için çalışılmalıdır. Bunun için, yatırım yapayı düşünen insanlardan bir heyetin Sanayi Bakanlığı’na giderek ‘Biz şu alanlarda fabrika kurmak istiyoruz. Seydişehir’i teşvikli bölge kapsamına almanızı istiyoruz’ şeklinde bir teşebbüste bulunmaları yararlıdır.”
Yolun Konya Tarafı 2 - Seydişehir Postası I 1994
“… Zira maalesef Türkiye’de ülke menfaatlerinden önce politik menfaatlerin düşünülmesi gibi, hiç de hoş olmayan bir anlayış hakimdir.”
Orman Varlığımız - Seydişehir Postası I 1994
“… Ormanlarımız, hem toplam, hem de verimlilik açısından Avrupa ülkelerinin gerisindedir. Eskimiş, fonksiyonunu yitirmiş, hantal işletmecilik anlayışı, ormanlarımızın tükenişine zemin hazırlamaktadır.”
“…Ormanlar sadece odun, kereste ve diğer orman ürünleri ile ekonomiye katkı sağlamazlar; aynı zamanda, bulundukları bölgenin iklim yapısında önemli rol oynarlar.”
“…Devlet özel ve tüzel kendi arazilerinde veya hazine arazilerinde orman yetiştirmelerine yönelik her türlü kredi ve desteği sağlamalıdır.”
Ormanlar Özelleştrilmeli - Seydişehir Postası I 1994
“… Orman nimetlerin en azizlerinden ve servetlerin en büyüklerinden birisidir. Ancak, ormanlarımızdan yeteri kadar istifade edemiyor ve milli ekonomiye lâyıkıyle kazandıramıyoruz.
“… İşin en çarpıcı tarafı ise, ormanlarımızın bir çekidüzen verilmesi ve özelleştirilerek, vverimli hale getirilmesi halinde Türk ekonomisini düzlüğe çıkaracak bir potansiyele sahip olduğunu bütün siyaset adamlarının ve bürokratların biliyor olmasıdır.”
KOALİSYON KRİZLERİ
“…Esasen temel felsefeleri birbirine taban tabana iki zıt partinin koalisyon kurması başlangıçta yadırganmıştı.”
“… Bu krizli koalisyon daha ne kadar sürer bilinmez ama ülkenin ihtiyacı olan köklü icraatlara girişilememiş olduğu ortadadır.”
“Hasılı, Türkiye’nin meselelerini, daha doğrusu krizlerini çözmek için yola çıkan koalisyon hükümetinin başlıbaşına bir kriz olarak Türkiye’nin gündemini işgal edip durması hiç de hoş değil.”
Konuşan Seydişehir - Seydişehir Postası I 1994
“…Cumhurbaşkanı Demirel de basının Türkiye’deki ve Dünyadaki etkisini gayet iyi anlamış olacak ki, geçenlerde yaptığı bir konuşmada kuvvetler dengesini sıralarken yasama, yürütme ve yargıdan önce basının adını telaffuz ediyor ve şöyle bir sıralama yapıyor:
- Basın, yasama, yürütme ve yargı.”
“… Kim ne biliyor, ne söylemek ve sormak istiyorsa, basının görevi buna zemin hazırlamaktır.”
1
2
3