BAYRAK
“… Türk milleti tarih boyunca bayrağını yüksekte tuttuğu, onu, yere düşürmektense ölmeyi yeğlediği içindir ki, devlet olarak ayakta kalabilmeyi başarabilmiştir. Tarihî seyir içerisinde Türk’ün bayraksız ve devletsiz ânı yoktur. Bayrak namusun, şerefin, inancın ve tevhidin sembolüdür.”
“Millet olarak biz elbette ki başkalarının bayrağına saygılıyız. Ama düşman da olsa, şerefiyle yükselmiş ve bir milletin, bir devletin sembolü olmuş bayraklara saygılıyız. Şerefsiz ve hainlerin bölücülük sembolü olan paçavralarına saygı gösterilmez, ancak tükürülür!”
“… Bu güzel vatanın ekmeğini yiyen, havasını teneffüs eden Türk, Avrnavut, Laz, Çerkez, Kürt, Tatar, Boşnak ve hatta Ermeni, Rum asıllı her fert “ay-yıldızlı albayrağı" yükseklerde tutmak için gerekirse canını, malını da feda etmekten çekinmemelidir. Etnik kökenden çok, ileri ülke, büyük devlet ülküsü etrafında kenetlenmeliyiz. Amerika bunu yapıyorsa, Fransa bunu yapıyorsa biz neden gerçekleştirmeyelim? Kaldı ki bizim İslâm gibi sarsılmaz bir harcımız vardır.”
YERİNDE SAYMAK
“… Türkiye’de siyasi gündem kırk yıldan beri hiç değişmiyor; gerginlik, kavga, kısır çekişme, küçük hesaplar, ayak oyunları. Dünya kırk yılda nereden nereye geldi; biz neredeyiz? 20. Yüzyılın sonunda dünya neler konuşuyor, nereye koşuyor; biz nelerle uğraşıyoruz.”
“… Hükümetler ertelemeyi çözü olarak görüyor, göstermeye çalışıyor. Dünya menfi istatistiklerinde -enflasyon, işsizlik, kalkınma- ön sıralara yükseliyoruz. Yarışı başlarda değil, sonlarda götürüyoruz.”
“… Savaşta yıkılan Avrupa’nın, Almanya ve Japonya’nın son elli yılda aldıkları mesafeye bakın, bir de savaş görmeyen Türkiye’nin haline. Memleketimizin iyi idare edildiğini -bazı dönemler hariç- söyleyen varsa ayağa kalksın.
Artık Türkiye’nin gündemini değiştirme zamanı değil mi, ne dersiniz?”