Konular

Seydişehir

ETİBANK 10 BİN TON ALÜMİNYUM İTHAL EDECEK - Türkiye Gazetesi I 1987 ETİBANK 10 BİN TON ALÜMİNYUM İTHAL EDECEK - Türkiye Gazetesi I 1987 Bu haberi özellikle sitemize aldık...
Zira, Sefa Koyuncu 1978 ve 1980 tarihli yazılarında işçi grevlerinin ülkeyi farklı şekillerde etkileyebileeğini farklı örneklerle anlatmıştı. 1987 yılında Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri’nde işçilerin grevi etkisini (olumlu mudur tartışılır) göstermiş ve fabrika yönetimi, 10 bin ton Alüminyum ithal etmek zorunda kalmış. Fabrika ihracaat yapmak yerine, taahhütlerini yerine getirmek için yurt dışından alüminyum madeni getirtmiş.
Fabrika Kirletiyor mu? - Seydişehir Postası I 1990 Fabrika Kirletiyor mu? - Seydişehir Postası I 1990 “…Alüminyum Tesisleri, çevreye zararlı etkisi minimuma indirilen ender sanayi tesislerimizden birisidir. Anadolu’nun bu güzel beldesini örnek sanayi şehri haline getiren Alüminyum Tesisleri’nin kapasitesinin arttırılarak, bölge insanına yeni iş imkânları açılması en içten dileğimizdir.”
Farklı Yorumlar - Seydişehir Postası I 1988 Farklı Yorumlar - Seydişehir Postası I 1988 "...Başbakan Turgut Özal’ın ifade ettiği gibi, "Toplu sözleşme düzeni altüst edilemez" ancak, genel manada zamlarda hayat pahalılığını kınama aksadı taşıyan yemek boykotu, hükümeti uyarma açısından hedefe ulaşmıştır."
"Ümit edelim ki, makul ve meşru bir zeminde taraflar anşlaşarak çalışma hayatına sükunet hakim olsun. Kargaşanın kimseye birşey kazandırmadığını yakın geçmişin tecrübeleri ile anlamış bulunmaktayız."
FELAKET ZİNCİRİ FELAKET ZİNCİRİ “… Milletimizi büyük acılara boğan felaket zincirine dua edelim ki yenileri eklenmesin. Allah-ü Teâlâ beterinden saklasın. Bu acı günlerde birlik ve beraberlik içinde olmaya, yardımlaşıp bir an önce yaraları saraya, hadiseleri sabırla ve soğukkanlılıkla karşılamaya gayret etmeliyiz.”
Fethi Ağalar - Seydişehir Postası I 1989 Fethi Ağalar - Seydişehir Postası I 1989 “…Ekonomik konularda realiteden kaçmak mümkün değil. Kasaya giren, kasadan çıkan ve kasada kalan dengede olması lazım. Bu en küçük esnafın bile bildiği temel ticaret kaidesidir.”
Gazetecinin Başarısı - Seydişehir Postası I 1990 Gazetecinin Başarısı - Seydişehir Postası I 1990 “…Türkiye’nin ilk ve tek külçe alüminyum üreticisi durumundaki Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nin modernizasyonunda geç kalınmıştır.”
Genel Müdür Dedi ki…. - Seydişehir Postası I 1988 Genel Müdür Dedi ki…. - Seydişehir Postası I 1988 "Kimse devletten büyük değildir. Söz konusu olan Türk alüminyum ve bakır sanayii olduğuna göre kamu-özel ayırımı yapmadan ortak hareket etmeliyiz. Diğer ülkelerde bu başarılmış ve bir sisteme oturtulmuş, biz de bir ortak sistem kurmalıyız."

"Bizim toplantılarımız, Türk Alüminyum ve bakır sanayini dışa açarak kârlı sektörler durumuna getirmektir."
Gezi Notları - Seydişehir Postası I 1987 Gezi Notları - Seydişehir Postası I 1987 Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 3 Kasım 1987 Tarihli Baş Yazısı. Konu, Seydişehir’in döneminin belediye başkanının yaptığı basın gezisi ve ilçe problemlerine yönelik çözüm önerileri...
Grev Çözüm Bekliyor - Türkiye Gazetesi I 1987 Grev Çözüm Bekliyor - Türkiye Gazetesi I 1987 Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri’nde 1987 yılındaki greve dair yazı. Sefa Koyuncu, Yeni Seydişehir gazetesindeki köşe yazısında özelleştirme öncesi grev sürecini kaleme almış.
Grev ve Hükümet - Seydişehir Postası I 1995 Grev ve Hükümet - Seydişehir Postası I 1995 “… Esasen sık sık kriz atlatan DYP + CHP koalisyon hükümetinin bozulması kise için sürpriz olmadı. Ancak grevlerin geldiği nokta sürprizdir.”
“… Peki ya sendikalar?”
GREV VE SEYDİŞEHİR GREV VE SEYDİŞEHİR “1967 yılında Alüminyum Tesisleri’nin temeli atılmadan önce Seydişehir 6000 nüfuslu bir kasaba görünümünde idi. Tesislerin montajına başlanmasıyla birlikte ilçeye büyük bir nüfus akışı başlamış, fabrikaya dayalı sanayi ve ticaret erbabı ile bugün ilçe nüfusu 40.000’e ulaşmıştır. Çevre ilçelerden Beyşehir, Bozkır, Doğanhisar, Ilgın, Akşehir hatta Konya ilinde de Alüminyum Sanayii’ne dayalı bir sosyal ve ekonomik denge kurulmuştur.”
Greve Çeyrek Kala - Seydişehir Postası I 1991 Greve Çeyrek Kala - Seydişehir Postası I 1991 “…1987’lerdeki yüzde 200’lük ücret artış talepleri ile bugün istenenleri mukayese ettiğiizde enflasyonun en azından yükselme göstermediğini, giderek düşme eğiliminde olduğunu tespit ediyoruz.”
Güldağ’a Teşekkür - Seydişehir Postası I 1994 Güldağ’a Teşekkür - Seydişehir Postası I 1994 “… Biz’de 1987’den itibaren yazmaya başladığımız bu sütunda, KONYA-SEYDİŞEHİR-MANAVGAT yolunun Seydişehir’in önde gelen meselelerinden biri olduğunu, bu yolun Türk Ekonomisi için büyük önem taşıdığını, bu yolun Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan en kısa yol olduğunu, bir an önce açılması lazım geldiğini ifade eden çok sayıda yazı yazdık.”
Günaydın’a Sorular - Seydişehir Postası I 1995 Günaydın’a Sorular - Seydişehir Postası I 1995 “… Sizin yatırım teklifleriniz, bizdeki belgelere göre sadece Beyşehir’le ilgili konular görülmekte, üstelik nedendir bilemiyoruz. Seydişehir’e kurulan bazı kuruluşları Beyşehir’e aktardığınız çok söylenmektedir.”
Gündemde İşçi Var - Seydişehir Postası I 1989 Gündemde İşçi Var - Seydişehir Postası I 1989 “…Yine kabul etmek gerekir ki, işçi kanunlar çerçevesinde gösterdiği tepkide haklıdır. Çünkü dikkat edilirse, bu eylemlerde ideolojik amaç yoktur. Mesele geçim sıkıntısıdır, paradır, enflasyondur.”
Günlerin Getirdiği - Seydişehir Postası I 1990 Günlerin Getirdiği - Seydişehir Postası I 1990 “… Esasen Suğla Gölü, istikrarlı bir göl haline getirilse dinlenmek için uzaklara gitmeye bile gerek kalmaz. Kuğulu çevresi tabii güzellik bakımından oldukça zengin. Ancak gölde istikrar olmadığı için Kuğulu çevresi sazlık ve bataklık görünüşünden kurtulamıyor.”
Habitat İl Konferansı Habitat İl Konferansı “… Her Müslüman Türk evladının gönlünde Batı’yı geçme ve dünya düzeninde söz sahibi olma ülküsü yatmalıdır. Tabii ki bu sadece temenni ile olmaz. Herkes kendi alanında kendi branşında çalışmalı, çalışmalı, çalışmalıdır. Milletlerarası arenada başköşeye oturmanın ikinci bir alternatifi yoktur.”
HAREKETLİ BİR HAFTA HAREKETLİ BİR HAFTA “… Yaklaşan baharla ‘Yeni yol için söz verenlere, 1995’te kesin…’ diyerek açıklamalarda bulunanlara, bu sözlerini hatırlatmanın zamanıdır.”
Hareketli Bir Hafta - Seydişehir Postası I 1989 Hareketli Bir Hafta - Seydişehir Postası I 1989 “…Gelelim misafir soydaşlarımıza. Bulgaristan’ın sınırdışı ettiği göçmen güreşçilerden bir grup aileleriyle birlikte Etibank Lojmanlarına yerleştirildi. Etibank atasporumuz güreşte dev bir hamleye girişti. Şampiyonların hocası Musa Ali Tunalı ilçemize geldi. Efrahim Kamberoğlu gibi Avrupa Şampiyonu bir güreşçi ilçemizde bulunuyor.”
Haydi Seydişehir’liler - Seydişehir Postası I 1995 Haydi Seydişehir’liler - Seydişehir Postası I 1995 “… Yol bu senenin sonunda tamamlanacak ve rahat geçit verecek. Ancak… Evet, ancak… Siz bu yollun bütün pürüzlerinin ortadan kalkacağı günü beklemeden, en azından bir kere, özel aracınızla yeni yoldan Konya’ya gidin ve dönün…”
“… Bunu kimse için değil, kendiniz için yapacaksınız.”
HAYIRLI OLSUN - 1994 HAYIRLI OLSUN - 1994 “… İktidarın büyük ortağı DYP, ülke genelinde birinci parti konumunu muhafaza eden bir performans sergilerken ilçemizde başarılı değildir. Çünkü Çiller terörle mücadeledeki kararlı tutumuyla ülke çapında partisinin birincilik konumunu muhafaza etmeyi başarmıştır.”
Hayırlı Olsun - Seydişehir Postası I 1989 Hayırlı Olsun - Seydişehir Postası I 1989 “Şimdi Ne Olacak” başlıklı yorumun devamı niteliğindeki yazıda “Basının görev kamu oyunu aydınlatmak olduğuna göre; biz de sütunumuzda sözleşmenin takip ettiği seyri işçi arkadaşlaımıza duyurmaya çalıştık. Yeri gelince takdir etmenin, uyarıcı tenkitler yapmak kadar faziletli bir iş olduğu kanaatindeyiz.” Deniyor ve ekleniyor: “Ancak, en karanlık dönemlerde bile, büyük Türk Milletinin bir parçası olduğunu unutmayan Türk işçisi; içinde bulunduğu zor şartlara rağmen tahriklere kapılmadı.”
Hergün Seçim Olsa - Seydişehir Postası I 1991 Hergün Seçim Olsa - Seydişehir Postası I 1991 “Nasrettin Hoca merhuma izafe edilen bir fıkrada, herkesin bol bol yeyip içtiği bir bayram sonrasında Hoca’nın “Hergün bayram olsa…” dediği söylenir.
HÜZÜNLÜ BAYRAM HÜZÜNLÜ BAYRAM “…Olaylardan ibret almayan, hatta düşünmeye değer görmeyen insanlardan ne köy olur, ne kasaba!” İnsanın biyolojideki tarifiyle doğar, büyür, yiyip içerek yaşar ve nihayet ölüler kategorisi insanın sadece maddi cephesini açıklar. “

“… Gayret içinde olan gençlik ise, ülke kalkınmasının dinamik gücü olur. Başka kültürleri taklit etmeden kendi örf ve an’anelerimize bağlı, muasır medeniyeti yakalamak ise ancak bu anlattığımız çerçevede mümkün olur.”