Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Seydişehir
Toplu Sözleşme Çıkmaz mı? - Seydişehir Postası I 1989
“Türk İş’in aylar önce tartışmaya açtığı toplu pazarlık konusu böylece nihai şeklini almış ve uygulama safhasına gelmiştir. Ne getirip ne götüreceği ise, belli değil.”
Toplu iş sözleşmesine dair süreç Seydişehir işçisiyle paylaşılıyor
Toplu Sözleşme Çıkmazı - Seydişehir Postası I 1989
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 4 Nisan 1989 Tarihli Yorum Yazısı
Toplu Sözleşme Yaklaşırken - Seydişehir Postası I 1988
“…Kimi pazarcılık, kimi kahvecilik yaparak veya sanatını piyasada icra ederek geçimini sağlamaya çalışıyor.”
“..Ek iş yaparak geçimini sürdürmeye çalışan işçi hem iyice yorulmakta, hem de kendisine bile zaman ayıramamaktadır.”
“Netice olarak bugünün piyasa şartlarında işçi, küçük bir tekneye azgın dalgalara karşı yol almaya çalışan serdengeçti gibidir.”
Toplu Sözleşmede Durum - Seydişehir Postası I 1989
“Türk-İş genel başkanları ille de işin içine demagoji ve politika sokmadan edemiyorlar!
Hem de ne politika”
Sefa Koyuncu, sendika ile hükümet arasındaki toplu iş sözleşme görüşmelerindeki son gelişmeleri Seydişehirli işçilerle paylaşıyor.
Toplu Sözleşmede Durum - Seydişehir Postası I 1991
Sefa Koyuncu, sendika ile hükümet arasındaki toplu iş sözleşme görüşmelerindeki son gelişmeleri Seydişehirli işçilerle paylaşıyor.
Trafik Kazaları - Seydişehir Postası I 1987
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki "Yorum" köşesindeki 1 Aralık 1987 Tarihli Yazısı...
1987 yılında Türkiye’de ne kadar araç vardı ki? Ama bugün olduğu gibi gündem hiç değişmemiş. İlçe merkezli Trafik problemini dile getiren yazıdaki şu ifade mekan değişikliğiyle (Afganistan, Irak, Libya) sanki geçerliliğini koruyor:
"Yıllardır iç savaş halinde bulunan Lübnan’da her gün patlayan silah ve bombalar, bizim bir yılda kaybettiğimiz insan sayısı kadar ölüme yol açmamıştır"
TREN TREN OYUNU
HIZLI TREN OYUNU
“…Türkiye belirli konularda ilerleme mi kaydediyor. Birileri öne geçip, geriye aynı yerine getirmenin yolunu buluyor. Bu lokomotif çoğu kere dış dünyadan, bazan da içeriden oluyor. Bunlara lokomotiften çok, kondüktör demek daha doğru olur.”
Turizmde Eksiğimiz - Seydişehir Postası I 1995
“… Seydişehir yeteri kadar tanınmıyor.”
“… Seydişehir’in bir transit merkez olmaktan öte, turizm için alt yapısı var mı?”
ÜÇÜNCÜ İKTİSAT KONGRESİ
“… Devletin işletmecilikte ve ticarette beklenen başarıyı sağlıyamadığı herkesin bildiği bir gerçek olarak ortada durmaktadır. Bun akarşılık hür teşebbüsü her kademede teşvik eden ülkeler güçlü ekonomiler meydana getirmeyi başarmışlardır.”
UCUZ KREDİ TRENİ
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 30 Kasım 1993 Tarihli Sohbet Yazısı
UĞURSOYLU’NUN ÇAĞRISI
“… Bu yerel yayıncılığın şiarı olmalıdır. Seyirci ve dinleyici olarak, canlı yayınlarda bu konuları dile getirmeli, yerel televizyon ve radyoların bu tür konulara eğilmesini sağlamalıyız.”
Vali’nin Yol İncelemesi - Seydişehir Postası I 1996
“… Bu yol üzerine söyleyecek ve yazacak çok şeyimiz vardır. Bu yolun gecikmesine çalışanları “Türk ekonomisine ihanet etmekle” suçlasak, ancak doğruyu ifade etmiş oluruz.”
Ver Elini Akdeniz - Seydişehir Postası I 1988
Konya - Seydişehir - Antalya yolunun açılması. Bir yol hikayesiydi, en uzunundan. Bugün değerlendirilebildi mi, bunu yöre halkı bilir.
"... Fakat Anadolu toprağının Akdeniz’e, Akdeniz’in mavi sularının da Anadolu’ya hasreti tarih kadar eskidir. İki ayrı iklim, iki ayrı dünyayı birleştirecek olan yolun bir an önce tamamlanmasını bekleyeceğiz. Ve diyeceğiz:
- Ver elini Akdeniz,
- Ver elini Anadolu’ya."
Vilayet Olduk mu? - Seydişehir Postası I 1994
“… Kurulacak il yapa derneği ayrım gözetmeksizin bütün basın mensuplarına ve her görüşten vatandaşa ardına kadar açık olmalıdır. Bozkır Hadim ve Akseki ile temasa geçmeli, Ahırlı, Yalıhüyük ilçelerinin kesin ve mümkünse yazılı metin halinde desteği sağlanmalıdır.”
Vilayet Olmak İstiyoruz - Türkiye Gazetesi I 1992
Seydişehir, 1990’lı yıllarda, 60 binin üzerinde nüfusu sahip, Etibank Alüminyum Tesisleri’nin getirdiği canlılıkla gözde bir şehirdi. Buna bir de Süleyman Demirel’in "İl ve Tesislere Ek" sözü gelince... Dönemin iktidarı DYP-SHP koalisyon hükümetinin bürokrat kıyımına tepkiyi içeren başka bir haberi de içeren iki gazete kupürü.
Vilayet Olmalıyız - Seydişehir Postası I 1988
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Vilayeti ülküsü’... Seydişehir neden il olmalıydı, il olabilmesi için atılması gereken adımlar neydi?
Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın hedefi, 67 olan il sayısını 100’e çıkarmaktı. Ve Seydişehir Alüminyum Tesisleri ile Seydişehir-Antalya yolu projeleriyle Seydişehir, farklı avantajlara sahipti. Sefa Koyuncu, ilçenin il olabilmesi için kamuoyunu hep ayakta tutmaya, konuyu gündemde tutmaya çalışıyordu.
Vilayete Bir Adım Daha - Seydişehir Postası I 1989
“Günümüzde pazarlama ve tanıtımın önemini bilmeyen yoktur. Kaliteli mal üreten bir firma bile, malını iyi tanıtamazsa, satış yapamaz. Propagandayı iyi yapan düşük kaliteli de olsa malını pazarlayabilmektedir.”
Vilayete Birinci Adım - Seydişehir Postası I 1988
"...Ankara sel felaketinde ailesini ve evini kaybeden bir baba, TV haberlerinde şöyle diyor, "Alt yapısız şehir olmaz. Ankara’da düzenli bir kanalizasyon şebekesi olmadığından çocuklarımı ve evimi kaybettim!" diyordu.
1988 tarihli yazıda konu Seydişehir’in il ollması ve il olma kriterleri.
Yatırım Alma Vakti - Seydişehir Postası I 1996
“Politikada hızlı hareket esastır. Politikada gün bugündür. Yarın eldeki imkânın, mevcut fırsatın, iktidar ve makam avantajının kime geçeceği belli değildir. Siyaset, süratle değişen bir olgudur.”
Yemek Boykutuna Dair - Seydişehir Postası I 1988
Hak aramak, hak arama yöntemleri. Doğru zamanda doğru hareket, doğru zamanda yanlış hareket. Bireysel olanlar belki telafi edilebilir ama toplu olanlar bazen bir bölgenin kaderini değiştirebilir. Okuyun, siz karar verin isterseniz...
Yeni Antalya Yolu - Seydişehir Postası I 1995
“… Yolcu, yabancısı olduğu bir şehirde rastladığı kişiye sorar:
- Bu yol nereye gider?
Adem başını iki yana çevirdikten sonra cevap verir:
- 50 yaşıma girdim. Bu yol bildim bileli buradadır. Hiçbir yere gitmez!...
Bizim, Konya-Antalya yolu da öyle. 405- yıldır burada ve aynı durumdadır. Hiçbir yere gitmez..”
Yeni Konya Yolu - Seydişehir Postası I 1994
“… Seydişehir halkı çok az bir fedakârlık göstererek, bu yolu kullanmalıdır. Yolun tamamlanması ancak bu şekilde sağlanabilir. Kaldı ki yol yüzde 85 oranında tamamlanmıştır.”
“Haydi Seydişehir’liler yeni yoldan Konya’ya!”
Yeni Yoldan Konya’ya - Seydişehir Postası I 1994
1994 yılı’nda henüz Seydişehir-Antalya yeni yolu yapılmadan önce yazılan yazıda bölge halkından yola sahip çıkmaları isteniyor.
"...Zira bu yolun önemi zannedildiğinden daha büyüktür ve biran önce tamamlanması, Seydişehir için olduğu kadar, ülke ekonomisi için de ehemmiyet arzetmektedir. Çünkü, Karadeniz ve İç Anadolu bu yoldan Akdeniz’e inecek. Akdeniz, bu yoldan Anadolu’ya açılacaktır. Kısalık açısından bu yolun alternatifi yoktur."
Yol - Seydişehir Postası I 1995
“… Yol bugüne kadar açılabilmiş olsaydı, Seydişehir ulaşımda, turizmde ve sanayide merkez durumunda geçerdi. Yan sanayi gelişir, organize sanayi kuruluş ve ilçe dışından yatırımcılar gelirdi.”
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11