Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: Gençlik
KOMEDİ
Öyle olaylar var ki,
Zor karara bağlarsın...
Duyunca şaşar belki,
Güler ya da ağlarsın!
KARA SİREN
Medyanın ma’lûmatı,
Muhayyile mahsûlü...
Değişmeyen formatı,
Kurgubilim usûlü!
HİKAYE I KÜÇÜK BEY - NAZİFE TEYZE
Halime ninenin bu sözleri Nazife’yi iyice çileden çıkarmıştı anlaşılan. Ağzından köpükler
saçarak haykırdı:
- Sus be cadı! Beterin beteri deyip durma! Defol evimdem!
- …………………… ?
SAAT KAÇ?
Yuvarlanıp gitti gün,
Hissetmedik derinden...
Sanki hayâletti dün,
Yel de esmez yerinden!
HİKAYE I KÜÇÜK BEY - ZEYNEP ÖĞRETMEN
"Evde sazlı cümbüşlü âlem yaparlar. Hepsi ne ise de bir de o serserilerin yanında şöyle bağırır:
- Haydi topal karı, meze getir!
- Bu akşam da küçük bey gittikten sonra Cüneyd’le birlikte saatlerce Nâdir’in yolunu gözledik. Geç saatlere kadar gelmeyince divânın üzerinde uyuyup kalmışız. Gece vakti bir gürültüyle uyandım."
ÇALÇENE
Tutup direşiyoruz,
Gürültüyü yutmakta...
Başa güreşiyoruz,
Boşa atıp tutmakta!
MUHTEŞEM İKİLİ
Atıcılar avcılar,
Havada ve karada...
Ne Halep ne arşın var,
Atış serbest burada!
GAZEL
En güzel anlarımı,
Seninle yaşıyorum...
Sensiz zamanlarımı,
Seninle aşıyorum!
HİKAYE I KÜÇÜK BEY - SOYGUN
Eşyalar birbirine karışmış, annem aceleyle mücevher kutusuna bakmış, boş olduğunu görünce başlamış ah, vah etmeye.
Önce benden şüphelenmişler. Okuldan beni çağırdılar. Gittiğimde evde polisler vardı. Eve varınca, olayı öğrendim. Annemi biraz teselli ettikten sonra, doğruca babamın yanına gittim. Polis komiseri babama:
VER ELİNİ
Ver elini gülüm bana,
Koparıldın has dalından...
Avarelik kaldı sana,
Modernleşmek masalından!
İŞGÜZAR İŞ BAŞINDA - BREMEN ÇALGICILARININ “GRİP” ALEYHİNE AÇTIĞI TAZMİNAT DÂVÂS...
Gönüllü Riyâkârlar ve İşgüzârlar Projesi (GRİP) merkezinde târihin en garip dâvâlarından biri görüşülüyordu.
Başişgüzâr, yardımcısı Kalınkafa İcrâcı ve Dalgacı Kâtip yerlerini aldıktan sonra, Bremen çalgıcıları nâmıyla meşhur, bir uyuz eşek, bir sokak köpeği, sefil bir kedi ve bir kart horozdan müteşekkil dört kişilik heyete, şikâyetlerini dile getirmeleri için söz hakkı verildi.
YAYGARA
Var kabiliyetimiz,
Yeryüzünde gezeli...
Edebiliriz temyiz,
Çirkin ile güzeli!...
ABARTMAYALIM
Biz ne isek oyuzdur,
Gerek yok gösterişe...
Ne oyuz ne buyuzdur,
Söze değil bak işe!
FE BLOK
Bin dokuz yüz kırklarda,
Çılgın bir savaş vardı.
İnsanlar kaldı darda,
Dünyaları karardı...
ŞAİR MİLLET
Şiir bize gülmüştü,
Kıymetini bilmedik.
Giderken üzülmüştü,
Gözyaşını silmedik.
KOPUYORUZ
Bir vakit dünyalılar,
Yaylalara çıkardı.
Yağmur sonrası kırlar,
Türüm türüm kokardı.
SEÇİYORUM
Seçiyorum, yaşasın;
Armudun irisini!
Kokmuş balıklar, kalsın;
İsterim dirisini!
AHA BUYUR...
Ne varsa güzel olan,
Yıkıldı bir zamanlar.
Kültürümüz verdi can,
Kan ağladı bu diyar!
BİYONİK!
Elimizde telefon,
Yüzümüzde mask var.
Beynimizde megafon,
Başımızda kask var!
DAĞLAR
Şu dağların beline,
Varıp seyran eylesem.
Esen sevda yeline,
Arz-ı hâlim söylesem.
TANTUNİ
Öğün vakti gelince,
Doğruyor kasap eti...
Kuşbaşından da ince,
Parçalamak niyeti!
TEBESSÜM
Ümid kesme yarından,
Dağılır karanlıklar...
Gecelerin ardından,
Aydınlık güneş doğar!
BEYAZ TREN
Sende her tür enstrüman.
Yaylı vurmalı telli;
Akortsuzdur orkestran!
CAN TAŞIYOR
İnsaf diye bir şey var,
İnsanlara has haslet...
İnsafsızdır canavar,
İnsan olmak marifet!
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16-18