Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: Siyaset
Altınkaynak’ın Ardından - Seydişehir Postası I 1990
Seydişehir’de görev yapan Kaymakalardan biri olan Sadık Altınkaynak için kaleme alınan yazıda, “Kendisine intikal eden her meseleyi imkânlar nisbetinde çözmeye çalışmış, kimseyi incitmemeye ve kırmamaya itina göstermiştir. Bu hâl ve tavrı ile hepimize örnek olmuştur” cümleleri kullanılıyor.
Özbek’le Sohbet - Seydişehir Postası I 1990
“…Türkiye’de seçimle iş başına gelen siyasi iktidarlar, iç ve dış güçlerin boy hedefi olmakta ve kısa sürede yıpratılma yoluna gidilmektedir. Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz Demokrat Parti’den bu yana hiçbir hükümet hedef olmaktan kurtulamamış, yıpratılma yoluna gidilmiştir.”
KARANLIĞA KARIŞAN HAYALET
“…İnanıyoruz ki, milletçe birlik ve beraberlik içerisinde, kararlılıkla üzerinde durulduğu zaman terörün üstesinden gelinecektir. Türk devletinin bekasına ve Türk insanının huzuruna musallat olan terör de, komünizmle birlikte karanlığa karışan hayalet haline gelecektir. “
Bakan Özdemir’den Beklediğimiz - Seydişehir Postası I 1990
“…Tesislerde üretim kapasitesinin artmasıyla kârlılık oranı da yükselecektir. Büyük oranda tesislerin kendi imkânları ile yapılabilecek olan tevsi işini; Devlet Bakanı Sayın Özdemir’in başlatması en önemli isteğimizdir. “
Fabrika Kirletiyor mu? - Seydişehir Postası I 1990
“…Alüminyum Tesisleri, çevreye zararlı etkisi minimuma indirilen ender sanayi tesislerimizden birisidir. Anadolu’nun bu güzel beldesini örnek sanayi şehri haline getiren Alüminyum Tesisleri’nin kapasitesinin arttırılarak, bölge insanına yeni iş imkânları açılması en içten dileğimizdir.”
Antalya Yolu - Seydişehir Postası I 1990
“Seydişehir’in geleceği için son derece önemli olan Konya-Antalya yolu için çok şey yazdık. Yolun bölge için olduğu kadar, Türkiye ekonomisi için de önemli olduğunu ifade eden araştırmalar yayınladık.”
“Zira yazdıklarınız hedefini bulduğu zaman heyecan duyabiliyorsunuz. Heyecanınızı sizinle paylaşanlar olduğu zaman, yazmaktan zevk alabiliyorsunuz.”
“Unutulamalıdır ki, ekonomide olduğu gibi yatırımlarda da “arz-talep” esası geçerlidir.”
Sahipsizlik.. - Seydişehir Postası I 1990
“Birinin çıkıp bu işleri ele alarak, çözüme kavuşturması gerekiyor. Bu da bizce halkın oyları ile işbaşına gelen Belediye Başkanı’nın görevidir. Başkan ilgili makamlara başvurarak halkın hak ve menfaatlerine sahip çıkmalıdır.”
CAMİİ’Mİ KİLİSE Mİ?
“Ayasofya’nın ibadete açılmasanın istenmesi cami azlığından değildir. Bu hadisenin dünyaççapında büyük önemi vardır. Ayasofya, Türk’ün İstanbul’a hakimiyetinin sembolüdür. Hilal ve Haç mücadelesinin düğüm noktasıdır. Daha açık bir ifadeyle, Türk vatanında egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun göstergesidir.”
89’UN ARDINDAN
“…1989 Nasıl bir yıldı?
Dünya konjonktürü açısından ele aldığımızda, “Gorbaçov’la başladı, Çavuşesku ile bitti” şeklinde özetleyivermek mümkün.”
Cami mi Kilise mi?
“Ayasofya’nın ibadete açılmasanın istenmesi cami azlığından değildir. Bu hadisenin dünyaççapında büyük önemi vardır. Ayasofya, Türk’ün İstanbul’a hakimiyetinin sembolüdür. Hilal ve Haç mücadelesinin düğüm noktasıdır. Daha açık bir ifadeyle, Türk vatanında egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun göstergesidir.”
KADİR DEMİR’İN ÇAĞRISI (AYASOFYA)
Konu Ayasofya’nın ibadete açılması.
“…Türkiye’de en önemli mesele, millî davalara kamuoyunca sahip çıkılması meselesidir. Milletçe Ayasofya davasına sahip çıktığımız ve sesimizi duyurduğumuz zaman eminiz ki, açılmadık kapı kalmayacaktır.”
“Her karış toprağı şehid kanı ile yoğrulmuş olan bu aziz vatanımızdaki mukaddes emanetlere sahip çıkmak her Müslüman-Türk için birinci vazifedir. İnanıyoruz ki, bu memlekete hizmet eden ve bu milletin mukaddesatına sahip çıkanlar ulemanın, şühedanın ve evliyanın hayır dualarına kavuşacaklardır
Ermenek ve Biz - Seydişehir Postası I 1989
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 5 Aralık 1989 Tarihli Yorum Yazısı
Ses Duyurmak - Seydişehir Postası I 1989
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 8 Ağustos 1989 Tarihli Yorum Yazısı
Hayırlı Olsun - Seydişehir Postası I 1989
“Şimdi Ne Olacak” başlıklı yorumun devamı niteliğindeki yazıda “Basının görev kamu oyunu aydınlatmak olduğuna göre; biz de sütunumuzda sözleşmenin takip ettiği seyri işçi arkadaşlaımıza duyurmaya çalıştık. Yeri gelince takdir etmenin, uyarıcı tenkitler yapmak kadar faziletli bir iş olduğu kanaatindeyiz.” Deniyor ve ekleniyor: “Ancak, en karanlık dönemlerde bile, büyük Türk Milletinin bir parçası olduğunu unutmayan Türk işçisi; içinde bulunduğu zor şartlara rağmen tahriklere kapılmadı.”
Şimdi Ne Olacak - Seydişehir Postası I 1989
Toplu iş sözleşmesi öncesi Başbakan Turgut Özal ile sendika başkanı Mustafa Özbek arasında yaşanan gerginlik ve restleşmeleri ele alan yazıda gelişmelerin işçilerin lehine olabileceği yorumu yapılıyor.
Bakan Sert’ten Beklediğimiz - Seydişehir Postası I 1989
“…Unutulmamalıdır ki, ANAP’ın 26 Mart mahalli seçimlerinde önemli oranda oy kaybetmesinin genel sebepleri yanında mevzi sebeplerin de rolü büyük olmuştur. Seydişehir’in durumunu ele aldığımız zaman Alüminyum Tesislerinin genişletilmesi projesinin yılan hikayesine dönmesi ve seçimler öncesinde işçilerin Toplu Sözleşmesinin çıkmaza girmesi bölgede tedirginliği hat safhaya getirmiştir. “
Gündemde İşçi Var - Seydişehir Postası I 1989
“…Yine kabul etmek gerekir ki, işçi kanunlar çerçevesinde gösterdiği tepkide haklıdır. Çünkü dikkat edilirse, bu eylemlerde ideolojik amaç yoktur. Mesele geçim sıkıntısıdır, paradır, enflasyondur.”
Seçim Sonuçları - Seydişehir Postası I 1989
“…26 Mart mahalli seçimleri ANAP’ın hezimetiyle sonuçlandı. Öyle anlaşılıyor ki, pahalılıktan ve geçim sıkıntısından iyice bunalan kitleler, ANAP’a büyük bir tepki gösterdi. Bölgelerine hizmetlerine rağmen seçimi kaybeden ANAPlı belediye başkanları da hayat pahalılığına gösterilen tepkinin kurbanı oldular.”
Sandıktan Kim Çıkar? - Seydişehir Postası I 1989
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 21 Mart 1989 Tarihli Yorum Yazısı
İlk Alüminyum İhracatı - Seydişehir Postası I 1988
"1987 yılında Başbakan Turgut Özal, bir gazetecinin "Türkiye’nin en önemli meselesi nedir?" sorusuna, "İhracaatı ve döviz girdisini artırmaktır." diyordu.
"...Seydişehir’i bir "Alüminyum İhraç Merkezi" haline getirmek çetin bir mücadele ister. Seydişehir ve bölge sakinleri, tesislerde çalışan işçiler olarak, istikbâl için fekalade önemli olan bu gelişmelere destek olmak zorundayız. "
Seydişehir ve Türkiye, hedeflerine ulaşabildi mi?
Tevsie Yeşil Işık - Seydişehir Postası I 1988
"Bu dev tesislere sahip çıkılmazsa yıllardır olduğu gibi, istikbale dönük projelerin uygulanması gecikir. Belki de hiçbir şey yapılmaz. O zaman da tesisler önemini yitirir. Siyasilerle bölge sakinleri arasında iyi bir diyalog kurulur, bölge insanları ağırlığını hissettirirse tevsiin yapılmasına kimse karşı koyamaz."
"Yine bu bölge insanları tesislere sahip çıkmazzsa, kaybeden kendileri olur; yani hepimiz oluruz. Unutmamalıyız ki, Seydişehir’de bugün bir takım gelişmeler oluyorsa bu Alüminyum Tesisleri ve tesislere bağlı bir büyük kitle olduğu içindir."
BAŞBAKAN’A SUİKAST
Turgut Özal’a suikast girişiminin ardından kaleme alınan yazı... Sultan Abdülhamid Han’ın tarihe damga vuran ve geçerliliğini her geçen gün artıran cümleleriyle bezenmiş. Girildiği tarih itibariyle yaklaşık 30 yıl geçmiş. Peki 2017 yılında güncelliğini yitirmiş mi?
"...Demek oluyor ki, seksen yıl önce de aynı problemlerden şikayetçi idik. Sulh ve sükun içerisinde geçen bir on yılımız olmamış. Harp zuhur etmiş, anarşi ve terör ortaya çıkmış, hükümetler binbir gaile uğraşmak zorunda kalmış. Bu da siyasi ve ekonomik istikrarı bozduğundan düzenli bir kalkınmaya imkan bırakmamıştır."
İşçi Ne Yapsın? - Seydişehir Postası I 1988
Hükümet, Muhalefet, Sendika, İşveren, İşçi... Hep bir ağızdan "İşçinin ekonomik durumu düzeltilmeli" diyor.
Ama kimse çözüm üretmiyor. İşçi siyaset malzemesinin baş argümanı. Teşhiste birlik var, fakat tedavi için formül bulunmuş değil. İş tedaviye gelince birlik bozuluyor. 1988 Türkiye’si ve siyasetinden manzaralar...
Düğüm Çözülecek mi? - Seydişehir Postası I 1988
Türkiye genelinde çalışan iki milyon işçi... 1988 yılı için bir rakam ve ek zam beklentisi...
"Bir sendika özel işyerlerinden ek zam alıp üyesi işçiyi ferahlatırken, diğerinin "Ek Zam toplu sözleşme düzenini bozar." demesine bir mânâ vermek zor.
Türkiye, nereden nereye?
Ek Zam Meselesi - Seydişehir Postası I 1988
Enflasyon... Türkiye, Cumhuriyet tarihinden bu yana bu canavara karşı mücadele verdi. 1980 ve 1990’lı yılların en gözde konusuydu. Bu yazıda zammın birkaç ay geçmeden nasıl enflasyona yenik düştüğünü, süper emeklilik konusunu ve işçilerin zam beklentilerini okuyacaksınız. 1988 yılında kaleme alınan yazı size o günler ile bugünler arasında ciddi bir kıyas imkanı sunacak.
ilk
16-30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41