Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: Siyaset
93’E MERHABA
“... TÜSİAD üyesi Rahmi Koç’a göre yeteri kadar sanayi yatırımı yapılamayan 1992 yılı ‘Konuşularak geçirilen kayıp bir yıl oldu”
“… Hükümet, 1993’e tüketim yerine, tasarruf ve yatırımı özendirmeyi hedefliyor.”
93’E GİRERKEN
“… Kronikleşen enflasyon sebebiyle Türk parasından kaçış artarken, dövize olan yöneliş artmıştır.”
“… Ekonomik meseleler devirdaim makinası gibi problemleri yeni yıllara devrederken sosyal meselelerimizde de ciddi gelişmeler olduğunu söylemek oldukça zordur. Yeşil Kart verilenlere bütçeden ayrılan tahsisatın dört bin lira gibi bir rakamla ifade edilmesi, Yeşil Kart politikasının iflas ettiğini göstermektedir.”
DEĞİŞMENİN ÖNEMİ
“… Türk Milleti ABD’nin, Almanya’nın, Japonya’nın gerçekleştirdiği sanayi inkılabını yakalamak istiyorsa siyasî tercihin şahıslar bazından zihniyetler bazına icra etmek zorundadır. Kulüp tutar gibi parti tutmak ve hastalık derecesinde şahıslara angaje olmak memleketi geri götüren sebeplerin başında gelmektedir.”
“…Parlamenter siste yerine başkanlık sistemi getirilmeli, Hür teşebbüsler güçlendirilmeli, KİT meselesi halledilmeli, Tarımda sübvansiyon yeniden düzenlenerek, nakit ödeme yapılmalı. Tabular yıkılmalı, fikir hürriyeti sağlanmalı.”
Küçük Sanayi Zorda - Seydişehir Postası I 1992
“… Asgari ücretten vergi alınmamasını da isteyen sanayi sözcüleri, işletmelerde tasarruf, konut fonu muafiyet sınırının 10 kişiden 20 kişiye çıkarılmasının faydalı olacağını dile getirmişlerdir.“
“…Anadolu sanayicisi gerekli desteği bulduğu zaman ve kendisine kabiliyetini ortaya koyacak imkan tanındığı zaman neler yapabileceğini göstermeye hazırdır.”
TEŞVİK MESELESİ
“… Anadolu insanı, birkaç büyük şehirde yatırım yapan zenginlere verilen teşvikleri, uzaktan seyretmeye mahkum edilmemelidir.
Binlerce diplomalı, sertifikalı, belgeli sanatkar insan planlı bir şekilde teşvik edilse, memlekette işsizlik diye bir şey kalmaz.”
DEVLETİN YÜKÜ AĞIR
“… Başka ülkelerde devlet denildi mi asayiş, sağlık, savunma, eğitim ve altyapı hizmetleri akla gelir. Türkiye’de ise devlet denilince akla hemen KİT’ler gelir. Almak gelir, satmak gelir. Kâr gelir, zarar gelir. Yani devlet büyük çapta ticaretle uğraşıyor.”
“…Devlet binbir dalda uğraştığı ticari faaliyetleri millete devrederek, asli fonksiyonlarına çekilmedikçe Türkiye’nin süper kalkınmış bir ülke konumuna gelmesi asla mümkün değildir.”
SİYASET HAREKETLENDİ - 1992
“… Son gelişmeler iyi değerlendirildiğinde ülkenin idari ve ekonomik sahalarda radikal reformlara ihtiyacı olduğu açıkça görülmektedir.”
500 GÜNÜ BEKLERKEN
“Bir genel seçim yapılsa ve aynı tablo ortaya çıksaydı iki partili koalisyon hükümeti bile kurulması zor olurdu. Bu bakımdan Türkiye, seçim sistemini ciddi şekilde gözden geçirmelidir.”
“… Politikanın yarını bugündür. Bugünkü imkanınız ne ise onu kullanmak durumundasınız. Kullanamazsanız treni kaçırır ve arkasından el sallamak zorunda kalırsınız.”
“… Özal’a karşı cephe açmak Mesut Yılmaz’a bir miktar oy kazandırabilir ama, acaba ne kadar oy kaybettirir? Bunun hesabı iyi yapılmış mıdır?”
DEĞİŞEN - DEĞİŞMEYEN
“… Demek oluyor ki, seçim öncesi koparılan fırtınalar boşunadır. İktidarların değişmesi problemlerin çözümüne yetmemektedir.”
“… Başbakan Demirel. Uyumlu bir çalışma gösterdiğini söylediği hükümet ile Türkiye’nin meselelerinden hangisini çözmüştür?”
“… Türkiye, idarî ve iktisadi sahalarda sıçrama yaparak hantal yapıdan kurtulmadığı takdirde iktidarlar gelip gidecek, problemler ise yerinde kalmaya devam edecektir. Geriye bakarak son kırk yılın kısa bir muhakemesini yaparsak, iktidarların değiştiğini, ancak problemlerin hiç
değişmediğini görürüz.”
“… Bizim aydınlar Batı’yı taklit ederken modayı, müstehcenliği ve müziği alacakları yerde, teknoloji ve ekonomik akıl alsalardı bugünkü duruma düşer mi idik?
YENİ UFUKLAR
“… Başkanlık sistemine geçilesi, valilerin halk tarafından seçilmesi, iyi anlatıldığı takdirde milletimiz tarafından kolayca kabul edilebilecek işlerdendir.”
“… Esasen Türkiye’nin uzun yıllardır dönüp durduğu fasit daireyi kırabilmesi, devletle vatandaşın kucaklaşabilmesi için yeniliklere ihtiyaç vardır.”
“… Devleti temsil eden vali veya kaymakam, milleti temsil eden Belediye Başkanı, il veya ilçede yetkilileri ve sorumlulukları bölünmüş iki ayrı müessese halindedir. Herkes kabul eder ki bir topluluğun başında bir başkan bulunmalı ve idari yapı iki başlılıktan kurtarılmalıdır.”
DİPLOMATİK MUHAREBE
Muavenet Zırhlısı Olayı’nın yaşandığı günlerde yazılan bir yazı…
“Sağ gösterip sol vurmak” milletlerarası münasebetlerde günün modası. Hangi hadiseye baksanız bu düşüncemizi teyit eden örnekler bulursunuz.”
“… Hasımlarımız adeta vur kaç usulü ile bizim ekonomimizi devamlı baltalıyorlar. Kim ne derse desin, Güneydoğu’daki terör hadiseleri bu milletin trilyonlarını yutmuştur.”
“… Türkiye ve Türk insanı adeta ateşle imtihan edilmekte, binbir gaile ile uğraşmaya mahkum edilmektedir. Bu millet bütün ekonomik gücünü Güneydoğu ve diğer meseleleri yatıştırmak için harcarsa nasıl kalkınacak?”
BOSNA-HERSEK-KIBRIS
“… Daha da acısı, bundan sonraki saldırılar ülkemize (Allah korusun) sirayet eder, Balkanlardan bir savaş kıvılcımı sıçrarsa caydırıcılık vasfımız ve şansımız ne olacaktır?”
“… Bosna Hersek’e, Karabağ’a müdahale etmeyen, Kıbrıs’ta Türk’e hayat hakkı tanımayan uluslararası kuruluşlarla münasebetlerimiz gerekirse yeniden gözden geçirilmeli, Türkler uğradıkları haksızlıkları dünya kamuoyuna anlatabilmelidir.”
MABETSİZ FABRİKA
“… Ne olacak yani? Bütün meselemiz bu mu? Her şey tamam da bir cami mi eksik?” diye aklından geçirenler olabilir. Böyle düşünenler, şu anda dünyanın dehşet verici manzarasına ibretle bakmalıdırlar.”
“…Camiler bulunduğu bölgenin tapu senetleridir. Müslüman Türk nüfusunun mevcudiyetini gösteren alâmet; manevî bayraklar, yani göğe yükselen minarelerdir.”
Prens Charles’in Gezisi - Seydişehir Postası I 1992
… Gezisini basından ilgiyle izlediğim İngiliz Prensi’nin 30 kilometre kadar yakınımızdaki Beyşehir’e geleceğini öğrenince kalkıp Beyşehir’e gittim. Prens’in danışmanının verdiği bilgiye göre “Gezi İslam mimarisi üzerine inceleme” maksadı taşıyordu.”
ÇEVRE PANELİ
“…Anadolu’yu da erozyona uğratıp yeniden yurt aramaya çıkmak zorunda kalmayalım. “
“İlim adamlarımız Türkler’in neden çiçeği yeşili korumaya dikkat etmediğini araştırıp bulması lazım. Eğer bir belediye başkanı şehrin ortasına ektiği çiçekleri zabıta gücü ile korumak zorunda kalıyorsa bu konuda köklü bir eğitime ihtiyaç var demektir.”
Ne Halleri Varsa Görsünler! - Seydişehir Postası I 1992
“… Teslim edivererelim, kimsesiz çocukları da misyonerlerin eline. Yardıma muhtaç çocuklar meselesini böylece kökünden hallediverelim gitsin! Atalım çocukları başımızdan. Rahatımıza bakalım.”
“…Gevşediğimiz bir vakıa!
İnanç olarak Hıristiyanlığı seçenimiz yok ama, hıristiyanlara ait adetleri uygulamaya başladığımız da acı bir gerçek olarak ortada. Bu da gösteriyor ki, misyonerlerin filimlerle, kitaplarla ve lüks yerlerde yaptıkları sinsi propaganda tesirini göstermiştir.”
S.O.S Çocuk Köyleri ve Ayasofya - Seydişehir Postası I 1992
“…Ve efendim Almanlar, Avusturyalılar, daha doğrusu Dünya Kiliseler Birliği’ni destekleyen İngiltere, Fransa, İtalya (Daha say sayabildiğin kadar) gibi ülkeler finanse ettikleri bu köyde Türk çocuklarının Türk örf ve adetlerine, inançlarına göre yetiştirecekler öyle mi?
- Sen git onu kardan adamın külahına anlat!
“...Binlerce şehid vererek kurtardığımız Kıbrıs’ta olan şu faciaya bakınız?
- Kıbrıslı yetimler S.O.S. Çocuk Köyü’nde Hristiyan merhametine terkedilecek”
S.O.S Çocuk Köyü - Seydişehir Postası I 1992
“Şu Avrupalılar, Türkiye’yi sömürge mi zannediyor ne?
Neymiş efendim? Çocuk köyü kuracaklarmış da, kimsesiz çocukları bu köyde eğiteceklermiş. Köyün adı da S.O.S. (İmdat çağrısı) Çocuk köyü.”
“… Afrika ülkelerinde kurdukları S.O.S. Çocuk köyleri, ssağlık kuruluşları ile misyonerlik faaliyetlerini sürdürerek, genç beyinleri ele geçirdikleri gibi, Türkiye’de de serbestçe Hristiyanlık eğitimi yapabileceklerini mi zannediyorlar? “
AYAKTA KALMAK
“… Nice milletler vardır ki, kendi öz kültürlerine sahip olamadıkları için tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Ancak öz benliklerini korumayı bırakan milletler 21. Yüzyılda da ayakta kalmayı başarmışlardır.
Türkler büyük bir ekseriyetle ayakta kalmayı, millet olarak varlıklarını sürdürmeyi başaran toplulukların başında gelir. “
KÜLTÜR BAKANI
“…Hele hele Türk ve İslam dünyasında milli kültürlerin hareket halinde olduğu bir dönemde Türkiye’nin kendi kültürüne ters düşen bir bakana sahip olması meselesi önemlidir. Hazret-i Mevlâna için “Dünya görüşünü müzikle, dansla birleştirmiştir” demek dünyanın tanıdığı bu küçük zatı küçültmek değil de nedir?”
“Zira Rönesans’tan bahsettiğine göre O’nun kültürden anladığı olsa olsa grek-latin kültürüdür. Milli Türk kültürünü ihyâ edecek değil yâ!”
TARİHİ MESULİYET
“…Türkiye’nin maddi, mânevi ve milletlerarası platformlarda vereceği moral destek, bu yeni devletlerin kısa zamanda toparlanarak, kendilerine gelmesinde yardımcı olacaktır.”
“…Dünyanın yeni süper gücü Türkiye’nin liderliğinde teşekkül edecek Türk Devletleri birliği olmalıdır. Türkiye’nin teknik birikimi ve Türk dünyasının ekonomik kaynakları böyle bir süper gücün meydana gelmesi için yeterlidir.”
SON ÇIRPINIŞLAR
“- Öyleyse ne yapmalı?
- Türkiye’nin süper güç olmasının önüne geçilmelidir!”
Azerbaycan’da tezgahlanan yeni oyunun temelinde işte bu düşünceler yatmaktadır. Aynı oyunun bir parçası da Türkiye’de başlatılan terör hareketleri ve Güneydoğu meselesidir.”
KIBRIS AVRUPA GÜNDEMİNDE
“…Bağımsızlığını ilan ederek, parlamentosunu kuran ve Şanlı Türk Bayrağı’nı Akdeniz semalarında dalgalandıran Kıbrıs Türk’ünü ve Cumhurbaşkanı Denktaş’ı sonuna kadar desteklemenin soydaşlıktan da öte bir vatan borcu, bir namus borcu olduğunu her Türk vatandaşı bilmektedir.”
“…Türk milleti, Kıbrıs konusunda “Eşit hak, eşit statü” dışında bir çözümü asla kabul etmeyecektir.”
DEMİREL’İN İLK TURU
“…Netice olarak Demirel’in ilk turu öncesi tahminimiz Cumhurbaşkanlığı ve Anayasa değişikliği meselesinin olduğu gibi bırakılarak, ikinci tur görüşmelere yani hükümet kurma çalışmalarına geçileceği yolundadır. “
ilk
16-30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41