| Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 28 Haziran 1988 Tarihli Yorum Yazısı |
"...Osman Gâzi, daha Söğüt'te iken Bilecik Tekfuru'nun düğününe davet edilerek, suikastle öldürülmek istenmişti. 1299'da meydana gelen bu olaydan sonra suikastler asırlar boyunca devam ederek bugünlere kadar geldi."
"... Her sene, bu isyanları bastırmak için sarfettiğimiz milyonlarla ne kadar faydalı işler yapabilirdik. Fakat büyük devletler geniş teşkilatlı imparatorluğumuzu inşa ve imar edecek ne zaman bıraktılar ne de sükunet! Gene büyük devletlerin sebebiyle halkımızı ilerletmeye imkan bulamadık. Bütün bunlar bizim zayıf kalmamızın sebebi oldu. Bize hiç olmazsa on senelik bir sulh tanınsa Japonların o kadar methedilen ilerlemelerini biz de gerçekleştirebilirdik. Onlar Avrupalıların pençelerinden uzak olduklarından bize nazaran şanslıdırlar. Maalesef biz ta Avrupalı sırtlanların geçiş yerine çadır kurmuşuz.
Demek oluyor ki, seksen yıl önce de aynı problemlerden şikayetçi idik. Sulh ve sükun içerisinde geçen bir on yılımız olmamış. Harp zuhur etmiş, anarşi ve terör ortaya çıkmış, hükümetler binbir gaile uğraşmak zorunda kalmış. Bu da siyasi ve ekonomik istikrarı bozduğundan düzenli bir kalkınmaya imkan bırakmamıştır."
