Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Konular: İnsan ve Toplum
SU UYUR
“Yeni Dünya Düzeni” deyince, elbirliğiyle dünyadaki düzensizlikleri düzeltmek, aklınıza geliyorsa… Yanılıyorsunuz.”
“… Modern vasıtalar yapılmış, fezaya çıkılmış, bilgisayar, televizyon, telefon, faks gibi modern aletler imal edilmiş. Fakat insanlar yine bildiğimiz insanlar.”
“… Bakın da ibret alın! Bu ihanet düzeninde vatanımıza ve milletimize mukayyet olmalıyız”
93’E GİRERKEN
“… Kronikleşen enflasyon sebebiyle Türk parasından kaçış artarken, dövize olan yöneliş artmıştır.”
“… Ekonomik meseleler devirdaim makinası gibi problemleri yeni yıllara devrederken sosyal meselelerimizde de ciddi gelişmeler olduğunu söylemek oldukça zordur. Yeşil Kart verilenlere bütçeden ayrılan tahsisatın dört bin lira gibi bir rakamla ifade edilmesi, Yeşil Kart politikasının iflas ettiğini göstermektedir.”
ZİHNİYET REFORMU
“… Değişen Dünya, değişik problemlerle karşı karşıya bulunuyor. Bütün bunlar ve Türkiye bakımından meydana gelen olumlu tablo yeni bir uyanış gerektiriyor. Kendini ve dış dünyasını bulan bir Türkiye uyanışı. Bu uyanışın icabı. Türkiye’nin dış politikasında yeni bir devir başlatmasıdır.”
“… Devleti büyük görmenin, göstermenin, büyük düşünmenin, yeni bir dış politikanın hareket noktası eğitimdir; eski dar kalıplardan çıkmaktır. Türkiye bunu mutlaka yapmalıdır. Eğitim sistemimiz gençlere güven aşılamalı ve büyük ufuklara yönelmelerini sağlamalıdır.”
“… Zihniyet reformu, kolayı terk etmek zor bir iştir. Bu zor işi başarmamız gerekiyor.”
DEĞİŞMENİN ÖNEMİ
“… Türk Milleti ABD’nin, Almanya’nın, Japonya’nın gerçekleştirdiği sanayi inkılabını yakalamak istiyorsa siyasî tercihin şahıslar bazından zihniyetler bazına icra etmek zorundadır. Kulüp tutar gibi parti tutmak ve hastalık derecesinde şahıslara angaje olmak memleketi geri götüren sebeplerin başında gelmektedir.”
“…Parlamenter siste yerine başkanlık sistemi getirilmeli, Hür teşebbüsler güçlendirilmeli, KİT meselesi halledilmeli, Tarımda sübvansiyon yeniden düzenlenerek, nakit ödeme yapılmalı. Tabular yıkılmalı, fikir hürriyeti sağlanmalı.”
SİYASET HAREKETLENDİ - 1992
“… Son gelişmeler iyi değerlendirildiğinde ülkenin idari ve ekonomik sahalarda radikal reformlara ihtiyacı olduğu açıkça görülmektedir.”
DEĞİŞEN - DEĞİŞMEYEN
“… Demek oluyor ki, seçim öncesi koparılan fırtınalar boşunadır. İktidarların değişmesi problemlerin çözümüne yetmemektedir.”
“… Başbakan Demirel. Uyumlu bir çalışma gösterdiğini söylediği hükümet ile Türkiye’nin meselelerinden hangisini çözmüştür?”
“… Türkiye, idarî ve iktisadi sahalarda sıçrama yaparak hantal yapıdan kurtulmadığı takdirde iktidarlar gelip gidecek, problemler ise yerinde kalmaya devam edecektir. Geriye bakarak son kırk yılın kısa bir muhakemesini yaparsak, iktidarların değiştiğini, ancak problemlerin hiç
değişmediğini görürüz.”
“… Bizim aydınlar Batı’yı taklit ederken modayı, müstehcenliği ve müziği alacakları yerde, teknoloji ve ekonomik akıl alsalardı bugünkü duruma düşer mi idik?
YENİ UFUKLAR
“… Başkanlık sistemine geçilesi, valilerin halk tarafından seçilmesi, iyi anlatıldığı takdirde milletimiz tarafından kolayca kabul edilebilecek işlerdendir.”
“… Esasen Türkiye’nin uzun yıllardır dönüp durduğu fasit daireyi kırabilmesi, devletle vatandaşın kucaklaşabilmesi için yeniliklere ihtiyaç vardır.”
“… Devleti temsil eden vali veya kaymakam, milleti temsil eden Belediye Başkanı, il veya ilçede yetkilileri ve sorumlulukları bölünmüş iki ayrı müessese halindedir. Herkes kabul eder ki bir topluluğun başında bir başkan bulunmalı ve idari yapı iki başlılıktan kurtarılmalıdır.”
Özel Televizyonlar - Seydişehir Postası I 1992
“…ABD ve Avrupa ülkeleri kendi kokuşmuş kültür ve geleneklerini yaymak uğruna, özel televizyonlara Hıristiyanlık propagandası yapan filmleri ucuz fiyata satmaktadırlar.”
“… ABD ve Avrupa’nın bu yayınlarla maksadı Müslüman-Türk milletini kendi inancından, örf ve adetlerinden uzaklaştırarak, kokuşmuş Batı kültürüne yatkın hale gelmelerini sağlamaktır.”
“…Batı kültürü ile yetişen nesil şehidlik, gazilik, kahramanlık gibi asil duygulardan mahrum bırakılmakta, fetih ruhu, sahte barış naraları ile çökertilmekte, pısıklaştırılan gençlerimiz ruhsuz birer robot haline getirilmektedir.”
“… Avrupa ülkeleri ve ABD hiçbir devirde Türk’ün samimi dostları olmamışlardır, olamazlar da!”
MABETSİZ FABRİKA
“… Ne olacak yani? Bütün meselemiz bu mu? Her şey tamam da bir cami mi eksik?” diye aklından geçirenler olabilir. Böyle düşünenler, şu anda dünyanın dehşet verici manzarasına ibretle bakmalıdırlar.”
“…Camiler bulunduğu bölgenin tapu senetleridir. Müslüman Türk nüfusunun mevcudiyetini gösteren alâmet; manevî bayraklar, yani göğe yükselen minarelerdir.”
BATI MEDENİYETİ
“… Bugünü Avrupalıların dedeleri, medeniyyet vasıtası olan bu şeylerden habersiz iken, isla memleketlerinin her tarafında muntazam mektepler, medreseler, fakir ve yoksullar için bakı evleri, aşhaneler, hanlar, hamamlar ve daha nice hayır ve iyilik müesseseleri kurulmuştu.”
HİDROJEN ENERJİSİ
“…. Dünyanın iklimi değişiyor. Fırtınalar daha şiddetli oluyor. Yağmurlar he zaman yağdıkları yerlere değil, farklı yerlere yağıyor. Böylece normalde yağışlı olması gereken bölgelerde kuraklık yaşanıyor. Kurak olması gereken yerlerde ise beklenmeyen yağmurlardan dolayı sel baskınları meydana geliyor."
ÜÇÜNCÜ İKTİSAT KONGRESİ
“… Devletin işletmecilikte ve ticarette beklenen başarıyı sağlıyamadığı herkesin bildiği bir gerçek olarak ortada durmaktadır. Bun akarşılık hür teşebbüsü her kademede teşvik eden ülkeler güçlü ekonomiler meydana getirmeyi başarmışlardır.”
GÜLERYÜZLÜ YAZILAR
“… Günümüz insanı, gününü gün etmeyi ciddi meselelerle uğraşmaya tercih ediyor. Ciddi meseleler daha ziyade devlet ve hükümetlerin üzerine yıkılmış gibi görünüyor.”
“… Güler yüzlü yazılar” daha çok okunuyor, “güldürü programları2 daha çok seyderiliyor. Espriri kabiliyeti fazla olan politikacılar daha çok ilgi çekiyor.”
FELAKET ZİNCİRİ
“… Milletimizi büyük acılara boğan felaket zincirine dua edelim ki yenileri eklenmesin. Allah-ü Teâlâ beterinden saklasın. Bu acı günlerde birlik ve beraberlik içinde olmaya, yardımlaşıp bir an önce yaraları saraya, hadiseleri sabırla ve soğukkanlılıkla karşılamaya gayret etmeliyiz.”
Ne Halleri Varsa Görsünler! - Seydişehir Postası I 1992
“… Teslim edivererelim, kimsesiz çocukları da misyonerlerin eline. Yardıma muhtaç çocuklar meselesini böylece kökünden hallediverelim gitsin! Atalım çocukları başımızdan. Rahatımıza bakalım.”
“…Gevşediğimiz bir vakıa!
İnanç olarak Hıristiyanlığı seçenimiz yok ama, hıristiyanlara ait adetleri uygulamaya başladığımız da acı bir gerçek olarak ortada. Bu da gösteriyor ki, misyonerlerin filimlerle, kitaplarla ve lüks yerlerde yaptıkları sinsi propaganda tesirini göstermiştir.”
VUR PATLASIN, ÇAL OYNASIN
“… Vur patlasın, çal oynasın!” deyimi, günümüzdeki mes’uliyet şuurundan uzak yayıncılığın özeti gibidir.
Daha çok kan, daha çok şiddet ve daha çok şehvet teşhir eden filimler i iş yapıyor?
Öyleyse çevir gitsin!
Yeter ki çok, daha çok para kazanalım da, gerisine boşver!”
İnsanlar gittikçe hissizleşiyormuş, çocuklar suça itiliyormuş, umurumuzda mı? “
YUNUS EMRE PARİS’TE
“…Gelin sizler, sahip olduğunuz ekonomi, silah ve teknoloji üstünlüğünü insanlığın hizmetine verin. Haberleşme sistemleri ve nükleer silahlarla milletin tepesinde “avcı kuş” gibi dönüp durmayım. İnsanlığa kâbus değil sevgi verin; sevin sevilin…”
AYVALLI HOCAYI DİNLERKEN
“…Topluluklardaki huzursuzluğun temelinde ise birbirinin hak ve hukukuna riayet etmemek vardır ki, kumar, fuhuş gibi kötülükler vardır. Bunlar da bize Batı kültürü ile birlikte girmiştir. Batı kültürünün temeli haksızlık, adaletsizlik ve kötülüklerin teşviki temeli üzerine kurulmuştur. “
AYAKTA KALMAK
“… Nice milletler vardır ki, kendi öz kültürlerine sahip olamadıkları için tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Ancak öz benliklerini korumayı bırakan milletler 21. Yüzyılda da ayakta kalmayı başarmışlardır.
Türkler büyük bir ekseriyetle ayakta kalmayı, millet olarak varlıklarını sürdürmeyi başaran toplulukların başında gelir. “
GELECEKTEN BEKLEDİĞİMİZ
“…Bu vatanı canları pahasına düşman istilasından kurtararak bize emanet edenler acaba ne düşünüyorlardı, bizden ne bekliyorlardı dersiniz?
Bir iki nesil önce kaleme alınan eserlerden anlıyoruz ki, bu vatanı bize bırakanlar herşeyden önce vatanın ve milletin istiklâlini ve birliğini muhafaza etmemizi istiyorlardı.”
Prof. Aydın’ı Dinlerken - Seydişehir Postası I 1991
“…Nankör olmamalı, disiplinli olmalı, amirlere saygılı ve itaatkar olmalı. İşyerinde uyum ve saygı, başkalarının haklarına saygı, işten kaytarmama ve işini iyi yapmalı, tam yapmalı. İşte iş’te değişmeyen altın kurallar. “
MECLİS ARİTMETİĞİ
Sol hep aynı mı sorusunu soracaksınız eminiz bu seçim sonrası yazıda. Zira, HEP var bugünlerdeki HDP-CHP yakınlaşması gibi gündemde. Ve yine CHP’deki parti içi muhalifler gibi bir durum..
“…Bu koalisyonun olabilmesi için SHP Genel Başkanı İnönü’nün partiye hakim olması gerekiyor. Son duruma göre ise hakimiyetin İnönü’nün elinden çıkmak üzere olduğu anlaşılıyor. SHP’de bir HEP faktörü, bir de muhalifler faktörü koalisyon için oldukça ciddi engeller. “
VE KOALİSYON
“… Daha önce yaşanan koalisyon dönemleri iyi neticeler vermemişti ve kısa ömürlü olmuşlardı.”
“… Memleket meselelerinin çözümüne ilmin ve aklın ışığında, sükunet içinde yaklaşmak en isabetli yoldur. Milletimizin siyasilerden beklediği de budur.
BASININ FONKSİYONU
“…Aynı basın bir zamanlar da rahmetli Adnan Menderesle uğraştı. Netice malum…”
“…Çünkü basının işi siyasi şahsiyetlerin hususi meseleleri ve şahsi tasarrufları ile uğraşmak olmamalıdır.”
“Siyasi Liderleri sürekli olarak yıpratma yoluna gitmek, ülkemize devamlı olarak kayıp verdirmektedir. Bu davranışla senenin 365 günü,
çekişme ile dolu olarak geçmekte; dış dünyaya ise “kavgalı toplum” imajı verilmektedir.
ilk
31-45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58