Konular

Konular: Türkiye

ŞAŞKIN BAYKAL ŞAŞKIN BAYKAL CHP kaynar kazan,
Doluşan haşlanıyor...
Konuşan liste yazan,
Buluşan taşlanıyor!
SON DAKİKA SON DAKİKA Baykal’dan son sözünü,
Henüz duymuş değiliz...
Herkes açtı gözünü,
Bekleniyor bir sürpriz!
DUBLÖR MÜ? DUBLÖR MÜ? Etmese de şikâyet,
Fâiller vukû’atı...
Dile geldi nihâyet,
Zanlının avukatı!
NÜKLEER NİHÂYET NÜKLEER NİHÂYET Rusya ile ha gayret,
Kazmayı vuruyoruz...
Nükleeri nihâyet,
Ülkede kuruyoruz!
TÜRKİYE BORSADA TÜRKİYE BORSADA Türkiye gazetemiz,
Halka açıldı müjde...
Kazancınız tertemiz,
Hisse ayırtın siz de!
URANYUM TAKASI URANYUM TAKASI Çalıştı aylar boyu,
Bölge barışı gâye...
İran’a ambargoyu,
Engelledi Türkiye!
DEĞİŞEN NE? DEĞİŞEN NE? Kurultayda söyledi,
Yine bildik nakarat...
Eskiden de böyleydi,
Sakarya Dicle Fırat!
PARTİ OTOBÜSÜ PARTİ OTOBÜSÜ Zonguldak’taki acı,
Herkesi hüzne boğdu...
Kurnaz politikacı,
İçin ise gün doğdu!
İKİ DEV TÜNEL İKİ DEV TÜNEL ..."Sakarya Nehri vâdisinin o muhteşem manzarası eşliğinde, Adapazarı-Bilecik-Eskişehir karayolu üzerinde seyahatin hazzı bir başkadır. Bu güzergâhtan her geçişimde, ilki gibi heyecanlanırım"...
D’HONDT SİSTEMİ VE BAŞKANLIK D’HONDT SİSTEMİ VE BAŞKANLIK "Darbe sadece asker, emniyet ve yargı ile olmuyor, sandıkta da oluyor! 7 Haziran’da bunun çarpıcı bir örneğini gördük. Bu tür demokratik manipülasyonların ancak başkanlık sistemi ile önüne geçilebilir."
"  Ülkemizde ilk defa 1961 seçimlerinde uygulanan D’Hondt sistemi,manipülasyonlara her zaman açık olmuştur. 7 Haziran kadar şiddetli olmasa da geçmişte de örneklerini gördük. Bu tür münipülasyonlar ancak doğrudan halk oyunu esas alan başkanlık sistemiyle önlenebilir."
KANADOĞLU, BU DEFA MORARDI! KANADOĞLU, BU DEFA MORARDI! "Anayasa değişiklik paketinin, daha TBMM‘de görüşüldüğü sırada, 110 milletvekilinin imzasıyla 10 gün içinde iptal davası açılabileceği açıklamasıyla, CHP’ye kılavuz kaptanlık yapan Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesinin ret kararı karşısında şoke oldu."

"-Anayasa Mahkemesinin, anayasa metni yazma yetkisi yok!..”
DÂVÂMIZ DÂVÂMIZ Bir yeşillik denizi yaylaları, ovası,
Huzur verir insana Anadolu havası.
Yükselmesi yurdumun maddesi mânâsıyla,
Dâvâmız pırıl pırıl bir Türkiye dâvâsı!
MÜCÂHİDLER BOSNA’DA MÜCÂHİDLER BOSNA’DA Nal sesine âşina bir yerlerden geçtiler,
Fatihlerin geçtiği seherlerden geçtiler,
Yetiştiler Bosna’da mazlumlar imdadına,
Mücahidler anadan, yardan, serden geçtiler!
UYAN! UYAN! Kan akıyor durmadan elan Bosna-Hersek’te
“Yeni Dünya Düzeni” Sırp’a destek vermekte!
Uyan artık gafletten ey Anadolu Türk’ü,
Haçlı katliamında sıra sana gelmekte!
VATAN ELDEN GİDİYOR VATAN ELDEN GİDİYOR İzleriyle ceddimin hemen her karışında,
Asalet var yurdumun toprağında taşıda.
Kayboluyor ihmâlden, gidiyor vatan elden,
Toprağın üçte biri erozyon kuşağında!
BEYŞEHİR GÖLÜ BEYŞEHİR GÖLÜ Hayran oldu görünce Selçuk Sultanı bile,
Kubad âbâd sarayı, yayıldı dilden dile.
Akar mavu suların ovasına Konya’nın,
Sultan Abdülhamid’in, Alman köprüsü ile.
ÇALIŞMAK ÇALIŞMAK İyi eyler geçiyor gönlümüzden elbette,
Huzur olsun diyoruz bu güzel memlekette.
Lâkin lafla olmaz bu, çalışmakta çaresi,
Yüklendiğin görevi iyi ifa etmekte.
MENDERES MENDERES Süzüldün ufkumuza beyaz güvercin gibi,
Otuz yıldır milletin seninle atar kalbi;
Mahkeme berat etti, âbide mezarında,
Sen oldun, en sonunda, bu davanın galibi.

SAVAŞA ÇEYREK KALA SAVAŞA ÇEYREK KALA Savaşa çeyrek kala kıpırdıyor yürekler,
Kahraman kesiliyor, şimdi nice ürkekler;
“Musul ve Kerkük bizim, almalıyız” diyor ya!
Galiba akıntıya çekiliyor kürekler. ,
ESİR TÜRKLER ESİR TÜRKLER Paslanır kelepçeler, dayanamaz zamana,
Küfür karşı koyamaz, hiçbir zaman imana,
Kırıyor Esir Türkler esaret zincirini;;
İmanın zaferini gösteriyor cihana!
ADSIZ KAHRAMANLAR ADSIZ KAHRAMANLAR Şandan şöhretten uzak, şeref timsâli onlar,
Hakikat yolcuları, Hak yola baş koyanlar;
Aziz misafirleri, aziz Anadolu’nun
Horasan Erleri’dir, bu adsız kahramanlar.

TEKLİFİN NE? TEKLİFİN NE? Belirteyim ki hemen,
Trajedi gördüğüm...
Engellemeye rağmen,
Çözülecek kördüğüm!
MEMLEKET MEMLEKET "Toprağında taşında,
Süresiz nöbetteyim.
Klavyenin başında,
Her zaman tetikteyim!"
KAYIKÇI TANTANACI KAPKAÇÇI KAYIKÇI TANTANACI KAPKAÇÇI "- Demek ki, Türklüğe hakâretin müeyyidesi yok!
- Müeyyidesi var idiyse bu defa da yargılama yetkisi olan merci yok!
- Neticede bu "kayıkçı kavgası" sırasında Orhan Pamuk, işi "tantana"ya getirerek, "beraati" ’kap’ıp ’kaç’tı! Ve yansımalar…Aflarla, kanûnî boşluklarla suçluyu salıverip yeni cürümlere davetiye çıkartan ve "Balık baştan avlanır, baştan kokar" dedirten bu tür alavere dalavere acabâ topluma nasıl yansıyor?"