Konular

Etiket: 2004

BAĞDAT GECELERİ BAĞDAT GECELERİ "Silueti namlunun, Her köşenin başında.
Dibinde bir kuytunun, Süzülen göz yaşında.

Kulaklar kabarıyor, Bir hışırtı sesine.
Dünyası kararıyor, Kurşunla ensesine."
Nükleer Enerji Propaganda Kurbanı Nükleer Enerji Propaganda Kurbanı Nükleer Enerji’de Türkiye’nin olması istenmez... Neden?
"...Fransa enerjisinin yüzde 78’ini nükleer santrallerden elde etmekte, hem de bazısının turistik bölgelerde bulunduğu reaktörlerden. Nedense Greenpeace, eylemlerini bizde yoğunlaştırmaktadır.”
Robotlar İş Başında Robotlar İş Başında Robotlar.. Elbette gelişen teknolojiyle her geçen gün varlıklarını daha farklı alanlarda artırıyorlar. 2004 yılında bu teknolojinin neler ifade ettiğine bir göz atmak isterseniz, bu haber size faydalı olacaktır.
Nano Tekniğine Türk Damgası Nano Tekniğine Türk Damgası 11 Aralık 2004 tarihli araştırma haberde, Princeton Üniversitesi öğretim üyelerinden Türk Profesör İlhan Aksay’ın pilotsuz uçabilen ve kendini tamir edebilen bir uçak projesi yer alıyor. Teknolojinin temeli ise nano teknoloji. Haberde, güçlü olmanın sırrının teknolojik arge’de olduğuna dikkat çekilirken, ilginç rakamlar da yer alıyor....
Kuvantum Kuvantum Kuvantum... Başdöndürücü bir hızla gelişen teknolojinin temelinde yatan kuvantum, tüm bilim dallarını etkilediği gibi; dünyanın politik, sosyal ve kültürel yapısını da değiştiriyor. Ve geleceğin kesin öngörülebileceği bilimsel çalışmaları da çürütüyor. Nasıl mı? Cevabı, 6 Aralık 2004 tarihli Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan araştırma haberde. Sefa Koyuncu imzasıyla...
Nükleer Dönem Nükleer Dönem "...Ancak, şartlar Türkiye’yi, bu defa nükleer santral kurmaya adeta zorluyor.
Yapılan projeksiyonlar, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda ortaya çıkacak enerji açığını kapatmasının nükleer enerjiden başka bir çaresi olmadığını gösteriyor. "
Sefa Koyuncu Sefa Koyuncu Bazen özgeçmişler, kelimeler, satırlar, cümleler anlatmaya yetmez bir insanı, emeği ve içindeki yangını...
Yazmaya susamış bir yürek, Allah’a ve sevgilisine ve onların sevenlerine adanmış bir güzel insandı. Ve her hayattayken kıymeti bilinmeyen gibi, o da kıymet bilinmeyendi...