TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR

KÜLTÜREL BOYUT I Türkiye Türklerindir

 

            Mehmet Ali Birand’ın 13 Ocak 2000 tarihli Posta Gazetesi’ndeki yazısının başlığı oldukça dikkat çekici: ‘’Türkiye, sadece Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke…’’

            Birand, bu sözlerin uluslararası bir konferansta söz alan konuşmacılardan birine ait olduğunu belirtiyor; ancak, yazısından bu sözlere bütün kalbiyle katıldığı anlaşılıyor. Türkiye’nin önemli bir ülke olduğu en azından bin yıldır bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği yineleyen her ifadeye müteşekkiriz; ancak, sadece Türklere bırakılmayacak kadar… sözlerine itirazımız var. Türkiye Türklerindir. Sadece Türklerin.

            Birand’ın Türkiye’yi, Londra’dan gören bir BBC yorumcusu, ya da Washington’dan değerlendirme yapan CNN gözlemcisi edasıyla kaleme aldığı yazısının özeti şöyledir:

            ‘’Geçenlerde uluslararası bir organizasyona katıldım. Konu Türkiye idi. Ardı ardına söz alanlar, Türkiye’nin konumunu incelediler. Çeşitli açılardan değerlendirdiler. Toplantı sonunda farkına vardım ki, üstünde oturduğumuz topraklar, yeni dünya düzeniyle birlikte öylesine değerlenmiş, öylesine vazgeçilmez bir duruma gelmiş ki, biz farkında değiliz. Anadolu’dan İstanbul’a göçüp, ıssız dağbaşlarına gecekondu yapanların arsaları zamanla nsıl kıymetlendi ve o arsalara villalar yapıldı. Türkiye’nin üzerinde oturduğu topraklarda aynı şekilde değerleniyor.

            ‘’Burası benim yerim, ister atar, ister satarım. Kafama ne uyarsa yaparım.’’ deme lüksümüz artık bitti. Zira bizim topraklarda çok değerlendi. İşte bundan dolayı da bize her kafamıza eseni yaptırmayacaklar. Avrupa Birliği, uluslararası para fonu kuralları ortaya koyacak. Bizlerde bu kurallar çerçevesinde oynayacağız. Bir Konuşmacının dediği gibi ‘’Türkiye, sadece Türklere bırkılamıyacak kadar önemli ve değerli bir ülke durumuna girdi.’’

            Kısacası, Türkiye’de artık Avrupanın sözünün sözünün geçeceğini vurgulayan Birand, Öcalan’la ilgili olarak da ‘’Öcalan’ın infazı konusunda, Ankara artık iç politika gerekçeleriyle savurgan politikalar veya aklına eseni yapamaz. Uluslararası yansımalarını düşünmek zorundadır.’’ diyor.

            Öcalan konusunda devletin ve hükümetin alacağı her türlü karara saygılı olmak zorundayız. Devletin, uluslararası kamuoyunu ilgilendiren konularda, denge ve hassasiyeti gözetmesi gayet tabiidir. Bu dün de böyle idi, bugün de böyledir. Bizim yadırgadığımız ve itiraz ettiğimiz husus, daha Avrupa Birliği yolunun başında yelkenleri indirip, teslim bayrağını indiriveren tavırdır. Biz Avrupa içerisinde milli kimliğimizi koruyarak var olan bir millet olarak kalmak istiyoruz. Bizim için her karışı kutsal olan topraklarımız üzerinde yegane söz sahibi şerefli bir millet olarak kalmak istiyoruz. Dinimizi, dilimizi, tarih ve kültürümüzü Avrupa Birliği içinde yaşamak, dinamik tutmak istiyoruz. Siyasi, hukuki ve iktisadi kararlarda devletimizin ve milletimizin iradesine inanmak ve güvenmek istiyoruz.

            ‘’Türkiye, sadece Türklere bırakılamaz’’ ifadesiyle, ağır hakarete uğradığımız hissiyle yüreğim burkuldu. Siz ne der, nasıl düşünür sünüz?

 

SEFA KOYUNCU I YENİ MERAM Gazetesi