YAŞADIKÇA I Sarkozy’nin son çırpınışları
- Hiç merak ettiniz mi?
- Fransa’daki ‘utanç yasası’nın iptali için, 77 senatör ve 65 milletvekilinin Anayasa Komisyonu’na gitmesine, Sarkozy’nin ilk tepkisi ne oldu?
- Bu itirâz bana yapıldı!
Sarkozy, bir grup parlamenterle yaptığı görüşmede, yasaya itirâzdan duyduğu rahatsızlığı işte bu sözlerle dile getirdi.
‘Ben merkezli’ Batı tipi insanın tipik tezâhürü.
- Tepeden bakıyor ve kendisini Fransa’nın ‘itirâz edilmez’i olarak görüyor.
Ve bir soru:
- Peki, sözde demokrasinin eşiği ya da beşiği denilen Fransa’da Sarkozy, ‘tek adam’ mı?
- Evet, garip ama gerçek; parlamentonun yetkilerini sınırlayan 1958 De Gaulle dizaynı 5. Cumhuriyet Fransasındaki sistemin adına ‘yarı başkanlık’ denmesi sizi yanıltmasın. Yetkilerinin aşırılığını vurgulamak açısından Fransız halkının cumhurbaşkanlarına verdiği isim: Dieu=Tanrı!
- Eh! Bu kadar havalandırıldıktan sonra, Élysée Sarayı’ndan paraşütsüz yere çakılmak üzere olduğunu hisseden Sarkozy’nin sayıklaması gâyet normal:
- Anayasa Konseyi’nin, ‘sözde Ermeni soykırımınının inkârına ceza’ yasasını bozması hâlinde hemen yeni bir yasa tasarısı hazırlatacağım!
- Gerçekten de sayıklıyor!
- Çünkü, seçim takvimi Sarkozy’nin yeni bir tasarı hazırlatıp parlamentoya
getirmesine imkân bırakmıyor.
ŞİMDİ GÜL PALYAÇO!
Ermeni tasarısını Senato’ya kesinlikle getirmeyeceği sözü, WikiLeaks belgelerinde de geçen Sarkozy’nin tutarsızlıkları saymakla bitmiyor:
- ’Asla gelmeyecek’ dediği tasarı yasalaştı hatta iptal edilmek üzere!
Sarkozy, ekonomi kurmaylarıyla yaptığı bir toplantıda şöyle demişti:
- Kredi notumuz asla düşmeyecek; düşerse ben giderim!
Ve, not düştü...
- Gitmek bir yana, koltuğa sımsıkı yapıştı.
Berlin’deki AB zirvesinden sonra (23 Ekim 2011) kendisine yöneltilen, ‘Berlusconi İtalyası için ne düşünüyorsunuz’ sorusu üzerine Sarkozy sâdece Merkel’e bakıp gülmüş, bu da İtalyanları çileden çıkarmıştı.
Standard and Poors (S&P)’un, Fransa’nın kredi notunu düşürmesi üzerine
İtalyanlar, ekonomik durumlarıyla alay eden Sarkozy’den intikam alma fırsatını
kaçırmadı. İtalyan Il Giornale gazetesi, (Sarkozy’nin Merkel’e bakıp güldüğü) o
anın fotoğrafını yayınladı ve üstüne de şu başlığı attı:
- Şimdi gül palyaço!
PARİS’TE DEĞİŞİM RÜZGÂRI
Suni gündemle gizlenmeye çalışılan ekonomik kriz gerçeğine gelince...
Fransa basını, Sarkozy’yi yerden yere vurmaya devam ediyor:
- Birinci ligden düştük!
Fransız halkı, S&P’nin not kırmasını ve ‘ikinci lige düşmeyi’ kabullenemiyor.
Dolayısıyla, Hollande’ın tırmanışı da Sarkozy’nin başarısızlığından kaynaklanıyor.
- Peki sizce, Hollande mı, Sarkozy mi?
Evet; Hollande da, Ermeni yalanlarının yasalaştırılmasında Sarkozy ile aynı
kulvarda ama...
Aması şu:
- Hollande, en azından Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı değil!
- Dahası, Hollande’ın kazanmasıyla, katıksız Türkiye muhâlifi; ‘Sarkozy-Merkel-Sarkisyan triviumu’ bozulacak.
- Sacayağından biri kopacak!
Anketler, ‘değişim’ isteyen rakibi Francois Hollande’ın oy oranının Sarkozy’den açık ara önde olduğunu gösteriyor. Gittikçe hızını artıran değişim rüzgârı bütün Fransa’yı sarıyor.
- Sarkozy, işte bu yüzden hırçınlaşıyor. 8 ayrı TV kanalında birden canlı yayına çıkıyor. Çıkardığı kanunun iptâli için Anayasa Komisyonu’na giden parlamenterlere ateş püskürüyor.
Hızını alamayıp tehditler savuruyor:
- Ermeni yasası iptal edilirse hemen yenisini hazırlatacağım!
Duy da inanma!
- Bunlar, Sarkozy’nin son çırpınışlarıdır.
SEFA KOYUNCU I TÜRKİYE GAZETESİ - 5 ŞUBAT 2012
