Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Rubai
0-9
a-b
c-ç
d-e
f-g
ğ-h
ı-i
j-k
l-m
n-o
ö-p
q-r
s-ş
t-u
ü-v
w-x
y-z
AĞAÇ DİKİNİZ!
Resûl aleyhisselâm önem verdi yeşile,
Bir hadis-i şerif’te şöyle getirdi dile:
“Elinizdeki ağaç fidanını dikiniz,
Kıyametin koptuğu haberi gelse bile!”
AĞAÇ
Evdeki mobilyaya, sobadaki odundan,
Ağaç ile iç içe ömrü boyunca insan
Kapısının eşiği, bebek iken beşiği,
Son nefesi verince tabutu da ağaçtan!
AĞAÇ DİK
Ağaç dik de dönmesin topraklar kül rengine,
Düşmesin güel vatan sahraların dengine!
Sakın ha! “Adam sen de “ diyenlere aldırma,
Taze fidan ekmeye devam eyle sen yine!
AĞAÇLAR
Seyretmeli baharda yeşeren yamaçları,
Yamaçlarda hayatın tabii ilaçları.
Şükretmeli Allah’ı nefes alıp verdikçe,
Dost bilmeli kendine yemyeşil ağaçları!
AHENK
Ağaçtaki yaprağı, çiçekte binbir rengi,
Vezir de ibret ile insanlara mihengi,
Gösterir yüce Allah sonsuz azametini,
İlahî kanun vezir tabiata ahengi.
AKBABALAR
Nesli tükenen kuşlar kervanı çıktı yola,
Çevreyi harâb eden insanları terk etti.
Geriye kalanların akıbeti hayrola,
Terkeyledi dünyayı, akbabalar da gitti…
ALEV TARLALARI
Çiftçimiz hasat sonu anızları yakıyor,
Yükselen alevlerin seyrine bakıyor.
Kül oluyor canlılar alev tarlalarında,
Bereketli topraklar denizlere akıyor.
BABALAR GÜNÜ MÜ?
“Babalar günü” çıktı, Avrupa modası ya!
Öre geçer babanın, evlât sıkıntısıyla,
Senede bir gün gönlü alınacak öyle mi,
Bir hediye verince, babanın parasıyla?
BAHAR
Yağmur fırtına karla geçen çetin kış sonu,
Açar bir ılık rüzgâr insanların ufkunu.
Canlanır birdenbire, sessiz duran tabiat,
Yayılır dalga dalga yeşilin her bir tonu.
BAHAR MÜJDESİ
İlâhi bir hikmetle mevsiminde yağar kar,
Lâpa lâpa yağar da topraklar suya kanar.
Müjdecisi karlardır aydınlık bir baharın,
Kapasa da yolları ümitlidir insanlar.
BAŞARMAK
Başarının bir şartı, çalışmaktır her zaman,
Bir şartı da, insana huzur veren bir mekân;
Azmedilen bir işte muvaffak olak için,
Bulunmalı elbette, herşeyden önce imkan!
BÂTILDAN KAÇIŞ
Bâtıl olan dinlerden bir kaçışdır gidiyor,
Sapıkların yüzünden kimi diniz oluyor.
İnceliyor kimi de dinleri birer birer,
Yüce İslâm dininde hemen tatmin oluyor.
BEYŞEHİR GÖLÜ
Hayran oldu görünce Selçuk Sultanı bile,
Kubad âbâd sarayı, yayıldı dilden dile.
Akar mavu suların ovasına Konya’nın,
Sultan Abdülhamid’in, Alman köprüsü ile.
BİN YERİNE BİN
Kesilir de bir ağaç ömrü tamam olunca,
Gövdesi yaşlanınca, dalları kuruyunca.
Dikilmelidir hemen yerine bin fidan,
Serilince o ağaç yere boylu boyunca.
BİR BİLENE SORALIM
Sakınalım yanlıştan, doğrusunu bulalım,
Su’alin cevâını âlimlerden alalım.
Danışılır ehline, dünyâ işleri bile,
Din işini muhakkak “Bir bilene soralım”.
BİRLİK
Hakkımız yok, ömrümüzü boş işlerle telefe,
Birlikte yürümeli, koşmalıyız hedefe…
Hüsrandır ayrılıklar; birlikten kuvvet doğar,
Kalmamalı safların arasında mesafe!
BOSNA DESTANI
- Hakkı Turayliç’e –
Düştü bir şehîd daha, öldü Sırp kurşunuyla,
Karlı bir kış gününde, boyandı kar, kanıyla.
Yazdığın bir destandır, ey kahraman Bosna’lı!
Grur duyacak neslin, bağımsız vatanıyla!
BOSNA’DA BAYRAM
Alo, tımarhane mi, medenî Avrupa’mı?
Kan döktü “Vahşi Batı”, zehir etti bayramı.
Her bir Avrupa’lı Sırp, her Sırp sırtlan kesildi,
Engizisyondan beter, Bosnalı’nın dramı.
BOSNA’YA YARDIM
Haçlı katliamında akıtılan kan bizim,
Vahşete maruz bırakılan namus bizim, can bizim!
Servetini et feda, yetiş sen de imdada,
Bosna’da yok edilen din bizim, vatan bizim!
BUHARLI LOKOMOTİF
Kış ayları gelince artar istimin dozu,
Yağar karla birlikte dumanlı kömür tozu,
Simsiyah görünüyor renkli çekilen pozu,
Büyük şehirler birer buharlı lokomotif.
ÇAM AĞACI
Örtüyor dallarını ipincecik bir dantel,
Buzların arasında görünüyor binbir el.
Güz gelince ağaçtır yaprağını dökerken,
Kar altında yemyeşil çam ağacı ne güzel!
CANAVAR
Toprak döner bozkıra, azaldıkça ormanlar,
Can düşmanı toprağın erozyonla, yangınlar.
Yok eder arazinin kaymağını sinsice,
Erozyon, toprak yiyen tehlikeli canavar!
ÇEPEÇEVRE
Güpegündüz güneşsiz kalmadan güzel şehir,
Çökmeden tepemize bulut halinde zehir,
Kuşatsın çepeçevre ağaçlar çevremizi,
Olmasın atmosferde bir damlacık bile kir!
ÇEVRE
Büyük nimet var mıdır sıhhatli olmak kadar,
Hastalandıktan sonra malın ne önemi var
Bağlı ise çevreye insanların sağlığı,
Pırıl pırıl olmalı ceddeler ve sokaklar?
1
2
3
4
5
6