Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: kültür
Teröre Karşı Halkı Eğitmeliyiz
"Bu ülkede istisnasız herkes terörden muzdarip. Herkes terör bitsin istiyor. Ama kimse bir şey yapmıyor. İstese de yapamıyor. Çünkü ne yapacağını bilmiyor. Vatandaş işi hükümet ve orduya havale etmiş. 30 yıldır terörün bitmesini bekliyor.
Peki, 11 Eylül 2001de terörden ağzı yanan ABD halkı ne yapmış? Oturup, hükümet ve ordunun terörü bitirmesini beklemiş mi?
- Hayır! Hemen işe koyulup bir anti-terör merkezi kurmuş; vatandaşlar başta olmak üzere, kurum ve kuruluşları teröre karşı hızla ve etkili bir şekilde eğitmeye başlamış. Hem de hiç vakit kaybetmeden, 11 Eylülden üç yıl sonra The Celli kurmuş! "
GÜZELLİKLER SOLMADAN
Çevreyi korumanın formülünü bulalım,
Maziye karışıp da, artık masal olmadan.
Yemyeşil bir dünyanın gönüllüsü olalım,
Çevremize renk veren güzellikler solmadan.
SARAYBOSNA YANIYOR
Bosna-Hersek yarası durmaksızın kanıyor
Mısırlı Butros Gali, Sırp’a imkan tanıyor.
Seyrediyor uzaktan petrol milyarderleri,
Osmanlı yadigârı Saraybosna yanıyor!
BOSNA DESTANI
- Hakkı Turayliç’e –
Düştü bir şehîd daha, öldü Sırp kurşunuyla,
Karlı bir kış gününde, boyandı kar, kanıyla.
Yazdığın bir destandır, ey kahraman Bosna’lı!
Grur duyacak neslin, bağımsız vatanıyla!
ÖMÜR
Günler çabuk geçiyor, peşinden koşuyoruz,
Üzülüyoruz bazen, bazen de çoşuyoruz.
Kısacık ömrümüzde, ölümden sonrasına,
Hazırlanmıyor isek, boşa konuşuyoruz!
HAÇLI SEFERİ
Katledildi mâsumlar, kan döküldü yok yere,
Çıktı, Bosna-Hersek’te Haçlı yine sefere.
Çıkardı maskesini sözde medeni Batı,
Bütün dünya seyirci oldu Sırp canilere!
GENÇLİK ÇAĞI
Hatırlıyor da insan çocukluk günlerini,
Kovalıyor durmadan seneler birbirini.
Gelip de geçiveren gençlik çağından sonra,
Anlamaya başlıyor yaşlılık hallerini!
ÇAM AĞACI
Örtüyor dallarını ipincecik bir dantel,
Buzların arasında görünüyor binbir el.
Güz gelince ağaçtır yaprağını dökerken,
Kar altında yemyeşil çam ağacı ne güzel!
EROZYON
Gidiyor beşyüz milyon ton toprak, her yıl elden,
Barajlara, göllere sürükleniyor selden.
Tehlikeye durmadan dikkat çekiliyor da,
Erozyon canavarı önlenemiyor, neden?
SORULAR (3)
Ben sen o, biz siz onlar: Tehlikede mi canlar?
Azaldı mı oksijen? Çadırda mı gezegen?
Ben sen o, biz siz onlar; yangın ihbarı mı var?
Kıvılcım mı süzülen, ozon deliklerinden?
SORULAR (2)
Ben sen o, biz siz onlar; yaşıyor mu ormanlar?
İnsanlar dinamik mi? Bir deri bir kemik mi?
Ben sen o, biz siz onlar; dünyadaki insanlar;
Çevreniz ölüyor mu? Yüzünüz gülüyor mu?
KIŞ TEMİZLİĞİ
Yine mevsim değişti, bahardan kışa geldik,
Buz kesince havalar kalın urbalar giydik.
Bembeyaz oldu birden kararttığımız çevre,
Şehirlerde dağlarda başladı bir temizlik!
SORULAR
Ben sen o, biz siz onlar; orada nasıl havalar?
Temiz mi, kokulu mu? İnsanlar uykulu mu?
Ben sen o, biz siz onlar; nasıl akıyor sular?
Berrak mı, bulanık mı? İnsanlar uyanık mı?
FIRTINA
Geldi hâzân yapraklar büründü alevlere,
Sıçradı kıvılcımlar bağlara bahçelere.
Önce yağmur başladı sonra da fırtınalar,
Bir yangının külleri savruldu yerden yere.
GÜZEL DİNİMİZ
İhlâs ile dolmalı ruhumuz bedenimiz,
Pırıl pırıl olmalı insanlara sevgimiz.
Sever temiz olanı şanı yüce Peygamber ,
Temizliği emreder, bizim güzel Dinimiz.
SONBAHAR
Yaprağın sararması sembolü sonbaharın,
Esrarlı perdesine bürünmesi dağların.
Bir sayfadır ölümden yere düşen her yaprak,
Tefekkür mevsimidir Sonbahar insanların!
EDEN BULUR
Sürünür birgün, seni yerde süründürenler,
Cerska’da tuzak kurup haince öldürenler.
Felâketle apansız, kalır birgün vatansız,
Bosnalı’yı yurdundan sürgüne gönderenler.
AKBABALAR
Nesli tükenen kuşlar kervanı çıktı yola,
Çevreyi harâb eden insanları terk etti.
Geriye kalanların akıbeti hayrola,
Terkeyledi dünyayı, akbabalar da gitti…
DÂVÂMIZ
Bir yeşillik denizi yaylaları, ovası,
Huzur verir insana Anadolu havası.
Yükselmesi yurdumun maddesi mânâsıyla,
Dâvâmız pırıl pırıl bir Türkiye dâvâsı!
BOSNA’DA BAYRAM
Alo, tımarhane mi, medenî Avrupa’mı?
Kan döktü “Vahşi Batı”, zehir etti bayramı.
Her bir Avrupa’lı Sırp, her Sırp sırtlan kesildi,
Engizisyondan beter, Bosnalı’nın dramı.
İLKBAHAR
Esti baharın yeli, eridi dağlarda kar,
Gürül gürül çağladı ırmakta çoşkun sular.
Neş’elendi tabiat ilâhi hikmet ile,
Erişti ilkbahara kımıldadı ağaçlar.
AHENK
Ağaçtaki yaprağı, çiçekte binbir rengi,
Vezir de ibret ile insanlara mihengi,
Gösterir yüce Allah sonsuz azametini,
İlahî kanun vezir tabiata ahengi.
AĞAÇLAR
Seyretmeli baharda yeşeren yamaçları,
Yamaçlarda hayatın tabii ilaçları.
Şükretmeli Allah’ı nefes alıp verdikçe,
Dost bilmeli kendine yemyeşil ağaçları!
ÖZLEM
Özleriz ilkbaharın rengini kokusu,
Masmavi ufukların yemyeşil dokusunu.
Özleriz rüzgarlarda kıpırdayan dalları,
Çiçeğin açışını kuşların uçuşunu.
ilk
46-60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76-90
son