Konular
Resûlullah Efendimiz
Üçüncü Yeni
Ahiret ve Ölüm
Alimler ve Evliyalar
Başarı
Batı ve Türkiye
Doğa ve Çevre
Dış Politika ve Dünya
Dinimiz ve Ehl-i Sünnet
Eğitim
Ekonomi
Gençlik
Güncel ve Aktüel
İlim, Bilim ve Teknoloji
İnsan ve Toplum
İstanbul
Kültür ve Sanat
Muhâfazakâr San’at
Savaş
Sevgi ve Hoşgörü
Siyaset
Tarih
Terör
Türk Dili ve Edebiyatı
Türk Cumhuriyetleri
Türkiye
Zaman & Vakit
SEFA KOYUNCU
ÜÇÜNCÜ YENİ
ŞİİRLER
Şiirleri
İğnelik
Rubâi
Nükteler
YAZILARI
Yazıları
Üçüncü Yeni
Yaşadıkça
Erdoğan'a Mektuplar
HİKAYELER & MİZAH
RÖPORTAJ & HABER
Röportajlar
Haberler
SEYDİŞEHİR
SEYDİŞEHİR
FOTOĞRAFLAR
OBJEKTİFİNDEN
KİTAPLARI
VİDEOLAR
VEFATININ ARDINDAN
Etiket: kasım
DEVLETİN YÜKÜ AĞIR
“… Başka ülkelerde devlet denildi mi asayiş, sağlık, savunma, eğitim ve altyapı hizmetleri akla gelir. Türkiye’de ise devlet denilince akla hemen KİT’ler gelir. Almak gelir, satmak gelir. Kâr gelir, zarar gelir. Yani devlet büyük çapta ticaretle uğraşıyor.”
“…Devlet binbir dalda uğraştığı ticari faaliyetleri millete devrederek, asli fonksiyonlarına çekilmedikçe Türkiye’nin süper kalkınmış bir ülke konumuna gelmesi asla mümkün değildir.”
SİYASET HAREKETLENDİ - 1992
“… Son gelişmeler iyi değerlendirildiğinde ülkenin idari ve ekonomik sahalarda radikal reformlara ihtiyacı olduğu açıkça görülmektedir.”
500 GÜNÜ BEKLERKEN
“Bir genel seçim yapılsa ve aynı tablo ortaya çıksaydı iki partili koalisyon hükümeti bile kurulması zor olurdu. Bu bakımdan Türkiye, seçim sistemini ciddi şekilde gözden geçirmelidir.”
“… Politikanın yarını bugündür. Bugünkü imkanınız ne ise onu kullanmak durumundasınız. Kullanamazsanız treni kaçırır ve arkasından el sallamak zorunda kalırsınız.”
“… Özal’a karşı cephe açmak Mesut Yılmaz’a bir miktar oy kazandırabilir ama, acaba ne kadar oy kaybettirir? Bunun hesabı iyi yapılmış mıdır?”
ZİRVEDEKİ HEYECAN
“…ABD ve Batı Dünyası, bağımsızlığına yeni kavuşan bu ülkeleri ekonomik ve kültürel açıdan elde etme yolunda yoğun bir gayret için eğirmiş bulunmaktadır. Elbette ki karşılıklı menfaatlerin gözetilmesi kaydıyla ikili münasebetlerin geliştirilmesi zaruridir. Ancak Asya türk Cumhuriyetleri’nin serbest piyasa ekonomisinde başlangıç safhasında olmaları uyanık Batılılar karşısında önemli bir dezavantadır. İşte bu noktada devreye Türkiye girmeli ve bu ülkelerin Batı ile münasebetlerini düzenlemelidir.”
KIBRIS AVRUPA GÜNDEMİNDE
“…Bağımsızlığını ilan ederek, parlamentosunu kuran ve Şanlı Türk Bayrağı’nı Akdeniz semalarında dalgalandıran Kıbrıs Türk’ünü ve Cumhurbaşkanı Denktaş’ı sonuna kadar desteklemenin soydaşlıktan da öte bir vatan borcu, bir namus borcu olduğunu her Türk vatandaşı bilmektedir.”
“…Türk milleti, Kıbrıs konusunda “Eşit hak, eşit statü” dışında bir çözümü asla kabul etmeyecektir.”
DEMİREL’İN İLK TURU
“…Netice olarak Demirel’in ilk turu öncesi tahminimiz Cumhurbaşkanlığı ve Anayasa değişikliği meselesinin olduğu gibi bırakılarak, ikinci tur görüşmelere yani hükümet kurma çalışmalarına geçileceği yolundadır. “
ABD VE RUSYA
“…ABD ve Batı Moskova’yı desteklemeye devam ediyor. Moskova’nın ipleri elinde tutabilmesi için her türlü destek veriliyor. Fakat nafile. Binlerce masum insanın kan ve kemirleri üzerine kurulan, kızıl Sovyet İmparatorluğu’nun paramparça olacağı günler fazla uzak değildir.”
Yüzde 40 İndirim… - Seydişehir Postası I 1990
“:..Devletten beklenen ise, sanayinin temel taşlarından biri olan ve önemi gittikçe artan alüminyum sektörünü çökertmek değil, daha da güçlendirmektir."
Siz Ne Dersiniz? - Seydişehir Postası I 1990
“…Türk-İş’in kuruluş gayesi, Türkiye’de sendikacılık hareketini güdümlü götürmeye yöneliktir.”
HAYAL UFKU
“… Türk milleti son yüzyılı, suni olarak Avrupa devletlerince ortaya atılan problemlerle uğraşmakla geçirmiştir. Bu problemleri çözmek için büyük paralar harcamak zorunda kaldığı gibi, Batıdaki teknolojik gelişmenin nabzını tutma imkanından da mahrum bırakılmıştır.”
“Tarih boyunca illim, fen ve medeniyette, ticaret ve sanatta büyük iş başarmış olanlar, büyük hayâl kurmayı bilenler olmuştur. Hayâl ufku kendi küçük dünyalarından ibaret olanlar ise, bu fani âlemde hiçbir iz bırakmadan silinip gitmişlerdir.”
Ankara Seyahatimiz - Seydişehir Postası I 1989
Bir insan yaşadığı çevreye ve çevresine faydalı olduğu kadar insandır belki de…
Seydişehir’e çakılacak bir çiviye katkı sağlamaya çalışan Sefa Koyuncu, Ankara’da yaptıkları ziyaretleri anlatıyor
DİKTATÖRLERİN SONU
“… Kitlelerin düşünce hürriyeti, Din ve inanç hürriyeti, serbest ekonomik düzen, yani kazanç hürriyeti çığlıklarıyla yankılanan Doğu Avrupa ülkelerinde diktatörler de birer birer devrilmektedir.”
HOŞ SADA
“Ne derler?
“İki kapılı han”
“Misafirhane”
“Giden gelmez, gelen durmaz”
İnanıyoruz ki; boş bir ömürün enkazı yerine “Kubbede hoş sâdâ bırakmak” isteyen şahıslar ortaya çıkacaktır.
Rusya’da Kritik Günler - Seydişehir Postası I 1988
“1917 yılından 1947 yılına kadar komünist Rusya’da hüküm süren kanlı, ihtilalin neticesi katledilen, açlık ve sefaletten ölen insanların sayısı 63 milyon 301 bin kişidir.”
“Dışarıdan bakıldığında Rusya, “Uzay Mekiği’ne sahip bir süper güç olarak görülmekte, ancak içine girenler halkın sefaletten kurtulamadığını ifade etmektedirler. Mısırdaki piramitler de bir zamanlar devrinin şaheseriydi. Ancak mutlu azınlığın kaprislerini tatmin için, milyonlarca insanın kan ve cesetleri üzerine kurulan aç ve perişan bırakılan işçinin emekçinin elinden alınan paralarla yapılan eserleri, fabrikaları, uzay mekiklerini ve piraitleri toplum saadetinin hedefi olarak göstermek mümkün müdür?
Bir Günün Hikayesi - Seydişehir Postası I 1988
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 22 Kasım 1988 Tarihli Yorum Yazısı
Pazar Yeri Aydınlatılacak mı? - Seydişehir Postası I 1988
Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 15 Kasım 1988 Tarihli Yorum Yazısı
BİRLİKTEN DOĞAN KUVVET
“… Uğraşıyoruz ama tek tek, grup grup kısaca ayrı ayrı uğraşıyoruz. Uğraşırken, biraz da yarışıyor, yarışırken de birbirimizin ayağını hafifçe asılıyoruz. Neticede ise yerimizde saymaya devam ediyoruz.”
İYİ BİR SÖZLEŞME İÇİN
“Nitekim geçen yıl yapılan iki aylık grevde, sadece işçiler ve fabrika yöneticileri değil, 50-60 bin nüfüsün yaşadığı Seydişehir ile birlikte çevre köy ve kasabalarda tedirgin olmuştur.”
1
2