Konular

Etiket: etibank

GREV VE SEYDİŞEHİR GREV VE SEYDİŞEHİR “1967 yılında Alüminyum Tesisleri’nin temeli atılmadan önce Seydişehir 6000 nüfuslu bir kasaba görünümünde idi. Tesislerin montajına başlanmasıyla birlikte ilçeye büyük bir nüfus akışı başlamış, fabrikaya dayalı sanayi ve ticaret erbabı ile bugün ilçe nüfusu 40.000’e ulaşmıştır. Çevre ilçelerden Beyşehir, Bozkır, Doğanhisar, Ilgın, Akşehir hatta Konya ilinde de Alüminyum Sanayii’ne dayalı bir sosyal ve ekonomik denge kurulmuştur.”
ETİBANK 10 BİN TON ALÜMİNYUM İTHAL EDECEK - Türkiye Gazetesi I 1987 ETİBANK 10 BİN TON ALÜMİNYUM İTHAL EDECEK - Türkiye Gazetesi I 1987 Bu haberi özellikle sitemize aldık...
Zira, Sefa Koyuncu 1978 ve 1980 tarihli yazılarında işçi grevlerinin ülkeyi farklı şekillerde etkileyebileeğini farklı örneklerle anlatmıştı. 1987 yılında Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri’nde işçilerin grevi etkisini (olumlu mudur tartışılır) göstermiş ve fabrika yönetimi, 10 bin ton Alüminyum ithal etmek zorunda kalmış. Fabrika ihracaat yapmak yerine, taahhütlerini yerine getirmek için yurt dışından alüminyum madeni getirtmiş.
Ayda 20 Milyar Zarar - Türkiye Gazetesi I 1987 Ayda 20 Milyar Zarar - Türkiye Gazetesi I 1987 12 Ağustos 1987 tarihini taşıyan bu haberde sitemizde özellikle yer alıyor.

Seydişehir Grevi’nin devlete ayda 20 milyar lira zarar verdiği açıklanırken, "42 gündür devam eden grevden sonra, bir müddet önce hükümet tarafından kurtarılması gereken şirketler arasında ilkk sırada yer alan Anadolu Endüstri Holding’e bağlı NASAŞ firması ile Alüminyumcular Derneği Başkanı Sedat Aloğlu ve ortağı Ali Dinçer’e ait firma ile Mustafa Kalaycıoğlu’nun sahibi olduğu FENİŞ Firması’nın büyük kârlar elde ettikleri öne sürülüyor.
Dönüm Noktası - 5 Ağustos 1989 Dönüm Noktası - 5 Ağustos 1989 5 Ağustos Seydişehir Ekonomik Kalkınma Bayramı için çıkarılan özel ekin tamamı. Turgut Özal’dan Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri’nin modernizasyon konusuna, Seydişehir-Antalya yolundan ülkenin gündemine kadar birçok konu. Hem Türkiye’nin geçmiş gündemlerine, hem de ülkeye dair nostalji yaşamanız için önemli bir arşiv. Türkiye Gazetesi’yle dağıtılan eki hazırlayan Sefa Koyuncu ve o dönemki ekibi...
Telgraf Kampanyası - Seydişehir Postası I 1994 Telgraf Kampanyası - Seydişehir Postası I 1994 “… Etibank Alüminyum Tesisleri’ne nasıl sahip çıkılır?
Etibank yöneticilerine nasıl destek olunur?”

“Gayet iyi biliyoruz ki, Etibank Alüminyum Tesisleri’ni yöneten sayın müdürler ve gelip geçen genel müdürler ve diğer idareciler, Alüminyum Tesisleri’nin enerji maliyetinin düşürülmesi, kapasitenin arttırılması, modernize edilmesi, ek tesisler yapılması konusunda yoğun gayret göstermişler, yüzlerce etüd ve fizibilite raporları hazırlamışlar, ancak her defasında siyasi otoriteye ve yüksek planlamaya takılmışlar, gerekli kamuoyu desteğini ve siyasi iradeyi bulamadıkları için hedefe varamamışlardır.
Küçültme Modeli mi? - Seydişehir Postası I 1994 Küçültme Modeli mi? - Seydişehir Postası I 1994 “…Bir program çerçevesinde eleman sayısını azaltmak, fabrikanın belirli ünitelerinde kapasiteyi düşürmektir.
- Ya sonra?
- Sonrası meçhul Kapatılabilir de, kapatılmayabilir de…”
Kadir Demir’e Anlattık - Seydişehir Postası I 1990 Kadir Demir’e Anlattık - Seydişehir Postası I 1990 “…Bu bölgeye yapılacak en büyük hizmet Alüminyum ek tesislerinin Seydişehir’e yapılmasıdır.”

Rubâi
EK TESİSLER
“Mortaş dağında çıkar Boksit, Seydişehir’in,
Alüminyum’a döner, içinde Tesisler’in,
Trakya, dediğin yer, Ayçiçek tarlası,
Ek tesislerin yeri, çıktığı yer cevherin.
SEFA
İlk Alüminyum İhracatı - Seydişehir Postası I 1988 İlk Alüminyum İhracatı - Seydişehir Postası I 1988 "1987 yılında Başbakan Turgut Özal, bir gazetecinin "Türkiye’nin en önemli meselesi nedir?" sorusuna, "İhracaatı ve döviz girdisini artırmaktır." diyordu.
"...Seydişehir’i bir "Alüminyum İhraç Merkezi" haline getirmek çetin bir mücadele ister. Seydişehir ve bölge sakinleri, tesislerde çalışan işçiler olarak, istikbâl için fekalade önemli olan bu gelişmelere destek olmak zorundayız. "
Seydişehir ve Türkiye, hedeflerine ulaşabildi mi?
Yemek Boykutuna Dair - Seydişehir Postası I 1988 Yemek Boykutuna Dair - Seydişehir Postası I 1988 Hak aramak, hak arama yöntemleri. Doğru zamanda doğru hareket, doğru zamanda yanlış hareket. Bireysel olanlar belki telafi edilebilir ama toplu olanlar bazen bir bölgenin kaderini değiştirebilir. Okuyun, siz karar verin isterseniz...
Tevsie Yeşil Işık - Seydişehir Postası I 1988 Tevsie Yeşil Işık - Seydişehir Postası I 1988 "Bu dev tesislere sahip çıkılmazsa yıllardır olduğu gibi, istikbale dönük projelerin uygulanması gecikir. Belki de hiçbir şey yapılmaz. O zaman da tesisler önemini yitirir. Siyasilerle bölge sakinleri arasında iyi bir diyalog kurulur, bölge insanları ağırlığını hissettirirse tevsiin yapılmasına kimse karşı koyamaz."
"Yine bu bölge insanları tesislere sahip çıkmazzsa, kaybeden kendileri olur; yani hepimiz oluruz. Unutmamalıyız ki, Seydişehir’de bugün bir takım gelişmeler oluyorsa bu Alüminyum Tesisleri ve tesislere bağlı bir büyük kitle olduğu içindir."
Genel Müdür Dedi ki…. - Seydişehir Postası I 1988 Genel Müdür Dedi ki…. - Seydişehir Postası I 1988 "Kimse devletten büyük değildir. Söz konusu olan Türk alüminyum ve bakır sanayii olduğuna göre kamu-özel ayırımı yapmadan ortak hareket etmeliyiz. Diğer ülkelerde bu başarılmış ve bir sisteme oturtulmuş, biz de bir ortak sistem kurmalıyız."

"Bizim toplantılarımız, Türk Alüminyum ve bakır sanayini dışa açarak kârlı sektörler durumuna getirmektir."
ALÜMİNYUM ÇIKMAZI ALÜMİNYUM ÇIKMAZI Hani bugün dünyanın en zenginleri arasındaki maden işletmecileri var ya? Buna bir de 1988 tarihinde yazılan yazıdaki şu cümlelerle bakalım. Bellki ülke politikalarımız uzun soluklu olsaydı diyeceksiniz.
"...Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi, alüminyum işletmeciliği Türkiye’de "Millî Dava" çapında ele alınmış değildir."
"Dünya alüminyum piyasasında kartelleşen üç-beş firma, "Borsa Tezgahı"nın arkasına saklanarak sözle fiyatları yükseltmekte, gerçekte ise düşük fiyatla alüminyum satarak, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sanayiini baltalamaktadır."
Kapasite Arttırılmalı - Seydişehir Postası I 1988 Kapasite Arttırılmalı - Seydişehir Postası I 1988 Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 3 Mayıs 1988 Tarihli Yorum Yazısı’nda Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri’nin kapasitesinin artırılması yönündeki faaliyetlere yer veriliyor.
ALÜMİNYUM DAVAMIZ ALÜMİNYUM DAVAMIZ "... Alüminyum meselesinin Türkiye’de millî bir dâvâ olarak ele alındığı söylenemez. Siyasî iktidarlar mevcutla yetinmeyi tercih etmeyi bırakarak; alüminyum sanayiinde yeniliğe ve ileriye dönük projelere ağırlık vermeli."

"...istikbali fevkalâde parlak olan, dünya alüminyum üretimindeki gerçek yerimize oturmayı geciktirmektedir."
Açık Oturum - Seydişehir Postası I 1988 Açık Oturum - Seydişehir Postası I 1988 Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 12 Nisan 1988 Tarihli Yorum Yazısı.
"...1967’den Alüminyum Tesisleri’nin temeli atılmadan önce Seydişehir kuş uçmaz, kervan geçmez" bir belde."
Farklı Yorumlar - Seydişehir Postası I 1988 Farklı Yorumlar - Seydişehir Postası I 1988 "...Başbakan Turgut Özal’ın ifade ettiği gibi, "Toplu sözleşme düzeni altüst edilemez" ancak, genel manada zamlarda hayat pahalılığını kınama aksadı taşıyan yemek boykotu, hükümeti uyarma açısından hedefe ulaşmıştır."
"Ümit edelim ki, makul ve meşru bir zeminde taraflar anşlaşarak çalışma hayatına sükunet hakim olsun. Kargaşanın kimseye birşey kazandırmadığını yakın geçmişin tecrübeleri ile anlamış bulunmaktayız."
İşçi Ne Yapsın? - Seydişehir Postası I 1988 İşçi Ne Yapsın? - Seydişehir Postası I 1988 Hükümet, Muhalefet, Sendika, İşveren, İşçi... Hep bir ağızdan "İşçinin ekonomik durumu düzeltilmeli" diyor.
Ama kimse çözüm üretmiyor. İşçi siyaset malzemesinin baş argümanı. Teşhiste birlik var, fakat tedavi için formül bulunmuş değil. İş tedaviye gelince birlik bozuluyor. 1988 Türkiye’si ve siyasetinden manzaralar...
Tesislere Cami - Seydişehir Postası I 1988 Tesislere Cami - Seydişehir Postası I 1988 Taksim’e Camii Projesi ne kadar gündem olmuştu bu ülkede değil mi? 1988 tarihli yıllarda Dünyanın üçüncü büyük, Türkiye’nin en büyük Alüminyum Fabrikası da benzer tartışmalara ev sahipliği yapmıştı. Aslında çok tartışma yoktu belki de, bürokrasi tesise cami yapılmasını geciktiriyordu ve bu da yeterli oluyordu.
Vilayet Olmalıyız - Seydişehir Postası I 1988 Vilayet Olmalıyız - Seydişehir Postası I 1988 Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Vilayeti ülküsü’... Seydişehir neden il olmalıydı, il olabilmesi için atılması gereken adımlar neydi?
Dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın hedefi, 67 olan il sayısını 100’e çıkarmaktı. Ve Seydişehir Alüminyum Tesisleri ile Seydişehir-Antalya yolu projeleriyle Seydişehir, farklı avantajlara sahipti. Sefa Koyuncu, ilçenin il olabilmesi için kamuoyunu hep ayakta tutmaya, konuyu gündemde tutmaya çalışıyordu. 
Yüksek Okul Meselesi - Seydişehir Postası I 1987 Yüksek Okul Meselesi - Seydişehir Postası I 1987 "Seydişehir’in maden ve metalurji sahasındaki hususiyeti dikkate alınarak, bir yüksek okul açılması, birkaç hafta önce yöneticiler seviyesinde görüşülerek, prensipte kabul edilmiştir."
Şimdilerde neredeyse her ilde üniversite veya fakülte var. 1987 yılında Alüminyum Tesisleri’ne ev sahipliği yapan Seydişehir’de bölgeye katkı sağlayacak bir yüksek okul açılması için çok mücadele verilmişti.
Tasfiye Tesisi İhtiyacı - Seydişehir Postası I 1987 Tasfiye Tesisi İhtiyacı - Seydişehir Postası I 1987 ""Çünkü mesele, insan ve diğer canlılar için hayati öneme haizdir. Kanalizasyon şebekesi olmayan yerleşim bölgeleri, pislik içinde yüzen bir bataklık manzarası arzeder. Böyle yerler, mikroplar ordusunun toplanma bölgesi olduğundan insan ve çevre sağlığı devamlı tehdit altındadır."
Konu Seydişehir’in kanalizasyon ve tasfiye tesisi ihtiyacı olsa da, ihtiyacın anlatım şekli ilginizi çekecek.

Abdullah Çamlı - Seydişehir Postası I 1987 Abdullah Çamlı - Seydişehir Postası I 1987 Sefa Koyuncu’nun ’Seydişehir Postası’ gazetesindeki 15 Eylül 1987 Tarihli Baş Yazısı’nda Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nin yeni müessese müdürü Abdullah Çamlı’nın geçmişi ve hedefleri ele alınmış.

Sefa Koyuncu Sefa Koyuncu Bazen özgeçmişler, kelimeler, satırlar, cümleler anlatmaya yetmez bir insanı, emeği ve içindeki yangını...
Yazmaya susamış bir yürek, Allah’a ve sevgilisine ve onların sevenlerine adanmış bir güzel insandı. Ve her hayattayken kıymeti bilinmeyen gibi, o da kıymet bilinmeyendi...