MORTGAGE: MUHAFAZALI MÜLK SATIŞI - BHD Haber

MORTGAGE: MUHAFAZALI MÜLK SATIŞI

 

Mortgage sistemine "tutulu" gibi hoş olmayan bir kelimeyle Türkçe karşılık ararken, "mülkiyeti muhâfazalı" kavramı neden hiç aklımıza gelmiyor?

Mort kelimesi ölüm ve cinâyeti (mortal: ölümcül) çağrıştırdığı gibi, "tutulu" kelimesi de "tutuklu"yu hatırlatıyor. Bu sistemle mülk alan kişinin 20-30 yıl, belki de ömür boyu borç ödemeye "mahkûm" olduğunu da hesaba katarsak, "tutulu" kelimesi daha da sinir bozucu bir hâl almaz mı?

Sir Edward Coke, dictonary. com'da, mortgage kelimesinin cibilliyetini (etimolojisini) açıklarken, "İpotekle satınalınan mülk, borcunu ödeyemeyen kişinin elinden alındığında, o mülk, o kişi için ölmüş sayılacağından sistem, mortgage adını almıştır" diyor.   

Biz ise mortgage karşılığı olarak, motorlu taşıt alım satımında kullandığımız "mülkiyeti muhâfazalı satış"ı, pekâlâ kullanabiliriz. Zaten bu isim sanki araç için degil de "mülk almak için" daha önceden belirlenmiş; adı üstünde: Mülkiyeti muhâfazalı satış!

Böylelikle her şeyden önce, çok hoş tarihî tedaileri (çağrışımları) olan "mülk" ve "muhâfaza" gibi iki güzide kelimeyi, dil mafyasının esâretinden kurtarmış oluruz.  

 

Vatandaş kolaylıkla anlar

Ayrıca istenilen, mortgage uygulamasının geniş kitleler tarafında çabuk ve kolay anlışılması değil mi? "Muhâfazalı mülk satışı", deyiverin; bakın o zaman, başka hiçbir açıklama yapmaya bile gerek kalmadan, vatandaş bu mortgage denen sevimsiz kelimenin ne mânâya geldiğini nasıl da kolaycacık kavrıyor. Çünkü mortgage sistemi, ödemesi uzun vadede yapılan motorlu taşıtların alım satımına pekâlâ benziyor.

Vatandaş biliyor ki, herhangi bir motorlu taşıtı mülkiyeti muhafazalı olarak, uzun vadeli borçla aldığınızda, satışını ve plakasını üzerinize geçirdiğiniz ve aracı kullandığınız hâlde, ruhsatına –kırmızı boya ve iri puntoyla- "mülkiyeti muhafazalıdır" diye kayıt düşülüyor. Bu ibare borcunuz bitene kadar ruhsatta kalıyor. Borcunuz bitince, ruhsattan "muhâfazalı" kaydı siliniyor ve aracın "mülkiyeti" tamamiyle sizin üstünüze geçmiş oluyor.

Borcunuzu vaktinde ödeyememiş veya taksiti aksatmışsanız, aracı satın aldığınız şahıs veya kuruluşla anlaşmanızı yenilersiniz. Ödeme şartlarınıza uygun yeni bir anlaşma yapmaz ve hele borcunuzu ödemeye yanaşmazsanız, aracınız elinizden alındığı gibi, hakkınızda hukûkî takibata başlanır; icra, hapis dâhil çeşitli cezalara çarptırılırsınız.

Mortgage'daki uygulamalar da, aynen mülkiyeti muhâfazalı araç alım satımındaki gibidir. Farklı olarak, ipotek karşılığı borç para veriliyor, denirse; bu da yeni bir şey değil. Aynı şekilde banka kredisiyle de mülkiyeti muhafazalı araç alım satımı yapılıyor. Mortgage için yeni birtakım hukuki düzenlemeler yapılıyor ise de, bunlar, alıcıdan çok satıcıyı ilgilendiren, satıcının mülkünü ve alacağını "muhafazaya" yarayan kanunî düzenlemelerdir.

 

Hangisi daha sevimli?

Fransızca kökenli İngilizce bir kelime olan "mortgage", sözlükte, ipotek, gayrimenkul rehni, bir mülkü ipotek etme mânâsına geliyor.

Anlattığımız çerçevede mortgage karşılığı olarak ileri sürülenler arasında, sizce, "tutulu satış" mı, uzun dönemli konut edinme sistemi "UKDE" mi, "tutulu ödemeyle konut edindirme" mi, "tutulu konut sandığı" gibi zorlama isimler mi, yoksa, zaten mevcut olan, vatandaşalarımızca gayet iyi bilinen ve uzun yıllardır uygulanan "muhâfazalı mülk satışı" mı daha sevimli?

 

Sefa KOYUNCU - BHD Haber I 23.02.2007