KİBRİTKUTUSU: (TIRMANANLARDAN MISIN, UÇURULANLARDAN MI!..)
İĞNELİK I ERTUĞRUL, NUMARANI İSTEDİĞİN YERE TAŞI!
Ertuğrul Özkök, Hürriyet‘teki köşesindeevlere şenlik bir yazı yazmış. “Bu yazıyı yazıp yazmamakta çok tereddüt ettim. Mayınlı bir araziye girip oramı buramı paramparça etmekten çekindim. Korktum...” diyerek, dramatik hâle getirmeye çalıştığı yazısında dediği, özetle şu: “Türklerle Kürtler beraber yaşamaya mecbur mu? Federasyon dâhil, bölünmeyi tartışalım.” ‘Kırmızı!’ Güldürdün beni Ertuğrul; son ‘numaran’ bu mu? Bu ülkede yaşayan 72 milyonun böyle bir derdi olmadığına göre, kiminle tartışacaksın? Türkiye’de Türklerle Kürtler bir arada yaşamaya sâdece mecbur değil, aynı zamanda mahkûmdur! Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı‘nın da, “Ayrılma kozunu, Türklerin ve Kürtlerin önüne koyalım” diye yazdığını belirtiyorsun ya; en iyisi siz, Orhan Bursalı’yla birlikte İmralı‘ya gidip bu konuyu, işin uzmanı olan bölücübaşıyla, ay ışığında tartışın! Romantik olur. Hem niye korkuyorsunuz ki, hiç korkmayın...
“-Türkiye’de komedyenlere kimse dokunmaz!..”
SELİM İLE TARİFE
Ertuğrul Özkök, köşesinde sergilediği bölücülük performansıyla ilgili NTV‘de Banu Güven‘in haber programına da çıktı. Öyle çelişkili lâflar ediyordu ki, dinlerken aklıma Vodafone reklamındaki Selim (Şafak Sezer) ile Tarife (Begüm Birgören) geldi. Aynen, Selim’in, vıdı vıdı yapan Tarife’ye dediği gibi...
“-Ertuğrul, ‘numaran’ı istediğin yere taşı!..”
“-Giderken, Allah aşkına şu ‘Kırmızı!’yı da götür!..”
Sefa KOYUNCU I Türkiye Gazetesi - 08 Temmuz 2010 Perşembe