ECEVİT MASALI

ECEVİT MASALI      

 

          Türkiye siyasetinde yarım asır aktif rol oynayan Bülent Ecevit'den, geriye ne kalmıştı?

          Hatırladıklarımı şöyle sıralayabilirim:

          - Karanlıklar, kuyruklar, yokluklar.

          - Karaborsacılık, pahalılık.

          - Sanayileşmesini tamamlayamamış bir Türkiye.

          - Teknolojide çağı yakalayamamış bir Türkiye.

          - Enerji problemini çözememiş bir Türkiye.

          - İşsizler ordusu.

          - Fakirleşen çiftçi.

          - Tırmanan terör.

          - Enflasyonun altında ezilen halk.

          - Fakirleşen işçi, memur.

          - Yetersiz kara ve demir yolu.

          - İlgisiz, köhne deniz ulaşımı.

          - Yolsuz, elektriksiz köyler.

          - Hayalden öte gitmeyen 'köy-kent'ler.

          - Nükleer santral kuramamış bir Türkiye.

          - Büyük şehirleri gecekondulaşmış bir Türkiye

          - Yüzde 90'lara varan enflasyon.

          - İstikrara hasret bir ekonomi.

          - Ayyuka çıkmış yolsuzluklar.

          - Bozulmuş, uydurukçalaşmış bir Türkçe.

          - Bize hiç benzemeyen şiir ve edebiyat.

          - Ezberciliğe dayanın demode eğitim sistemi.

          - Uyuşturucu, içki ve kumarın peçnçesine düşen bir gençlik.

          - Üniversite kapılarında bekleyen milyonlar.

          - Kamplaşmış üniversite gençliği.

          - Başörtüsü problemi.

          - Kangren haline gelmiş bir Kıbrıs!

          - İmralı'da baş belâsı terörist başı.

          - Milletin başına bela ettiği af yasası…

          - Eksik kalanları da siz tamamlayın.

 

          - "Biraz insaf yani, bu adam hiç iyi bir şey yapmadı mı" diyeniniz varsa, -iyi icraat olarak- bildiklerini sıralayıp bize göndersin, bu sütunda aynen yayınlayalım.

 

          Cüceler arasında devmiş!

 

          - Haydaa! Başlığı "Ecevit Masalı" diye yazmam meğer boşuna değilmiş!

İngiliz, The Financial Times Ecevit'i "yirminci yüzyılın sonlarında Türkiye siyaset sahnesindeki cüceler arasında az sayıdaki devden biri" diye tanımladı.      

          Kışkırtkan İngilizler, bu sözlerle Ecevit'e "dev", deyip de diğer siyasetçilere "cüce" diyerek hakaret ediyorlar! 

          - Peki Ecevit ne yapmış da İngilizlerin ve diğer yabancılara gözünde devleşmiş! The Times, Ecevit'i şu satırlarla anlattı.

          "Askerler tarafından, siyasete düzenli aralıklarla yaptıkları müdahaleyi eleştirdiği için üç kez tutuklanmış da olsa, Ecevit temelde askerlerin dar, etnik milliyetçi bakış açısını hep paylaştı ve Türkiye'yi gerçekten demokratik bir topluma dönüştürmek için toplumsal reformlar gerektiğini göremedi. Ama yine de çağdaşları içinde en solcu liderdi ve hakkında hiç bir zaman hiç bir yolsuzluk kuşkusu dile getirilmedi."

          Kendisi yolsuzluk yapmamış olsa bile "iktidarlarında, çok büyük çapta yolsuzluklar oldu. Bunları önleyemedi. Tarihçilere eleştiri konusu oluşturacaktır. Çok yanıldığı bir husus da, inatla savunup ortaklarına kabûl ettirdiği mahut af yasasıdır". (Yılmaz Öztuna)

          Bülent Ecevit'in ölüm haberi ABD'nin CNN televizyonunda flaş haber olarak duyuruldu. Haberde, Ecevit'in 'solcu' olarak başladığı siyasi kariyerini 'ABD'nin bir müttefiği' olarak sürdürdüğü, Türkiye'yi Batı'ya yaklaştırdığı anlatıldı.

          CNN, Ecevit'in Irak savaşı sırasında ABD'ye Türkiye'deki üsleri kullanma izni verdiğini, özelleştirmede büyük adımlar attığını hatırlattı.

          Haberde, Ecevit'in Türk sanayisinin yabancı rekabetinden korunmasını isteyen bir sendikacıya söylediği "eski Ecevit gibi konuşuyorsun" sözlerine de yer verildi.

          İngiliz yayın kuruluşu BBC, Ecevit'in laik cumhuriyetin en önemli savunucularından biri olduğunu da belirtti. Haberde, Türkiye'yi sarsan ekonomik krizden kısmen Ecevit'in de sorumlu tutulduğu, AK Parti'yi iktidara getiren 2002 seçimleriyle siyasi hayatının sona erdiği vurgulandı. Associated Press haber ajansı ise Ecevit'in 12 Eylül darbesi sonrası cezaevinden eşine yazdığı ve "seni özlemekten başka şikâyetim yok" satırlarının yer aldığı mektubunu aktardı.

          El Mundo, Ecevit'i, ''karizmatik, üniversite eğitimi almamasına rağmen beş kez başbakanlık yapmış ve halk arasında onuruyla ünlenen biri'' olarak tanıttı.

          New York Times, Bülent Ecevit'i okuyucularına, "Türkiye'yi Batı'ya yönelten bir siyasi kazazede" olarak tanıttı. 

          İngiliz The Guardian gazetesi de Kıbrıs harekâtı emrini veren Ecevit'in son başbakanlık döneminde Türkiye'nin yaşadığı mali yıkımın, şöhretine gölge düşürdüğünü yazdı.

          Gazete, 12 Eylül 1980'deki askeri darbeden sonra bir yazısı nedeniyle hapse giren, 1990'lı yıllarda yeniden siyasi yaşama dönen Ecevit'in Türkiye'de yarım asırlık bir siyasi güç olduğunu vurguladı.

          Dış basının övgüleri arasında da Ecevit'in Türk milletinin faydasına bir işinden söz edildiğini göremedim. Yazılanlar, üslere izin vermiş, romantikmiş, Türkiye'yi batıya yaklaştırmış vesâire…

          Kısacası Ecevit'ten geriye kalan, 50 yıl masal dünyasında avutulan bir Türkiye!

          Yabancıların "devi" olduğu oranda, Türk siyasetinin "cüce"si. 

 

 Sefa Koyuncu  BHD Haber - 10 Ekim 2006

http://www.bhdhaber.com/yazar.asp?yaziid=674&yazarid=64