CHARLİE HEBDO VE ANAKONDA
Mark Twain’in, Yahudi-İngiliz ve anakondayla ilgili tespitlerini duymuş muydunuz?
Charlie Hebdo olayı her nedense bana, avını boğarak öldüren anakonda yılan türünü hatırlattı. Sonra da ünlü ABD’li yazar Mark Twain’in “buzağı deneyi” ile İngiliz kontunun buffalo avını çağrıştırdı.
Charlie Hebdo cinayetleri ayrıca, kimin ne olduğunu ortaya çıkarması bakımından da âdeta bir turnusol kâğıdı oldu. Eski bir laboratuvarcı olarak yanlış hatırlamıyorsam sıvıya batırılan turnusol kâğıdı asitli ortamda kırmızı, bazik ortamda mavi renk veriyordu; nötr ortamda ise pembe. Charlie Hebdo saldırısı sonrasında yapılan açıklamalarla kırmızı (savaş), mavi (barış) yanlıları kendini iyice belli etti.
Mavi kuvvetler, kırmızı kuvvetler… Ya da teröre karşı olanlar ve kan kokusuyla beslenenler.
Kırmızı kuvvetlerin başında Kraliçe’nin Başbakanı Cameron geliyor. Cameron’a göre dinlere saldırmak serbest olmalı. Yani, Charlie Hebdo dergisi hatta başkaları da Müslümanlara saldırmaya, hakaret etmeye devam etmeli. Sonra gelsin PKK, El Kaide, Boko Haram, DAESH… anarşi, terör, kan ve şiddetin ardı arkası kesilmesin ki İngiltere Doğu Akdaniz’deki yeni petrol, doğal gaz havzalarını, Afrika’daki uranyum, altın, elmas yataklarını ele geçirsin.
Yeri gelmişken, siz Mark Twain’in (1835-1910) Yahudi-İngiliz ve anakondayla ilgili tespitlerini duymuş muydunuz?
“Yıllar önce bir grup avcı, bir İngiliz kontunun zevki ve eğlencesi için bir bufalo avı düzenledi. Av, bu kır partisindeki eğlence sırasında kızartıp yemek için -sözde- biraz taze et sağlamak maksadıyla yapıldı. Silahlarıyla birlikte ormanlık alana yayılan kont ve adamları av sırasında tam 72 bufalo öldürdüler. Bu 72 bufaloyu ne yaptılar dersiniz? Bu harika hayvanlardan yalnızca bir tanesini yiyip 71’ini ormanda çürümeye bıraktılar. Bu durumda sormak gerekmez mi: Bir anakonda yılanı ile bir İngiliz soylusu arasında –eğer varsa- ne fark vardır?
Merakımı yenmek ve insanlık adına meseleyi açıklığa kavuşturmak için şöyle bir deney yaptım:
Bir anakonda kafesine 7 tane buzağı koydum, dev sürüngen büyük bir memnuniyet ve iştahla buzağılardan birini hemen yakaladı ve hemen yuttu. Sonra sırt üstü uzanıp dinlenmeye çekildi. Diğer buzağılarla hiç ilgilenmedi ve onlara zarar vermeyi hiç düşünmedi.
Bu deneyi diğer anakondalarla da yaptım; sonuç aynıydı. Bu ve diğer bazı hayvanlar üzerindeki deneylerimle bir İngiliz kontu ile bir anakonda yılanı arasındaki farkı şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlamış oldum. Bu deneyler ışığında anakonda yılanı ile kontu karşılaştırdığımızda şunları söyleyebiliriz:
Bir İngiliz kontu zalim, anakonda değil.
Kont sebepsizce zarar verir ama anakonda vermez.
Bu deneyler beni şu sonuca ulaştırdı:
Anakonda yılanı bu konttan daha alçak değildir.
Dahası, bu olay bende şu kanaati oluşturdu:
Bu İngiliz kontu anakondadan daha da alçalmış ve insana has pek çok iyi özelliklerini kaybetmiştir.”
Twain’in tespitleri, İngiliz Balfour Deklarasyonu (1917) ile kurulan İsrail için de geçerli mi?
“Eğer istatistikler doğru ise, Yahudiler insan ırkının yüzde birden fazlasını dahi oluşturmuyorlar. Bu da Samanyolu’nun parlaklığı arasında kaybolmuş, belirsiz, sönük bir yıldız tozu yığınından ibarettir. Aslında Yahudi hiç duyulmamış olması gerekirken, duyulmuş; hatta her zaman duyulmuştur. Yerküre üzerinde, en az diğer milletler kadar dikkat çekmiş ve ticari önemi kütlesel küçüklüğü ile fevkalade ters bir orantı göstermiştir.”
Nitekim, İsrail Başbakanı Netanyahu da Paris’teki teröre karşı tarihî liderler yürüyüşüne katılarak, Filistin’e uyguladığı soykırıma ters orantılı bir tavır sergiledi.
Charlie Hebdo olayı, küresel kırmızı kuvvetleri (kandan beslenen terör yanlıları) işte böyle turnusol kağıdı gibi ortaya çıkardı:
İngiltere ve İsrail, Mavi kuvvetler, yani huzûr ve barış yanlıları mı?
Bu iki ülkeden (İngiltere-İsrail) başka herkes!
SEFA KOYUNCU I HABER REVİZYON DERGİSİ
Dosyalar
ETİKETLER:
san’at
sefa koyuncu
şair
yazar
gazeteci
üçüncü yeni
muhafazakar
Muhafazakâr san’at
anadoluyum
ilim
yerli
milli
Anadolulu
anadolu
avrupa
asya
bilim
teknoloji
milli şiir
muhâfazakar sanat
Türk Dili ve Edebiyatı
türkçe
röportaj
medya
arşiv
çevre
din
siyaset
politika
bati
Türk Şiiri
üçüncü yeni akımı
üçüncü yeni nesil
seydişehir
Seyyid Harun Veli
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği
devlet
Recep Tayyip Erdoğan
Mustafa Özbek
Ecevit Hükümeti
İşçi Olayları
Türkiye tarihi
iç karışıklık
1980 öncesi
meydana
polis
sendika
1980
genel
anlaşma
chp
yazı
Güncel
Türk Edebiyatı
kütüphane
türkiye
Üçüncü Yeni Nesil Akımı
Türkiye Gazetesi
dil bilimi
türk dili
sohbet
yorum
edebiyat
şiir
kültür
sanat
koyuncu
sefa