Kökü Mazide Olan Atiyiz

YAŞADIKÇA I Kökü mâzide olan âtiyiz

 

          Evet! İşte size, bütün problemlerimizin kaynağını çarpıcı biçimde teşhis eden ve tam bir vukufla çözüm yolunu gösteren cümle:

          "Bizim, ülke ve millet olarak, bu modern zamanlarda dahi, başka tecrübelere, başka örneklere bakmadan, kendi tarih ve medeniyetimize bakmamız, oradan dersler ve ibretler çıkarmamız inanıyorum ki, özgün, mutlu ve müreffeh bir geleceğin inşasında en sıhhatli yöntem olacaktır."

          Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu tarihî tespitlerini, Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteğiyle Konya Selçuklu Belediyesi tarafından neşredilen beş dev ciltlik "Büyük Selçuklu Mirası" külliyatı için kaleme aldığı "Önsöz"de ortaya koyuyor. Başbakan Erdoğan, diyor ki:

          "Şiirimizin büyük ustası Yahya Kemal Beyatlı'nın da ifade ettiği gibi, bizler, millet olarak, "kökü mâzide olan bir âtinin" tasavvurunu taşıyoruz. Tarih boyunca çok sayıda devlet kurmuş, geniş coğrafyalar üzerinde adaletle hükmetmiş bir milletin evlatlarıyız. Ancak bizler, aynı zamanda, "kalemin kılıçtan keskin" olduğuna yürekten inanan, bu anlayışı ruhunda, bedeninde ve yaşadığı iklimde mezceden bir sevgi medeniyetinin de mirascılarıyız.

 

          İNSAN VE SEVGİ MEDENİYETİ

          Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletleri, dirayetli ve ferasetli sultanların, güçlü orduların insanlığa yön verecek, ilham sağlayacak, örnek teşkil edecek kurumların yanında, tarih boyunca hiç silinmeyecek bilim ve sanat eserlerini de arkasında bırakmış iki büyük devlettir. Yaklaşık 1000 yıl önce vücuda getirilmiş olan eserler, bugün dahi ziyaretçilerini hayranlığa sevk edecek kadar büyük bir sanat ve estetik abidesidir.

          Selçuklu medeniyeti, tıpkı ardından gelen Osmanlı medeniyeti gibi, "insan"ı merkeze alan "can"ı kutsayan, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışını var olduğu her yerde egemen kılma mücadelesi veren bir medeniyettir. Bu insan ve sevgi medeniyetinin izleri, hiç kuşkusuz geride bıraktığı eserlere de bütünüyle yansımıştır. Bugün üzerinde 28 farklı ülkenin bulunduğu geniş coğrafyada, Selçuklu minaresi, Selçuklu kubbesi, Selçuklu tezyinatı, kendisini hemen belli edecek kadar özgündür ve estetiktir. Ortaya konulmuş eserler de, bir ihtiyaca binaen, en önemlisi de insanla, şehirle, çevreyle, yeşille, tüm insani değerlerle dost şekilde inşa edilmiştir.

 

          KENDİ MEDENİYETİMİZE BAKMALIYIZ

          Bizim, ülke ve millet olarak, bu  modern zamanlarda dahi, başka tecrübelere, başka örneklere bakmadan, kendi tarih ve medeniyetimize bakmamız, oradan dersler ve ibretler çıkarmamız inanıyorum ki, özgün, mutlu ve müreffeh bir geleceğin inşasında en sıhhatli yöntem olacaktır.

          Atalarımızın eserlerini, bize bırakılmış bir miras, bir insanlık emaneti olarak önemsiyor; her birini tespit etmek, ardından da yeniden insanlığı kazandırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Sadece Türkiye'de değil, ulaşabildiğimiz tüm dost ve kardeş ülkelerde, bize ait, bizim medeniyetimize ait eserleri buluyor ve onarıyoruz. Bunu, tarihimize, atalarımıza, mirasımıza sahip çıkmak adına olduğu kadar, geleceği bu ilham üzerine inşa etmek için de son derece hayati önemde görüyoruz.

          Konya Selçuklu Belediyesi'ni, Selçuklu eserlerini kayda geçirdiği, onları kâğıt üzerinde de gelecek nesillere tanıttığı ve aktardığı için tebrik ediyorum. Selçuklu eserlerini bir yayın olarak da insanlığın ortak mirasını sundukları için tüm sanatçılara teşekkür ediyorum."

          Recep Tayyip ERDOĞAN - T.C. Başbakanı

 

SEFA KOYUNCU I TÜRKİYE GAZETESİ - 28 TEMMUZ 2013

Dosyalar