Günay’ın Şopen İsyanı

 

 

YAŞADIKÇA I Günay'ın Şopen İsyanı

  

           Senfoni orkestrası konserini sonuna kadar dinlemek mecburiyetinde bırakılan Bayburtlu ne demişti:

           - Bayburt Bayburt olalı böyle eziyet görmedi!

           Bu, diriye eziyet. Bir de ölüye eziyet var:

           Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, şehid cenazesinde Şopen (Chopin)'den cenaze marşı çalınmasına isyan etti:

           - Durdurun şu bandoyu, millet tekbir getirecek!

           Şırnak'ta şehid edilen Jandarma Uzman Çavuş Osman Çelik'in baba ocağı Antalya'nın Finike ilçesine bağlı Yazır köyündeki cenaze törenine (beş bin kişi ile birlikte) katılan Günay (24.08.2012), askerî bandoyu susturmasıyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:

           - Protokol ağırlıklı törenlerde bandonun Cenaze Marşı çalması doğal olabilir. Ancak burası küçük bir köy ve insanlar acılarını yaşamak, evlatlarını tekbir ve dualarla son yolculuğuna uğurlamak istiyor. Ben de insanların bu beklentisine cevap vererek gereğini yaptım ve bandonun marş çalmamasını istedim.

           - Günay'ın bu 'Anadolu tavrı' her türlü takdirin üzerindedir.

 

 

           ITRÎ BÜYÜK BESTEKÂRDIR

           TGRT Haber televizyonunda, Batuhan Yaşar'ın konuyla ilgili sorularına verdiği cevaplardan (28.08.2012) anlıyoruz ki Bakan Günay; devletin düzenlediği cenaze törenlerinde Şopen'den Cenaze Marşı çalınması keyfiyetine son verilmesini istiyor ve bunun için yirmi yıldır mücadele veriyor.

           - Gerekçe ise Batı'dan alınmış olması.

           Günay; büyük Türk bestekârı Itrî'nin UNESCO marifetiyle bu yıl dünyaca anıldığını kaydederek, Itrî yerine, Şopen'den yana tavır koyan aydınlara şöyle sesleniyor:

           "Bizim çok sesli müzik konusunda yaptığımız çalışmaları görmezlikten geldiler ama cenaze törenlerinde Chopin'in yerine Itrî'nin bestelediği Segâh ilâhiyi koymaya kalktığımız zaman hemen dudak bükmeye başladılar. Mustafa Itrî Efendi'nin de dünya müzik otoriteleri tarafından Mozart gibi Şopen gibi Beethoven gibi çok değerli bilindiğini, Batı kalıplarını, müziklerini eserlerini bilirken, kendi büyük bestekârlarımızı da bilmemiz gerektiğini kendilerine hatırlatmak isterim."

           - Günay'ın asıl isyanı Batı taklitçiliğine!

 

 

           AYDINIMIZ TOPLUMDAN KOPUK

           Ertuğrul Günay'ın da konuşmasında işaret ettiği gibi devlet büyüklerinin cenaze törenleri elbette belirli bir protokole tâbidir. Anadolu insanı ise asırlardır aziz şehidlerini de her cenazesini de yüce dinimize uygun olarak, derin bir sessizlik ve huşu içinde kaldırmaktadır. Zira, bir cenazenin taşınması sırasında aslolan sessizliktir. (Bkz.Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye, s.733-1003)

           Şopen Marşı'nın Anadolu örf ve âdetlerine uymadığını kaydeden Günay, aydınlara sitem ederek, diyor ki: " Türkiye'de her şeyi Batı kalıplarıyla görmeye çalışan, çağdaşlığı modernliği tamamen Batı'dan taklit olarak alınmış olan birtakım davranışları sürdürmek sanan daracık bir çerçevede bazı yanlış anlamalar oluyor. Aydınımızın, toplumun değerlerinden bu kadar kopuş olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Biz sömürge süreci geçirmiş, bizi mandası altına alan ülkelerin kültürünü kalıp hâlinda almış bir ülke değiliz ki Batı'yı aynen taklit edelim!"

           Bakan seviyesinde bu asil duruş, Cumhuriyet tarihinde bir ilktir.

           - Tebrikler, Sayın Günay!..

 

 

 

Sefa KOYUNCU - Türkiye Gazetesi - 2 Eylül 2012

 

http://tg.com.tr/makaledetay.aspx?ID=547565