YAŞADIKÇA I Gelenekten Geleceğe San'at
Ve dergicilik tarihimizde yepyeni bir sayfa, daha doğrusu bir platform daha açıldı.
"Gelenekten Geleceğe"
Üç ayda bir yayınlanan, "Gelenekten Geleceğe" dergisinin 1 Ocak-Şubat-Mart 2013 tarihli ilk sayısı, "Muhafazakâr Düşünce ve Sanat" dosyasıyla çıktı. Derginin bu ilk sayısında; Mustafa İsen, Besim Dellaloğlu, Hasan Bülent Kahraman, Hilmi Yavuz, Sadık Yalsızuçanlar, Ali Yaşar Sarıbay, T:S: Eliot, Mümtaz Türköne, Selman Ada, Hasan Öztürk, Mahmud Erol Kılıç, Bengül Güngörmez ve Üzeyir Tekin gibi değerli imzalar, "muhafazakâr san'at"la ilgili değerlendirmeleriyle karşımıza çıkıyor.
Tam da ihtiyacımız olan bir dönemde yayın hayatına başlayan, "Gelenekten Geleceğe" dergisini selamlıyor; aziz milletimizin, unutulmaya,unutturulmaya yüz tutan gelenekli güzel san'atlarımızla yeniden buluşmasına vesile olması ümit ve temennisiyle, kültür ve san'at hayatımıza "Hoş geldin" diyoruz.
EDİTÖRÜ MUSTAFA İSEN
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, 23 Mart 2012 tarihinde, Suriçi Grubu Platformu İstanbul Toplantıları'nda söylediği, "Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa; muhafazakâr estetik ve muhafazakâr san'atın normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içinde olunmalıdır" sözlerinin arkasında -bazı medya organlarında yer alan kıyasıya itiraz ve eleştirilere rağmen- dimdik duruyor.
Prof. Mustafa İsen, aradan geçen bu bir yıllık süre zarfında hiç boş durmadı. Gazetelere verdiği mülakatlar ve katıldığı TV programlarında, muhafazakâr san'at konusuna getirilen eleştirilere verdiği cevaplar dışında, oldukça önemli ilmî çalışmalara da imza attı.
Editörlüğünü yaptığı Muhafazakâr Düşünce dergisinin 33-34'üncü sayısı, "Muhafazakâr Düşünce va Sanat" dosyasıyla yayınlandı. Bilim insanlarının, muhafazakâr san'atı değişik açılardan incelediği, "ulusal hakemli bir bilimsel dergi" olan Muhafazakâr Düşünce, tabiatiyle akademik camiaya hitap ediyor. Dergide, "San'at nedir? Muhafazakâr düşünce ve san'at arasında nasıl bir ilişki mevcuttur? San'at muhafazakâr olabilir mi? San'at ve politika ilişkisi nasıldır veya nasıl olmalıdır?" sorularına, akademisyen, edebiyatçı ve tarihçiler tarafından cevaplar arandı.
100 YIL SONRA...
9 yıldır, akademik ve entelektüel camiaya hitap eden "Muhafazakâr Düşünce" dergisinin yanı sıra; geniş halk kesimlerine ulaşmayı da hedefleyen Prof. Mustafa İsen, "Gelenekten Geleceğe" dergisinin bu ilk sayısının da editörlüğünü yapıyor. "Muhafazakâr Düşünce ve Sanat" temasıyla yayınlanan "Gelenekten Geleceğe" dergisinin çıkış maksadı, "Takdim..." yazısında şöyle özetleniyor:
"İşte, 'Gelenekten Geleceğe' dergisinin temel amacı geleneği ve kadim değerleri yeniden ortaya çıkarmak, üstü küllenen değerleri yeniden gün yüzüne çıkarmaktır. Kısaca ve özetle, derdimiz keşf-i kadimdir. Önce geleneği bütün parlaklığıyla yeniden ortaya çıkarmak ve ardından aktüel olanın karşısında o kadim değerleri yeniden yorumlamak... Yeniden üretmek, yeniden fark ettirmek ve yeniden sahibine takdim etmek..."
Prof. Dr. Mustafa İsen, Şenay Eray ve Serhat Buhari Baytekin'e verdiği, Gelenekten Geleceğe dergisinin ilk sayısında yer alan uzun mülakatın bir yerinde şöyle diyor:
"Birinci Dünya Harbi bizim uygarlığımızın dibe vurma tarihidir."
Demek oluyor ki, "uygarlığımızın dibe vurmasından" yüz yıl sonra, "Gelenekten Geleceğe" san'atımızı yeniden keşfe çıkıyoruz.
- Hayırlı olsun!..
SEFA KOYUNCU I TÜRKİYE GAZETESİ - 17 MART 2013
http://tg.com.tr/makaledetay.aspx?ID=567886
