KONEVÎ İLE HIRSIZ

KONEVÎ İLE HIRSIZ (YARIM KALAN DİZELER...)

 

Konevî’nin dergahına bir gece,
Giriverdi hırsız biri gizlice.


Bol mücevher almak idi hayali,
Bekledi Şeyh uyur diye bir hayli.


Durur iken gizlendiği kuytuda,
Nur yüzlü bir zât belirdi kapıda.


Gelişiyle kayıp oldu karanlık,
Oldu her yer mehtab gibi aydınlık.


Selam verip Konevî’ye dedi ki:
“Yedilerden biri vefat eyledi,


Ey Gavs! Tayin buyurun da birini,
Alsın, ölen velinin yerini. “

 

Şeyh Sadrettin tebessümle dedi ki:
“yakınlarda bir uyanık var belki,


Ey kardeşim Hızır! Dolaş dergahı,
Kim ayakta, ara şöyle etrafı,


Gece vakti kim uyanık bulunur,
İnşaallah veli tayin olunur.”

 

Gelen Hızır aleyhisselâm idi,
Bir çerağla göz gezdirdi,

Görverdi o hırsızı bir anda,

Çok pişmandı hırsız aynı zamanda.

Onu Şeyh’in huzuruna çıkardı,

Hırsız ile tövbe ile yanardı.

Hızır sordu: “Ey efendim, bu mudur?”

Şeyh Sadreddin, dedi: “Evet bu, odur!”

 

Bu hal üzre hırsız yandı kavruldu,

Halis niyet ile Hakka yol buldu,

Konevî’nin himmetiyle, günahkâr,

Hırsız, oldu böyle hâis tövbekâr.

Tövbe ile hakikati bulmuştu,

Velî olmak şerefine kavuştu.

 

Şeyh Sadrettin Konevî bir deryadır,

Bir himmeti herbir derde devadır.

Huzurunda İhlâs ile Fatiha,
Okuyalım onun aziz ruhuna.

Hâlimizi edeple arz edelim,
Kurtuluşa bir vesile bilelim.

 

SEFA KOYUNCU - 1998