Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ
ŞEHRİN KURULUŞU (1) VELVELİD HARABELERİ
Seyyid Hârûn, kendine bildirilen şekilde,
Kuracaktı şehrini bir kal’anın içinde.
Bu ilâhi sırları dostlarına anlattı,
Kal’a duvarlarında üç kapı olacaktı.
Murâd etti yapmayı şehrin duvarlarını,
İşbaşına çağırdı vefâkâr odstlarını,
Onlar dahi dediler: “Ey yüce Sultanımız!
Kal’a inşa etmeye yoktur imkânımız.
Bu iş için ustalar, işçiler gereklidir,
Bina yapacak taşlar, ağaçlar nerededir?
Usta, işçi bulunsa kireç gerek, taş gerek,
Üç öğün yemek için ekmek gerek, aşgerek
Siz ise fakirliği tercih eylemişsiniz,
Dünyayı gönlünüzden tamamen silmişsiniz.
Ortada bir şey yokken yapılır mı bu kala?
Meğer ki yüce Allah size yardımcı ola!”
Seyyid Hârûn bunları sükût ile dinledi,
“Gidip çevreye şöyle bir göz atalım” dedi
Bu arada etraftan duyan insanlar geldi,
Kimi Müslüman, kimi gayr-i müslimler idi.
Seyyid Hârûn Velî’nin peşinden yürüdüler,
Küpe’nin eteğinde bir akarsu gördüler.
O suyun kenarında düzgün ağaçlar vardı,
İnşaat sırasında hepsi işe yarardı.
“Pınarbaşı”’nı geçip az daha yürüdüler,
Ağılkaya’dan sonra bir harâbe gördüler.
Kesme taşlar çıkmıştı burada önlerine,
Gelmişlerdi VelVelîd Harabeleri’ne.
Yaşayan kalmamıştı çoktandır buralarda,
Konaklardı kâfirler önceki asırlarda.
Buradan faydalanan kimse yoktu çevrede,
Yer ile yeksân idi terkedilen evlerde.
Kâfirler tarafından bırakılmış bir yerdi,
Burda bulunan taşlar hazır işlenmişlerdi.
Seyyid Hârûn sevindi bu taşları görünce,
Kal’ayı yapmak için taş bulmuştu gönlünce.
DEVAM EDECEK………/………….
05.10.1993
