Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ I BAĞDÂD’DA KIRK GÜN

Horasan’dan Anadolu’ya I SEYYİD HARUN VELÎ

BAĞDÂD’DA KIRK GÜN

 

Alâeddin Bağdâdi dostlarına anlattı,

Dedi ki: “Seyyid Hârun, sultanlığı bıraktı.

Ma’nevî bir işaret aldı yüce Mevlâdan,

Rabbâni ilham ile ayrıldı Horasan’dan.

Kısa bir zaman sonra Bağdâd’dan ayrılacak,

Küpe Dağı’nı gidip orda şehir kuracak.

Allah-ü Teâlâ’ya ham-ü senâlar olsun,

Ki ziyaret eyledi bizleri Seyyid Hârun.

Nu ulvî bir tecelli, ne büyük saadettir,

Ki Seyyid Hârûn Velî, şehrimizde misafir.

Bu zat ile, Rabbimiz bizi şereflendirdi,

Ki büyük mücahidin cemâlini gösterdi.”

Alâeddin Bağdâdi büyük tavazu ile,

Seyyid Hârun Velî’yi böyle getirdi dile.

Seyyid Hârun, Bâğdad’ın çok aziz misafiriydi,

Şeyh Alâeddin ile kırk gün alvete girdi.

Kırk gün münacaatta, ibadette kaldılar,

Allah-ü Telâlâ’ya gönülden yalvardılar.

Alâeddin Bağdâdî, yetiştirdi Hârûn’u,

Talim etti orada, tasavvufun yolunu.

Seyyid Hârûn Velî’yi irşada etti mezun,

Sonra uğurladı ki, gidilecek yol uzun.

Buyurdu ki: “Ya Hârun! Artık gidebilirsin,

İlahî vazfieyi yerine getirmelisin.

Anadolu’ya varıp, Küpe Dağı’na ulaş,

Oradaki insanların hidayetine uğraş.

Zirke devam etmendir, lâkin sana tavsiyem,

Hergün zikir yaparsan aşkın, şevkin artar hem”

Seyyid Hârun Konya’ya gitmeye izin aldı,

Uğurlarken Bağdâd’ın bütün eşrafı vardı.

Hocası da bir müdden Hârun ile yürüdü,

Hârun’â kılavuzluk eden bulutu gördü.

Dedi ki: “Cenab-ı Hak, sana vermiş kılavuz,

Biz geriye dönelim, açık olsun yolunuz.”

Sonra da ağlayarak, artık vedalaştılar,

Orada birbirleri ile helallaştılar.

Yola çıktı kafile, Konya iline doğru,

Gökyüzünde bir bulut gösteriyordu yolu.

 

DEVAM EDECEK ……….. / ………….

06.07.1993

 

Dosyalar