HAYDİ ÜÇÜNCÜ YENİ!
Şiirlere musallat, ‘Garip’ bir hastalık var.
Dinleyen olur berbat, okuyan sara tutar...
...
Korsan Hikmet’ler daldı, çaldılar mücevheri.
Kuru iskelet kaldı, şiirimizden geri...
...
Nazım Hikmet kuyruğu, Birinci Yeni şiir,
Moskova’dan buyruğu, pîri Orhan Veli’dir...
...
İkinci Yeni kaos, ya da cinnet şiiri,
‘Garip’ üstüne bir sos, sanki kürar zehiri...
...
Ece hülyâya daldı, Sezai de Roza’ya,
Galiba mahsur kaldı, Ay’da Cemal Süreyya...
...
Bunun kimi hayâli, kimi ma’nâyı attı.
Bitti nazmın mecâli, şâirleri yan yattı...
...
Ölçü gerekmez diye, lâf yığdılar bir sürü.
Şiir adlı vâdiye, estirdiler terörü...
...
Ne ise ki biz geldik, şiiri toplamaya.
Üçüncü Yeni dedik, girdik hemen sıraya...
...
Gözümüz yok kolayda, ölçü işi azimdir.
Şiir denen sarayda, aruz-hece bizimdir!...
...
Har vurup savursa da, hayırsız evlâtları,
Bilmeliyiz bir sevda, edebî sanatları...
...
Ölçülü yazmak için, aldırmadan yaşına,
Şâirler hemen geçin, klavyenin başına!...
...
Bunalımda insanlık, dâvet ediyor seni,
Şiirine sâhip çık; haydi Üçüncü Yeni!...
Sefa KOYUNCU I Türkiye Gazetesi - 5.2.2007