DÜŞÜN!
Düşün! Ki Irak’lısın;
işgal edildi ülken.
Bir çâre bulmalısın,
düşün; ne yaparsın sen?
Düşün! İşgâl altında,
yüreğin dağlanıyor.
Uyurken yatağında,
ellerin bağlanıyor.
Düşün! Çuval başında,
ensende dipçik ile.
Her adım atışında,
düşün; artık nâfile!
Düşün! Çoluk-çocuğun,
şimdi düşman elinde.
Annenin rengi solgun,
eşin zor günlerinde.
Düşün! Ki tehlike var,
sıra sende yakında.
Zâten sözde aydınlar,
zihnen işgâl altında.
Düşün! Irak’ta önce,
ABD yandaş buldu.
Ancak vakti gelince,
istilâya koyuldu.
Düşün! Hainler ile,
el ele verdi düşman.
İçten yıkıldı kale,
hem de hiç zorlanmadan.
Düşün! Irak işgâli,
birkaç kere yapıldı.
Bu zamanda ahâli,
rehâvete kapıldı.
Düşün! ABD aldı,
hâinleri kamplara.
Beyinlerini çaldı,
isyân ettirdi sonra.
Düşün! Irak’ı yıkan,
işbirlikçiler oldu.
Düşmana kucak açan,
el üstünde tutuldu.
Düşün! Bir zaman biz de,
ihanete uğradık.
Hem de aynı şekilde,
yılarca kan ağladık.
Düşün! Düşün! Düşün ki,
aklını başına al.
Tedbir alırsın belki,
olmadan yurdun işgâl!
(2004 I IRAK'TA KANLI ŞAFAK)