ATEŞLE YAKLAŞMA
Gölgen mi şafak vakti sarp yokuşu tırmanan,
Şehirde çöle vuran bir serâbın peşinde.
Yorgun düşen güneşin hararetiyle yanan,
Küllerimi savunan gölgen mi ateşinde?
Felâket habercisi bir fırtına akışın,
Istırap hançerini yüreğime saplayan…
Gece gündüz ufkumda dolanıyor bakışın,
Gökkuşağı rengârenk gökyüzünü kaplayan!
Kandırma hiç kendini, hayâle inandırma;
Işıltılar geçici duydukların yakamoz…
Sâkin kalsın deryayı bırak dalgalandırma,
Yol yakınken oyunu daha başlamadan boz!
Durma bulutlarında şimşek çakan kalbimin,
Savurup durma beni yağmur ormanlarında…
Mezâr merdivenime daha fazla çıkma, in;
Katmerleme derdini ömrünün bahârında!
Biçilmişim ansızın boydan boya yarılmış,
Sükûtumdur belki de yakalandığım kapan…
Hissetmiyor yüreğim beton demir karılmış;
İlaç dediğin zaman bileylenmiş bir tırpan!
Aydınlıktan uzakta yeni hayat alanım,
Karanlığı mehtâbın mavinin tonlarında…
Vur yüzüme acıma eğer varsa yalanım;
Başlarındayım kışın, bahârın sonlarında!
Bırak kendi hâlime ben derdime yanayım,
Berhavâ etme sakın, ateş ile yaklaşma…
Bir kıvılcım yetişir, ister misin yanayım:
Gönül zindanlarımda meşâleyle dolaşma!
SEFA KOYUNCU I 12.06.2011 – 01.35.41 – İSTANBUL