ASİT YAĞMURU

ASİT YAĞMURU

 

Çiçeğe çiy düşmüş,
Seher yeli eserken.
Hemen de yüzü gülmüş,
Şafak vakti sökerken.

 

Çok sürmemiş sevinci,
Zavallı çiçekçiğin.
Gökten düşen o inci,
Biri imiş kirlinin.

 

Kir kaplamış yüzünü,
Çiy tanesi ile,
Kör eylemiş gözünü,
Asit zerresi ile.

 

Çiçek çok inlemiş,
Anlamamış bu işi,
Tekrar tekrar denemiş,
Görememiş güneşi.

 

Son nefesi verirken,
Çiçekcik soruşturmuş,
Meğer onu kör eden,
Bir asit yağmuruymuş.

 

SEFA KOYUNCU I 1998