GELDİ GEÇTİ…
Hangi günü gördük de, o gün akşam olmadı?
Hangi zor gün geçmedi, hangi çile dolmadı?
Kimi kederle, kimi neş’eyle geldi, geçti…
Şu yalancı dünyadan kimse vefâ bulmadı.
SEFA KOYUNCU
Seydişehir Postası
NOT: Rubai, kendine özgü bir ölçüsü olan, 4 dizelik ( mısralık ) bir divan edebiyatı nazım biçimidir. Tam bir anlam ifade eden, kendine özgü bir ölçüsü olan, dört dizelik bir nazım biçimidir. Rubailerde birinci, ikinci, dördüncü dizeler uyaklı, üçüncü dize ise serbesttir. İki beyitlik kıtalar biçiminde yazılmış rubailer de vardır. Her dizesi birbiriyle uyaklı rubailere “rubai-i musarra” ya da “terane” adı verilir. Rubainin, aruzun hezec bahrinden 24 kalıbı bulunur. Bunlardan; mef’ûlü birimiyle başlayan 12 kalıba “ahreb”, mef’ûlün birimiyle başlayan öbür 12 kalıba da “ahrem” denir. Kalıpların sonu “fâül” ya da “fa” birimiyle biter.