MUHAFAZAKÂR SANAT BİRİKİMİ KORUMAKTIR
“Eğer toplumun muhafazakârlığı yoksa o toplumun dayanma gücü, kendini koruma refleksi ortadan kalkmış demektir. Muhafazakârlar, gururla insanlığın birikimini muhafaza ederek gelecek nesillere aktarılmasını sağlar.”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği, 5. Babıali Günleri kapsamında “Evrensel Kültür Perspektifi’nde Muhafazakar Sanat” panelinde katılımcılar, muhafazakar sanat konusunu farklı açılardan masaya yatırdı. Toplantıda söz alan
Yazar-Türk Edebiyatı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beşir Ayvazoğlu,”Eğer toplumun muhafazakarlığı yoksa o toplumun dayanma gücü, toplumun dıştan gelecek etkilere karşı kendini koruma refleksi ortadan kalkmış demektir. Muhafazakârlar, gururla insanlığın birikimini muhafaza ederek gelecek nesillere aktarılmasını sağlar. Esasında her düşünce zaman içinde muhafazakarlaşır. Yani hiçbir yeni atılım, hiçbir düşünce, hiçbir devrimci düşünce yok ki zaman içinde kendi muhafazakarlığını yapmasınlar. Bir zamanların devrimcilerinin bugünün muhafazakarları olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür. Devrimleri yapanlar onları bir ideoloji haline getirirler. Kendi düşüncelerini ilerici olarak kabul ettikleri düşüncelerinin muhafazakarları olurlar. Demek ki muhafazakârlık aynı zamanda değişkendir. Esasen muhafazakârlık bir dünya görüşüdür. Muhafazakârlar bunu ideoloji olarak görmüyor; bir duruş olarak görürler. İdeoloji olduğunu söyleyen de var.”
TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Edebiyatçı Prof. Mustafa İsen’in “muhafazakâr estetik ve sanat normlarının oluşturulması gerektiğini” söylemesiyle muhafazakâr sanatın kısa bir süre önce gündeme geldiğini söyledi. Ardından İskender Pala’nın “Muhafazakâr sanat manifestosu” diye bir metin yayınladığını, Beşir Ayvazoğlu’nun Haziran sayısını sanat dosyasına ayırarak konuya mercek tuttuğunu anlattı.
Yazar - Sanat Tarihçisi Gürol Sözen ise “İyi olan her eser bence kalır” dedi. Sanatçının muhafazakar olabileceğini ancak sanatın muhafazakar olmayacağını düşündüğünü aktaran Sözen, “Sanat bir çılgın işidir” dedi.
BASIN MÜZESİ’NDE PANEL DÜZENLENDİ
Basın Müzesi’nde düzenlenen toplantıya, TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto(sağ 2)’nun yönettiği panele, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir (sol başta), Yazar-Türk Edebiyatı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beşir Ayvazoğlu (sol 2), Yazar-Sanat Tarihçisi Gürol Sözen katıldı.
Prof. Mustafa İsen’in tarihî açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof.Dr. Mustafa İsen, 25.3.2012 tarihinde katıldığı, Suriçi Grubu Platformu İstanbul Toplantıları’nda yaptığı, çok tartışılan konuşmasında, şunları söyledi:
‘’Geçen hafta İskender Pala, şehir tiyatrolarının bir oyunu ile ilgili eleştirel bir yazı yazdı. Her defasında olduğu gibi bu kesimler, ‘Efendim bu muhafazakâr kesim zaten sanattan anlamaz, size ne oluyor da bu işlere karışıyorsunuz, işinize bakın’ der gibi bir karşılık verdiler.
Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa, muhafazakâr demokrasi diye bir şeyden bahsedebiliyorsak, o zaman ‘muhafazakâr estetik’ ve ‘muhafazakâr sanat’ diye bir şeyden de bahsetmek, bunun normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz.
http://tg.com.tr/haberdetay.aspx?haberid=551614
Sefa KOYUNCU - Türkiye Gazetesi - 9 Ekim 2012 Salı